Gün İçinde Başınızdan Geçen Olaylar V2

Users who are viewing this thread

Harlek said:
Son sınıfta adli tıp dersi var, vize konularını bitirdikten sonra her hafta gönüllü bir grubu otopsiye götürüyor. Vaka denk gelirse otopsiye giriyorsun, denk gelmezse otopsi videosu izletip anlatıyor. Rahatsız oluyorsan otopsiye katılmama, videoyu izlememe hakkına sahipsin, otopsi kısmından final sınavında sorumlu tutmuyor.

Dersler fakülteden fakülteye değişiyor, bizde bu şekilde.
Bizde böyle şeyler yoktu. :sad: Hoca en fazla slayttan ceset fotoğrafı falan gösteriyordu.
 
Kurnαz said:
Harlek said:
Son sınıfta adli tıp dersi var, vize konularını bitirdikten sonra her hafta gönüllü bir grubu otopsiye götürüyor. Vaka denk gelirse otopsiye giriyorsun, denk gelmezse otopsi videosu izletip anlatıyor. Rahatsız oluyorsan otopsiye katılmama, videoyu izlememe hakkına sahipsin, otopsi kısmından final sınavında sorumlu tutmuyor.

Dersler fakülteden fakülteye değişiyor, bizde bu şekilde.
Bizde böyle şeyler yoktu. :sad: Hoca en fazla slayttan ceset fotoğrafı falan gösteriyordu.
Herkes mi hukukçu ya işsiz kalacağım sanırım  :sad:
 
Bir iş kolu tuttu mu sayıyı arttırıp niteliği azaltarak değersiz hale getirmek çok önemli ve değerli bir Türk geleneğidir. Son senelerde Hukuk fakültesinde de durum aynı, barajı geçenler özel üniversitelerde okuyor, parasını alan akademisyenlerde anca barajı geçebilmiş bomboş öğrencileri hunharca diploma sahibi yapıyorlar. Ama iş konusunu kafaya takmaya hiç gerek yok, ne okursan oku torpilsiz kolay kolay iyi bir iş bulamıyorsun, ama torpilin varsa ne okuduğunun ya da nerede okuduğunun falan hiç önemi yok, en iyi işlerde çalışabilirsin.
 
O kadar karamsar bir tablo yok. Özel üniversiteler asıl problem, 150.000 barajı yetersiz. Mezun sayısı artsa da pasta hala büyük, kendini geliştirirsen ve çevren varsa kendi işinde iyi bir standart yakalamak mümkün. Diploma yalnızca bir basamak, gerisi kendine kalmış. Sıfırdan atılacaksan başlangıçta şartlar ağır, iyi çalışmak lazım.
 
Kara Bey said:
Artık dil bilmek de yetmiyor. 2 dil istiyorlar ona rağmen yine garanti yok.

Evet, bazı sektörlerde 2. bir yabancı dil bilmek büyük artı sağlıyor. Çalıştığım bankada genel müdürlüğe gitmiştim ufak bir mesele için, orada benden 4-5 yaş kadar büyük birisiyle tanışmıştım o da birkaç belge için bekliyormuş. 1,5 yıl kadar çalışmış, sonra askere gidip gelmiş ve başka bir bankada uzman pozisyonuna girmiş. İngilizce'nin yanı sıra İskandinav dillerinden birisini biliyormuş, o fark sayesinde işi almış.



Harlek said:
O kadar karamsar bir tablo yok. Özel üniversiteler asıl problem, 150.000 barajı yetersiz. Mezun sayısı artsa da pasta hala büyük, kendini geliştirirsen ve çevren varsa kendi işinde iyi bir standart yakalamak mümkün. Diploma yalnızca bir basamak, gerisi kendine kalmış. Sıfırdan atılacaksan başlangıçta şartlar ağır, iyi çalışmak lazım.

Türkiye'den bahsediyoruz, İzlanda'dan ya da Japonya'dan falan değil, tabii ki de ortamda gayet de karamsar bir tablo var. Tek problem özel üniversiteler değil, kaldı ki özel üniversitelerin en azından yarısı Anadolu'da ki devlet üniversitelerinin pek çoğundan iyi durumda. Özel ya da devlet ayrımı olmadan ülkede gereksiz çok üniversite var ve gereksiz çok mezun veriyorlar. Çevren varsa diye bir şey de doğru değil, bu doğrudan torpil kapısına çıkıyor, oysa ki fırsat eşitliği olması lazım herkese. Başlangıçta şartların ağır olması da doğru değil, Avrupa'da adamlar haftanın 4 günü çalışma olayını getiriyor, bizde yeni mezunlar 6 gün çalıştırılıyor zorla. Basamak olan şey diploma değil, akrabalarının nerelerde kıdemli oldukları ya da kıdemli kişileri tanıdıkları.
 
Negasonic Teenage Warhead said:
Burada da paylaşmak istedim. 14 aralık cumartesi günüydü geçtiğimiz cumartesi yani. Hayatımın em güzel 8 saatiydi, öyle güzeldi ki her saniyesi huzur ve mutluluk doluydu. Uzun zamandır sevgiye muhtaç olduğumdanmıdır yoksa şu yaşa kadar gördüğüm bütün o umutsuzluk, karamsarlık, üzüntü ve mutsuzluktanmıdır öyle hissettiğim onu da bilmem. Şuan bu konudan önümü göremiyorum ve geri dönüşlerinizi fikirlerinizi bekliyorum.
14 Aralık Cumartesi 5 gün önce işte kuzenle cebeciden iettye binip beyoğluna doğru yola çıktık makara kukara yapa yapa yolu yarıladık.
Gazi mah. Civarında 2 kız bindi otobüse çokda güzel değillerdi ilk başta ciddiye almadık olayı. Biz yerimizi değiştirdik kızlar arka çaprazım da kaldı bazen ekrana bakmak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz u ak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz.
arka kapıdan inecektik onlarsa orta. Kafamı sola çevirdim ekrana bakmak için tekrar Z ile gözgöze geldik. Neyse indik otobüsten onları geçtik arkamızdan geliyorlardı. Kuzene nerede olduğumuzu sordum oda bilmiyorum arkamızdakilere sor istersen dedi. Sordum o an işte bizde geceye geldik muhabbetleri falan derken anlaşmamız kaynaşmamız bir oldu. Z nin hep gittiği bü mekan varmış adını hatırlamıyorum orayı önerdi oraya gittik. Yolda giderkende herşeyimiz bir çıkmıştı kafadar çıkmıştı herşey ama herşeyimiz. Kuzenim ile diğer kız (adı İ olsun) önden Z ve bende arkadan gidiyoruz sohbet ederek. Neyse mekana geldik biraz dışarıda bekledikten sonrq girdik en güzel 4 lü masa bizimdi menüler geldi. Z carlsberg önerdi bizde ondan içtik önce muabbet biraz ciddiydi sonrasında yumuşadı özellikle z ile biz çok bakıştık konuşmaktan çok. O an bile karşımda bana bakarken gülümsemesi gözlerinin kısılması beni kendisinden hoşlandırmaya yetmişti. Biraz muabbetten bakışmadan gülmeden sonra sigara alacağımı söyledim z de benimle gelmek istedi. İ ve kuzenimse orada kaldılar. Biz dışarı çıktık karşıdaki büfeye gittiğimizde gül satan bi çocuk geldi gülü zorla bana vermeye çalışınca bende almak zorunda kaldım. Z şoktaydı gülü onq uzattığımda. O kadar mutlu oldum ki o an onun o şaşkınlık ve mutluluk hareketlerine. Aldık sigaraları geri döndük z benim karşıma geçmek istemedi kuzenime i nin yanına geçmesini ve benimle yan yana oturmak istediğini söyledi. Öyle yaptık bu kez daha güzeldi elim belinde şarkı söyledik beraber sarıldık örnek vermek gerekirse “gel gel sarışınım gel şarkısı çaldı o an o da aynı şekilde bana bakarak şarkıya eşlik etti benide cezp etti o anlar). Sabah 4 e kadar oradaydık 12 den önce girmiştik zaten mekana. O 4 saat hep böyle gözlerimizi ayırmadan bakarak, gülerek şarkı söyleyerek geçti. Benimle aynı şişeden içmek istemesi falan geceyi güzel kılan ince detaylardandı. Kısaca çok harika 4 saat geçirdik normalde 2 saatliğine geliyorlarmış sonra döneceklermiş arkadaşlarına sözü varmış ama benim için z ondan da vazgeçti. Bu 4 saatte daha fazlası oldu ama şimdi onuda anlatırsam 4 sayfa dolar bu kadarı yeterli. Ordan çıktık. buraya yalnız geldik beraber çıkalım mı diyerek elimi uzattım sımsıkı tuttu sarıldık ve çıktık ordan. benimşe dans etmek istediğini söyledi ben gitmek istemesem de ikna etti. Eskijiye girdik. Biraları söyledik o gün ömrümde öyle dans((hip hop break) eden birini görmedim cezbetmişti beni belime dolanması önümde oynaması ve herkes olduğu yerde zıplayarak dans ederken bizim öyle kudurmamız da çok güzeldi üstüne bi de herkes bize bakıyordu. Dans ederken (yaklaşma diğer kızlara diyerek sahiplenmesi de gurumu okşayıcıydı) 2 saatte orada durduk öyle dans ederek geçti. Sonra güneşin doğuşunu izlemeye gidecektik ama İ eve gitmek istedi bizde mecbur kalıp gitmek zorunda kaldık. Çıktık giderken el ele gitmemiz sahiplenmiş gibi konuşması(üstün ince üşürsün vs vs muhabbetleri)üstüm inceydi bu arada evet  :smile: yarım saat metroya yürüdük yürürken yine (romantizm ve tatlı konuşmalar falan filan. Ona güzel kız derdim oda sarılarak yakışıklı çocuk derdi. indik metronun gelmesine 20 dk ver gelene kadar da duvara yaşlanıp uzandık o ise omuzumda uyuyordu. Hayatımın en mutlu en huzurlu anlarıydı. Metro geldi bindik aynı şekilde sarılarak gittik yine. Metrodan inip eve kadar yürümeye başladık yaklaşık yarım saat yürüdük o süre zarfında dertleştik hikayesini anlattı bende anlattım. 5 yıllık bi ilişkisinden yeni ayrıldığını henüz sadece aylar geçtiğini falan söyledi. Laf açılmışken sordum bakıştığımız için mi indiniz diye çünkü daha ilk inerken nerdeyiz diye sorduğumda bizde bilmiyoruz içimizden inmek geldi demişti. Açıklık getirdi sen görünce beni seninle tanışmaya iten bişey oldu o yüzden indik dedi. Ve bende ona şu cümleleri söyledim; “Şimdi beni üzen 2 şey var bunlardan biri bu gecenin bitiyor olması diğeri de Sabah olduğunda evlere dağıldığımız da birbirimize böyle davranmayacak olmamız” sonra eve bıraktık sarıldık sonra da gittik bizde merak ediyor diye de kuzenin telefon numarasını al dedi İ ye alinin(yani beniim) şarjı yok ulaşamam dedi. Ulan o bile çok güzeldi be. Neyse eve gittik uyuduk uyandığımda neredesiniz diye yazmıştı bende söyledim hastaneye gitmem gerekiyor diye lütfen üstünü sıkı kalın giyin dedi tekrar ve sonra da biraz konuştuk ne geceydi ama dedim o da evet çok mutluydum huzurluydum diye karşılık verdi. Sonuca gelirsek şuan o yok sadece 5 gün geçti ve ben çok etkisinde kaldım. Kuzenin demesine göre onlar gecelik eğlence kızlarıydı. Ben öyle düşünmedim hiç. Z nin hikayesini dinledim zaten ilk defa tanımadıkları biriyle bunları yapmışlardı kaç kez de söyledi z. Neticeye gelirsek şuan konuşmuyoruz ve ben çok üzülüyorum kafamı kaldıramıyorum hayata geri döndüm yine sıkıntı stres üstüne birde amcamın vefatı sarstı bu da benim aklıma o mutlu dakikaların daha derin gelmesine vesile oldu. Muabbet şu ben onun giderek wpden soğuklaştığını gördüm sonuç olarak kondurmuyorum kaldıramıyorum. Sonra da malum konuşmayı yaptık. Onuda anlatayım. Seni tanıdim temiz kalpli iyi birisin falan dedi sonra da olanların çılgınlık olduğunu ve birdaha yapmayacağını söyledi. 5 yıllılk ayrıldığı sevgilisinin hala acısını çektiğini yorulduğunu söyledi sonra da benimle konuşmak istemediğini. 5 gün ızdırabım oldu.

Yakın zamanda buna yakın bi olay yaşadım gayet iyi biliyorum. Düşünmekten başım yanardı benimde, çok üzücü ve hayal kırıklığı
 
@Kirigaya
Avukatlıkta ne torpili, çevre dediğim network. Ailen sektörle bağlantılı bir işle uğraşıyorsa ofis açman daha kolay olur, hiç tanımadığın bir çevrede ofis açarsan işin daha zor. Akademisyenlik yapmıyoruz, okul hayatın boyunca network için uğraşmadıysan elbette meslek başlangıcında zorlanman normal. Hukuk için konuşuyorsak özel üniversitelerin yarısı devlet üniversitelerinden iyi durumda da değil. Bilkent, Koç klasmanındaki okulları denklemden çıkarırsan çoğu özel okul bu bölüm özelinde yetersiz adam yetiştiriyor. Özelde okuyan arkadaşlarım var, sınavlarını da gördüm. Hakim-savcılık yazılı sınav barajını özel okullardan kaç kişi geçiyor, araştır.

Kendini geliştireceğini, bol bol da çalışabileceğini düşünüyorsan sektörde hala ekmek var. Başlangıç maaşları düşük, ilk 1-2 yıl kendini iyi geliştirmek lazım. Sanırım seneye girecekler okul bittikten sonra avukatlık yapabilmek için ayrıca bir sınava girecek. Bizi etkilemediği için çok araştırmadım.

Bölümün durumu ülkenin durumu ile paralel, ayrıca çok çok kötü bir durum yok. Her sektörün bu ortamda çektiği krizleri bu sektör de çekiyor.
 
Back
Top Bottom