En son hangi kitabı okudunuz?

Users who are viewing this thread

Finde said:
Turkish Cavalry said:
Finde said:
Ayrıca atsız okuyan kaldı mı ya.
Bu neydi şimdi ?
Beğenmediğimi ifade ediyorum.

Bana kalırsa senin yaptığın alakasız. Burda başka kitaplara ve yazarlara da iyi kötü yorumlar geliyor ama konu atsız olunca neden bir çıkışma oldu? Her şeyi okumak diye bir şey doğru değil. Önyargısız yaklaşmalı dersen hak veririm. Ama mesela yorumlarına güvendiğim bir kaç yer yahut kişi bir kitap ya da bir şey hakkında olumsuz yorum yaptıysa ben onu her şeyden okumalıyım diyerek okumalı mıyım? Ayrıca benim beğenmememden daha çok, beğenilmesi ideolojik. Ve bu tür duygulara hitap etmesi.
Atsız olunca çıkışma oldu değil olay, senin üslubun aşağılayıcı onun farkında değilsin. Konunun atsız ile alakası yok sen bu sadece şimdi denk geldiğim bir konu. Sen tutup ''J.K rowling çocuk kitabı yazıyor okunur mu o ya'' desen  yada ''Peyami Sefa çakma sherlock yazıyor onu mu okuyorsunuz ya'' desen ben gene çıkışırım sana. Atsız fanatiği değilim hatta 1-2 senedir hiç bir şeyini okumadım ama 2 kitabını ve bazı şiirlerini okuduğum için yaptığın yorumu saygısızca buluyorum, hem yazara hem de onu sevenlere karşı. Ben okumamış olsam da saygısızca dediğin şey. Beni biraz yanlış anlamışsın, sevmen gerekmiyor ama sevmemek ile saygısızlık arasında bir çizgi var. Genel okuru geçtim en basitinden, adam okuduğu şeyi paylaşmış adamın okuduğu şeyle dalga geçmiş oluyorsun.
 
3e22756fe83b5fdc0873aaa0daa785bb.jpg
  :party:

Turkish Cavalry said:
Sen tutup ''J.K rowling çocuk kitabı yazıyor okunur mu o ya'' desen

Not: Benzer bir şeyi bir kaç defa demişliğim var.

Ya aslında yorum yapmayacaktım tartışmak anlamsız geliyor ama kendimi tutamıyorum. İstediğim şekilde yorum yapar yahut dalga da geçebilirim. Bahsettiğin insanlar hakkında hayır elçileriymiş gibi davranmaya gerek yok. Bu adamlar bir şeyler üretiyorlar, yazıyorlar, çiziyorlar. Ve bunları basıp dağıttırlıyorlar. Ücretsiz de değil. Bu ürünleri görmek ya da deneyimlemek istersem para veriyorum. Ortada hayrına yapılan bir şey yok. Ben niye bunun hakkında yorum yapamayayım ya da senin bahsettiğin tarzda "dalga" geçmeyeyim. Bu adamlar bunları yayınlarken eleştiriyi ve gelecek tepkileri kabul ediyorlar. Etmiyorlarsa yayınlamazlar. Tüm eleştirmenlerin yaptığı saygısızlık o zaman. Ürün dalga geçmeyi hak ediyorsa dalga da geçerim. Dünya genelinde de eleştirmenler beğenmedikleri bir çok şey ile dalga geçiyorlar. Ben burda kendi yorumlarımı belirtiyorumki benim yorumlarımı dikkate alan insanlar varsa ki tahmin ettiğim kadarıylar varlar, benim yaptığım hatayı yapmasınlar, zamanlarını/paralarını boşa harcamasınlar istiyorum. Ya da tam tersi beğendiğim ürünleri tavsiye ediyorum. Ha senin bahsedilen kişi ya da ürün hakkında farklı bir fikrin vardır, çıkar bunu söylersin. Benim yaptığım şeye de saygısızlık demez, beni gereksiz bir ithamla yaftalamazsın. Öteki türlü gereksiz ve komik oluyor çünkü.
 
Eleştiri yapabilirsin eseri de sevmeyebilirsin, nefrette edebilirsin ama dalga geçmek hatta direk senin yaptığın şekli ile onu okuyan yada yazan kişiyi küçümsemek rencide etmek indirekt hakaret oluyor. Eleştirmen dediğin adamlar hatta siyasiler bu olaylardan davalık olabiliyor. Herkesin yaptığı bir şeyin doğru olduğunu düşunmek biraz yanlış. Kusura bakma okumadığın bir şey hakkında sağdan soldan (yoksa " bir kaç yer yahut kişi" mi demeliydim ? ) şeylere dayanarak bir şeyler söylemen baştan yanlış. Yorum yaptığını düşünüyor olabilirsin ama yanlışsın, senin de dediğin gibi bir ürünü beğenmediysen fikrini söyleyebiirsin, tabi hakaret etmeden. Kendi okuduğum romanların eleştirilerini de okumayı severim ama senin gibi dalga geçmeye çalışan gerçek bir yazar eleştirisine denk gelmedim. Bazı gazeteciler yapıyor, davalık oluyorlar, yazıları kaldırılıyor, gazeteden kovuluyorlar vb.
 
Labirent: Alev Deneyleri
James Dashner (Çev.: Gizem Yeşildal)
Pegasus Yayınları
Roman
8/10

Bu seriyi beğendim. İlk kitabı okuduktan hemen sonra almıştım bunu. Çok iyi gidiyor. Yakında üçüncü kitap olan "Son İsyan"ı da okuyacağım. Filminden farklı bir senaryosu var ve ben kitaptaki olay akışını daha çok sevdim.

Sade bir dil ile anlatılması ve olayların dolandırılarak uzatılmaya çalışılmayıp net olarak belirtilmesi yazarı başarılı kılıyor. Tavsiye ederim.
 
Türklerin Tarihi 2
İlber Ortaylı
Timaş Yayınları
Tarih
8/10

Türklerin Tarihi 1'i okuyacaktım ama bunun içeriği ilgimi daha çok çektiği için bunu almıştım. Kitap güzel ve akıcıydı. Yazım hataları göze batıyor. Timaş'ın editörleri kötü gerçekten. Bi de hoca hep daldan dala atlıyor. Öyle olmasaydı daha da akıcı ve güzel olunabilirdi. Kitabı okuyunca sanki İlber Hoca konuşuyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. Kısaca tavsiye ediyorum. Alın, okuyun.
 
Satranç
Stefan Zweig
Can Yayınları
7/10

Kurgu ve anlatım güzel. Okumaya başlayınca sizi alıp götürüyor. Sonu okuyunca da hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Başlangıç ile son aşırı bağımsız. Hele ki son, yazarken sıkılıp kalkmış gibi aniden kesilmiş. Son sayfa olduğunu, sayfayı tekrar çevirene kadar anlayamıyorsunuz.
 
Olasılıksız
Adam Fawer
April Yayınları
9.5/10

Açıkçası ben matematiksel bir kitap beklerken şuana kadar okuduğum en iyi kitap çıkıverdi. Kitaptaki her cümle önemli bir yere sahip hele o karakterler.. Kurgudan tutun, anlatıma, hikaye harikaydı. Ben İki Şehrin Hikayesi'nin yerini hiç bir kitap tutmaz diyordum, demek ki tutuyormuş. Yalnız kitabın bazı bölümlerini anlamak için pokeri vs bilmek gerekir. Zaten ilk bölüm bitince kalbinize iniyor. Okumak isterseniz harika bir kitap kesin tavsiyemdir.

Elinde Kare As varken, rakibin Floş Royal çekmesi.. Efsane ya.



Ya abi şu Zweig'i nasıl okuyabiliyorsunuz bilmiyorum benim okuduğum eseri mi kötüydü acaba? Ben Olağanüstü Bir Gece'yi okumayı denedim. Yok üçte birine gelince ne sürükleme var ne bir şey köşeye bıraktım. Elimdeki kitap bitince Satranç'a bir bakıcam ama.
 
Kızıl Tuğ
Abdullah Ziya Kozanoğlu
Bilge Kültür Sanat Yayınları
7.5/10

  Bizi Orta Asya Türklerin yaşamına götüren bir hikâye,kendinizi bir an savaşta veya aksiyonda hissedebilirsiniz. Kitabın son sayfasına geldiğimi bile anlamamıştım hatta bazen bu kitapla uyuya kalmışım.
 
Soner Yalçın - Teşkilat'ın İki Silahşoru: Kurtlar Vadisi'nde görüp aldığım, aldığıma pişman olduğum kitap. Dede Yakup Cemil'in hikayesi sonlara doğru ilgi çekiyor olsa da kitapta kendini belli edecek düzeyde propaganda var ve asıl önemlisi, kitabın yarısı yalan (mafya babasının birisi tufaya getirmiş Soner Yalçın'ı). 3/10
 
Jean-Paul Sartre'ın "Bir Yöneticinin Çocukluğu" adlı öyküsü. Son derece güzel bir hikaye, hem form hem de içerik bakımından. Kimlik arayışında olan bir burjuva çocuğun
bu amaç uğrunda bir anti-semitist oluşunu anlatıyor.
 
Back
Top Bottom