Destansı Anlatım'ın Özellikleri Nelerdir?
- Thread starter bariscik
- Start date
Users who are viewing this thread
Destanlarda sıradışı olaylar işlenir. Yani gerçekçilikten uzaktırlar. Olağanüstü bir kahramanlık söz konusudur. Kahramanlar gerçek olsa bile onlara insanüstü özellikler yüklenir. Millî değerlerden sayılırlar. Yani kahramanlık sürekli bir millete mâl edilir, veya bir milletin liderine, yiğitlerine falan. Sözlü eserlerdir. Sonradan yazıya geçirilirler. Dolayısıyla çok fazla değişime uğramış olmaları söz konusudur.
Aklıma gelen bu.
Aklıma gelen bu.
Janissary1453
Banned
Kereme ek olarak Destansı anlatım sözlü olduğundan dolayı anlatımı güçlendirmek amacıyla abartmalar çok fazla kullanılırlar.Mesela "güçlü adamlar" yerine "dev gibi adamlar "gibi kelimeler kullanılır.Zamanla (uzun zaman sonra) bi bakmışsın "dev gibi adamlar" gerçek "dev"ler olmuşlar
Destansı anlatımda mutlaka epik öğeler bulunur ki destansı anlatımın en karakteristik özelliği de budur. Destansı anlatımın bir diğer özelliği de metin düzyazı(nesir) olsa bile şiirsel bir anlatıma sahiptir 
Örneğin: "Köroğlu Kırat'a binip düşmanlara doğru sürmüş." denilmez de "Koçyiğit Köroğlu alma gözlü Kırat'ına biner; kahpe düşmana doğru koyerip dörtnala sürer." denir. (Tırnak içinde olmasına aldırmayın örnek olsun diye şimdi uydurdum ) Yani şiirselliği yakalamak adına sıfatlar ve seci (düzyazıdaki kafiye) kullanılır.
Örneğin: "Köroğlu Kırat'a binip düşmanlara doğru sürmüş." denilmez de "Koçyiğit Köroğlu alma gözlü Kırat'ına biner; kahpe düşmana doğru koyerip dörtnala sürer." denir. (Tırnak içinde olmasına aldırmayın örnek olsun diye şimdi uydurdum ) Yani şiirselliği yakalamak adına sıfatlar ve seci (düzyazıdaki kafiye) kullanılır. 
lost_tht
Knight
Destanlar kulaktan kulağa aktarılırlar.. Eğer bir destan yazıya geçirilir ise o destan bitmiş olur.
Örn : Oğuz Kağan Destanı
Kulaktan kulağa geliştiği için de destanlar sürekli değişir..
Örneğin bir baba oğluna Oğuz Kağan 40. gününde konuşuyor der, o oğluna 40. gününde konuşuyordu ve kılları çıkmıştı der, o da 40. gününde oğluna konuşuyordu kılları çıkmıştı ve şarap içiyordu der..
Örn : Oğuz Kağan Destanı
Kulaktan kulağa geliştiği için de destanlar sürekli değişir..
Örneğin bir baba oğluna Oğuz Kağan 40. gününde konuşuyor der, o oğluna 40. gününde konuşuyordu ve kılları çıkmıştı der, o da 40. gününde oğluna konuşuyordu kılları çıkmıştı ve şarap içiyordu der..
lordum_ediz
hala geçerliyse bir şeyler karalarım.(evde 2 tane edebiyatçı var xD)
lordum_ediz
hea. anne,baba
1-toplumun ortak görüşlerini yansıtır
2-olağanüstücülük vardır
3-kişiler seçkindir (kral,han,hakan....v.b)
4-milli dille söylenir
5-milli nazım ölçüsüyle söylenir
6-oldukça uzundur
7-kounları bakımından savaş,deprem,yangın ünlü kişilerin yaşamları şeklinde sıralanır
8-bir kısmı tarihi gerçeklerden,bir kısmı toplumun özlemlerinden kaynaklanır.
uzun yazı istersen onuda buluruk.
1-toplumun ortak görüşlerini yansıtır
2-olağanüstücülük vardır
3-kişiler seçkindir (kral,han,hakan....v.b)
4-milli dille söylenir
5-milli nazım ölçüsüyle söylenir
6-oldukça uzundur
7-kounları bakımından savaş,deprem,yangın ünlü kişilerin yaşamları şeklinde sıralanır
8-bir kısmı tarihi gerçeklerden,bir kısmı toplumun özlemlerinden kaynaklanır.
uzun yazı istersen onuda buluruk.
lordum_ediz
bariscik said:babanın adı ihsan değil di mi?
ama saolasın. Yardımı oldu
cık.abidin
önemli değil.
Genelde ödevlerde kalabalık olsun diye hep birşeyler sıkıştırılır, aman diyim tiyatroyu işin içine katma. Epik tiyatro çok ayrı birşey (zira ben bilmiyor olsam "şu şu sanat türlerinde" diyip araya tiyatroyu da koyardım =P)
(zira ben bilmiyor olsam "şu şu sanat türlerinde" diyip araya tiyatroyu da koyardım =P)
Asi
Banned
Bir şey yazacaksanız, asla ve asla bu salak tanımlamaları aklınıza getirmeyin.Benim edebiyat hocam her gördüğü cinsel imgeler kullanan şaire "freud'çu" diyordu, bir epik şiirde aşktan bahsedilemeyeceğini, sevemeyen bir adamın da lirik şiir yazamayacağını iddia ediyordu.
Hoca:"İlahi bakış açısıyla yazan kişi her şeyi biliyordur.Bu yüzden de gerçekçi değildir."
Ben : "Hocam Harry Potter romanlarında yazar asla Harry'den başka birinin duygularına yer vermemiştir, olayları Harry'nin gözünden de anlatmamıştır.İkinci bir kişi de yoktur.Yani benim gördüğüm en iyi ilahi bakış açısıyla yazılmış eser ve en gerçekçi romandır."
.
.
.
Uzun ve gereksiz laf kalabalıklarından sonra hocanın dediklerinin özeti;
(burun kıvırarak, pis bir sırıtmayla, gözler parlayarak ve bariz bir nefret ile)"Biz onlara roman demiyoruz."
Hoca:"İlahi bakış açısıyla yazan kişi her şeyi biliyordur.Bu yüzden de gerçekçi değildir."
Ben
: "Hocam Harry Potter romanlarında yazar asla Harry'den başka birinin duygularına yer vermemiştir, olayları Harry'nin gözünden de anlatmamıştır.İkinci bir kişi de yoktur.Yani benim gördüğüm en iyi ilahi bakış açısıyla yazılmış eser ve en gerçekçi romandır." .
.
.
Uzun ve gereksiz laf kalabalıklarından sonra hocanın dediklerinin özeti;
(burun kıvırarak, pis bir sırıtmayla, gözler parlayarak ve bariz bir nefret ile)"Biz onlara roman demiyoruz."
Ha, "Ödev için açılmış bir konuya neden böyle(saçma yada gereksiz değil) bir ileti yazdın?" derseniz bu iletiyi özel üniversitede ingilizce hazırlığı abanın altından sopa gösteren bir askeri nizam ile okuyan bir burslu öğrencinin patlaması olarak görebilirsiniz Kurallar sadece ve sadece çiğnenmek içindir, ne hakkında olurlarsa olsunlar.
Kurallar sadece ve sadece çiğnenmek içindir, ne hakkında olurlarsa olsunlar.
