29 Temmuz 2016 da şöyle birşey yazmıştım: Darbe girişimi sonrası dikkatimi çeken bişeyler
Bir iki arkadaş ta benim de kendimi kandırabileceğim ve moralimi bozmayabileceğim cavaplar atmışlardı sağolsunlar ama bugün baktığımızda önümüzdeki durum endişelerimin doğru çıkmasıyla sonuçlanıyor malesef.
CIA ajanı ve fitneci olarak adlandırılan şu herifin yazdığı iki yazı:
http://siyasihaber3.org/michael-rubin-erdogan-ile-perincek-arasinda-yeni-bir-savas-olacak
http://www.yeniakit.com.tr/haber/yeni-darbe-geliyor-erdogan-hayatiyla-odeyecek-222341.html
İnanılmayabilir ne de olsa fitneci CIA ajanı.
https://www.youtube.com/watch?v=MNC9LvUCJhQ 2:48:00 ile 2:54:00 arasına bakınız. 2:50:00 dan sonraki bölümde hükümetin oluşturduğu sivil silahlı bir unsurdan bahsediyor. Öncesinde söylediği "Sadat madat neymiş yahu!" çıkışa da çok inandırıcı gelmedi bana.
Şimdi hadi neyse bunlara da inanmayalım. Ümit Özdağ'ın şu geçenlerde bayaa bi olay olan iddialarına bakalım: http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/bordo-bereliler-icin-flas-iddia-1580197/ 2015 te yeniden başlayan güneydoğudaki harekat sırasındaki özel harekat polislerinin Tayyip Erdoğanı öven duvar yazıları önündeki fotoğraflarını hatırlarsınız. Bilmem birşey ifade etti mi! Yine Ümit Özdağ'dan bir yazı : http://odatv.com/akp-ozel-kuvvetlerde-ne-yapmak-istiyor-1711161200.html
Neyse bunların hiçbirisine inanmayalım.
Ortalama bir ingilizce biliyorsanız BBC, Reuters, CNN, Russia Today gibi yabancı medya kuruluşlarının son iki yıldır Türkiye ile ilgili haberlerini kendi siteleri, youtube gibi yerlerden bir incelemenizi öneririm.
Müthiş bir Tayyip Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı var ve malesef argümanlarının birçoğu destekli ve utanç verici.
Türkiye'nin Suriye harekatını(Fırat Kalkanı) PYD nin, Türkiye-Işid arasındaki petrol ticaretini kesememesi için yaptığı(Türkiye de böyle bir iddia ve soru yokken(sıkıysa sorulsun) Tayyip Erdoğan "Suriye'nin petrolünde gözümüz yok" diye bir açıklama yapmıştı hatırlarsınınız), "köktendinci" türk hükümetinin, ışid'e karşı savaşan "laik" kürtleri öldürdüğü ve güneydoğu şehirlerinde(kendi ülkesinde) kürtlere karşı etnik temizlik yaptığı, bir çok ışid ve nusra militanının türk vatandaşı yapıldığı ve bunun batı güvenliği için büyük tehdit olduğu gibi hem çok korkunç iddiaların hem de hiç olmadığı kadar hep bir ağızdan yapıldığını görüyoruz.
Tabi "ne derlerse desinler, onların ne dediğine mi bakacağız, batı zaten bize düşman, ne yapabilirler ki" diyerek hadi bunu da umursamayalım ama şunlar da bir köşede dursun:
Bu 14 Ekim 2016 da emekli amiral Türker Ertürk'ün söyledikleri : https://www.youtube.com/watch?v=wEmnY7MeVoY
Bu da Perinçek'in 5 ocak taki açıklaması https://www.youtube.com/watch?v=mJlNu0xE8rA (8:00 dan sonrasına bakın)
Bu aralar sıkça bir iç savaş olasılığı dillendiriliyor. Ben halkımızın böyle birşeye yatkın olduğu kanaatinde değilim. Laiklerin gösterdikleri tüm tepkilerine rağmen silahlanıp örgütlenecekleri gibi bir düşüncem yok. Yobazların da böyle bir şey düşündüğünü zannetmiyorum (%8 ışıd sempatizanı dışında bkz: PEW anketi) en fazla şort giyen kadınlara tekme atıp oh olsun diyebilirler veya namazı kılıp, içkiyi bırakıp, kadınları da kapatırsak yeniden osmanlı olacağımız, o zaman Allah'ın yardım edeceği ve dünya'ya yeniden hükmedeceğimiz gibi mistik hezeyanlar içerisinde, laiklerin bunu engelleyen "ermeni tohumları" ve "israil dölleri" olduğu düşüncesiyle laiklere karşı bir garez besleyebilirler, ancak bu öfke ve laiklerdeki buna karşı öfkenin bir silahlı eyleme kendi halinde dönüşebilmeleri ihtimalini düşük görüyorum. Bu nedenle önceki yazımı, yukarıda belirttiğim sivil silahlı yapılanmayı ve ordunun politize edilmesini vurguladım. İç savaş ihtimalini buralarda aramak lazım.
Cumhurbaşkanı gözünü karartmış ve tek kurtuluşunu başkan olup rejimi değiştirerek sağlayacağına inanmış izlenimi veriyor. Bunu ne pahasına olursa olsun yapmaya kararlı mı? Bu "paha" başkanlığına gösteri ve yürüyüşlerle tepki gösterecek kesimleri bu bahsedilen sivil silahlı unsurlarla bastırmayı içeriyor mu? Bu sivil silahlı unsurlara Sadat'ın eğittiği süriyeli, türkistanlı, çeçen vs. "muhalif"ler de dahil olur mu? Orduda laikler ve Tayyip Erdoğan tarafından yerleştirilen subaylar ve hatta kalan fethullahçılar olmak üzer bir bölünme olur mu? Bu tarz olaylar devletin otorite ve güvenilirliğini tamamen yitirmesine neden olur mu? Böyle bir ortamda Işid ve Pkk ülkede silahlarıyla cirit atabilir mi?. Tüm bunların ardına demin bir köşede dursun diye belirttiğim şey dikkatimizi biraz daha celb eder mi:
Soru: Bu söylediğim iç savaş riskini doğuran birinci derecede ulusal güvenlik tehdidi sizce nedir?
Bir iki arkadaş ta benim de kendimi kandırabileceğim ve moralimi bozmayabileceğim cavaplar atmışlardı sağolsunlar ama bugün baktığımızda önümüzdeki durum endişelerimin doğru çıkmasıyla sonuçlanıyor malesef.
CIA ajanı ve fitneci olarak adlandırılan şu herifin yazdığı iki yazı:
http://siyasihaber3.org/michael-rubin-erdogan-ile-perincek-arasinda-yeni-bir-savas-olacak
http://www.yeniakit.com.tr/haber/yeni-darbe-geliyor-erdogan-hayatiyla-odeyecek-222341.html
İnanılmayabilir ne de olsa fitneci CIA ajanı.
https://www.youtube.com/watch?v=MNC9LvUCJhQ 2:48:00 ile 2:54:00 arasına bakınız. 2:50:00 dan sonraki bölümde hükümetin oluşturduğu sivil silahlı bir unsurdan bahsediyor. Öncesinde söylediği "Sadat madat neymiş yahu!" çıkışa da çok inandırıcı gelmedi bana.
Şimdi hadi neyse bunlara da inanmayalım. Ümit Özdağ'ın şu geçenlerde bayaa bi olay olan iddialarına bakalım: http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/bordo-bereliler-icin-flas-iddia-1580197/ 2015 te yeniden başlayan güneydoğudaki harekat sırasındaki özel harekat polislerinin Tayyip Erdoğanı öven duvar yazıları önündeki fotoğraflarını hatırlarsınız. Bilmem birşey ifade etti mi! Yine Ümit Özdağ'dan bir yazı : http://odatv.com/akp-ozel-kuvvetlerde-ne-yapmak-istiyor-1711161200.html
Neyse bunların hiçbirisine inanmayalım.
Ortalama bir ingilizce biliyorsanız BBC, Reuters, CNN, Russia Today gibi yabancı medya kuruluşlarının son iki yıldır Türkiye ile ilgili haberlerini kendi siteleri, youtube gibi yerlerden bir incelemenizi öneririm.
Müthiş bir Tayyip Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı var ve malesef argümanlarının birçoğu destekli ve utanç verici.
Türkiye'nin Suriye harekatını(Fırat Kalkanı) PYD nin, Türkiye-Işid arasındaki petrol ticaretini kesememesi için yaptığı(Türkiye de böyle bir iddia ve soru yokken(sıkıysa sorulsun) Tayyip Erdoğan "Suriye'nin petrolünde gözümüz yok" diye bir açıklama yapmıştı hatırlarsınınız), "köktendinci" türk hükümetinin, ışid'e karşı savaşan "laik" kürtleri öldürdüğü ve güneydoğu şehirlerinde(kendi ülkesinde) kürtlere karşı etnik temizlik yaptığı, bir çok ışid ve nusra militanının türk vatandaşı yapıldığı ve bunun batı güvenliği için büyük tehdit olduğu gibi hem çok korkunç iddiaların hem de hiç olmadığı kadar hep bir ağızdan yapıldığını görüyoruz.
Tabi "ne derlerse desinler, onların ne dediğine mi bakacağız, batı zaten bize düşman, ne yapabilirler ki" diyerek hadi bunu da umursamayalım ama şunlar da bir köşede dursun:
Bu 14 Ekim 2016 da emekli amiral Türker Ertürk'ün söyledikleri : https://www.youtube.com/watch?v=wEmnY7MeVoY
Bu da Perinçek'in 5 ocak taki açıklaması https://www.youtube.com/watch?v=mJlNu0xE8rA (8:00 dan sonrasına bakın)
Bu aralar sıkça bir iç savaş olasılığı dillendiriliyor. Ben halkımızın böyle birşeye yatkın olduğu kanaatinde değilim. Laiklerin gösterdikleri tüm tepkilerine rağmen silahlanıp örgütlenecekleri gibi bir düşüncem yok. Yobazların da böyle bir şey düşündüğünü zannetmiyorum (%8 ışıd sempatizanı dışında bkz: PEW anketi) en fazla şort giyen kadınlara tekme atıp oh olsun diyebilirler veya namazı kılıp, içkiyi bırakıp, kadınları da kapatırsak yeniden osmanlı olacağımız, o zaman Allah'ın yardım edeceği ve dünya'ya yeniden hükmedeceğimiz gibi mistik hezeyanlar içerisinde, laiklerin bunu engelleyen "ermeni tohumları" ve "israil dölleri" olduğu düşüncesiyle laiklere karşı bir garez besleyebilirler, ancak bu öfke ve laiklerdeki buna karşı öfkenin bir silahlı eyleme kendi halinde dönüşebilmeleri ihtimalini düşük görüyorum. Bu nedenle önceki yazımı, yukarıda belirttiğim sivil silahlı yapılanmayı ve ordunun politize edilmesini vurguladım. İç savaş ihtimalini buralarda aramak lazım.
Cumhurbaşkanı gözünü karartmış ve tek kurtuluşunu başkan olup rejimi değiştirerek sağlayacağına inanmış izlenimi veriyor. Bunu ne pahasına olursa olsun yapmaya kararlı mı? Bu "paha" başkanlığına gösteri ve yürüyüşlerle tepki gösterecek kesimleri bu bahsedilen sivil silahlı unsurlarla bastırmayı içeriyor mu? Bu sivil silahlı unsurlara Sadat'ın eğittiği süriyeli, türkistanlı, çeçen vs. "muhalif"ler de dahil olur mu? Orduda laikler ve Tayyip Erdoğan tarafından yerleştirilen subaylar ve hatta kalan fethullahçılar olmak üzer bir bölünme olur mu? Bu tarz olaylar devletin otorite ve güvenilirliğini tamamen yitirmesine neden olur mu? Böyle bir ortamda Işid ve Pkk ülkede silahlarıyla cirit atabilir mi?. Tüm bunların ardına demin bir köşede dursun diye belirttiğim şey dikkatimizi biraz daha celb eder mi:
"Ne derlerse desinler, onların ne dediğine mi bakacağız, batı zaten bize düşman, ne yapabilirler ki" diyerek hadi bunu da umursamayalım ama şunlar da bir köşede dursun:
Bu 14 Ekim 2016 da emekli amiral Türker Ertürk'ün söyledikleri : https://www.youtube.com/watch?v=wEmnY7MeVoY
Bu da Perinçek'in 5 ocak taki açıklaması https://www.youtube.com/watch?v=mJlNu0xE8rA (8:00 dan sonrasına bakın)
Soru: Bu söylediğim iç savaş riskini doğuran birinci derecede ulusal güvenlik tehdidi sizce nedir?