Daha anlaşılır bir şekilde açıklayayım.
Seni yaratmadan önce cennete veya cehenneme gideceğini görüp olası bi sınavdan kalıp geçebileceğini gördüm. Ama yine de bir şekilde seni yaratma ihtiyacı hissettim. Seni yarattım ve sen aynen gördüğüm şekilde kaderinde olan yere gittin. Burada söz konusu tercih gerçekten yaratılanın mı yoksa yaratanın mı? Eğer yaratılanınsa, ben büyük ihtimalle tanrı değilim ve geleceği gerçekten göremiyorum. Eğer yaratanınsa bu durumda söz konusu bu yaşanan sınavın hiçbir anlamı yok çünkü yaratılan zaten iradeden yoksun, en baştan yaratılmayabilirdi.
Bu süreçte iyilik ve kötülüklerin sayıyla toplama çıkarma yapmanın bir anlamı yok, önce irade problemini çözmen gerekiyor. Eğer gerçekten sonsuz irade sahibi bir varlık irade sahibi varlıklar yaratıp onların gerçekten seçim yapma şansı oluşturabiliyorsa o zaman iyilik ve kötülüklerin sayısı ve adil olup olmadığından bahsedebiliriz.
Bu konuda kesin bir şey diyebilmek için determinizmin olup olmadığını bilmemiz gerekir. Aslında konu bilime geldiği için burada durmam gerekir ama konu bazı felsefi yaklaşımları da içerdiği için şunları söyleyebilirim;
Tanrı'ya inanan birinin, Tanrı'nın her şeyi bilen sıfatının zorunlu bir sonucu olarak evreni tümüyle deterministik kabul etmesi gerektiği söylenebilir (gerekmediğine de değineceğim). Zira evren deterministik olmazsa, Tanrı geleceği kesin bir doğrulukla bilemez denilebilir. Eğer evren deterministikse, bu durumda Tanrı'nın kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini bilerek onları yaratması ve özgür iradenin olmaması söz konusu olur. Ancak her iki durumun da, yani determinizmin ya da indeterminizmin Tanrı'nın var olmasını engelleyen bir şey olmadığını söylüyorum. Ama bunun için Tanrı'nın her şeyi bilen sıfatının ne anlama geldiği ve insanların özgür iradelerinin olmayıp kimin cennete, kimin cehenneme gideceğinin Tanrı tarafından önceden belirlenmesinin adaletsizlik olup olmadığı konusunu incelemeliyiz.
Birinci durumda;
Determinizm varsa özgür irade yoktur denilebilir. Deterministik evrende özgür iradenin yine de olabileceğini söyleyen felsefeciler varsa da konuyu hızlı geçmek adına -ve savunmalarını bilmediğim için- bunları es geçiyorum. Evren deterministikse olacak her şey Tanrı tarafından önceden belirlenmiş ve yaptığımız her şeyi Tanrı'nın önceden belirlediği şekilde yapıyoruz demektir. Bu durumda dediğin gibi sınava çekilmemizin bir anlamı kalmıyor. Ama bu durum Tanrı'nın var olmadığını gösterir mi? Mesela elimizdeki pinpon topunu havaya attık diyelim. Yere ineceğini kesin olarak biliyoruz. Yere ineceğini bildiğimiz halde topu havaya atmamız bizim varlığımızı çürütür mü? Hayır, sadece sonucunu bildiğimiz bir şey yapmış oluruz. Bunu neden yapmış olursak olalım, sonuçta var olmamıza engel bir durum teşkil etmez. Buna göre, Tanrı'nın sonucunu bildiği bir şeyi yapması da onun varlığına engel teşkil etmemeli. Eğer var olmasının önünde bir engel söz konusu değilse, neyi neden yaptığı o kadar önemli değildir.
Peki, Tanrı'nın cehenneme göndereceği insanları yaratması adaletsizlik olur mu? Eğer adaletsizlik olursa, bu Tanrı'nın mutlak adil sıfatıyla çelişeceği için Tanrı'nın varlığını geçersiz kılar. Ancak yukarıda söylediğim gibi, kötüler dünyada elde ettiklerine eşit bir bedel ödeyecekse, yani toplam sıfıra eşit olacaksa burada adaletsizlikten söz edemeyiz. O halde Tanrı'nın cehenneme göndereceği insanları yaratması adaletsizlik olmaz.
Sonuç olarak determinizm Tanrı'nın varlığını çürütmez denilebilir.
İkinci durumda;
Determinizm yoksa özgür irade vardır denilebilir. Aynı şekilde buna karşı çıkanlar da, indeterministik evrende özgür iradenin olmayacağını söyleyenler de vardır ama es geçiyorum. Evren deterministik değilse, olacak her şey önceden belirlenemeyeceği için Tanrı kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini belirlememekte ve bilmemektedir denilebilir. Eğer Tanrı her şeyi biliyorsa ama kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini bilmiyorsa, Tanrı'nın hem her şeyi bilmesi hem de her şeyi bilmemesi mantıken geçerli olamayacağından, Tanrı'nın varlığına engel teşkil eder. Peki, deterministik olmayan/indeterministik bir evrende her şeyi bilmek ne anlama gelir?
Deterministik bir evrende her şeyi bilmek, gelecekte olacak her şeyi bilmek anlamını içerir. Fakat indeterministik bir evrende her şeyi bilmek bu anlamı içeremez çünkü geleceği bilmek imkansızdır. Evren, başlangıç koşulları aynı olacak şekilde yeniden yaratılsaydı şimdi olduğundan farklı olabilirdi. Fakat indeterministik evrende Tanrı'nın olacak her şeyi bilmemesi, her şeyi bilmesi sıfatına zarar vermez çünkü zaten olacak her şeyi bilmesi imkansızdır. Her şeyi bilenin bilemeyeceği şeyi bilmesi mantıksal olarak geçersiz bir ifadedir. Burada, Tanrı'nın kaldıramayacağı taşı yaratması (her şeye gücü yetenin gücünün yetmeyeceği bir şeye güç yetirmesi) ifadesindeki mantıksızlığın aynısı vardır.
Öyleyse deterministik evrende "olacak her şey" zaten kesinlikle olacağı için, "her şey" kavramının, "olan her şey" ile birlikte "olacak her şeyi" de içermesi doğruyken, indeterministik evrende "olacak her şey" kesinlik taşımadığından dolayı, onların "şey" kapsamına alınmayıp, her şey kavramının yalnızca "olan her şeyi" içermesi, "olacak her şeyi" içermemesi doğru olabilir.