Dînî Tartışma

Users who are viewing this thread

@Homeros

Güzel anlatmışsın ama atladığın çok nokta var. Rum Suresi’nde bahsettiğin meselede “Bizans kazanacak” diye gaz verme ümidiyle ortaya atılmış bir iddia yok. İndiği dönemden itibaren 3 ila 9 yıllık bir süre zarfında Bizans’ın Persleri yeniden mağlup edeceğini söylüyor. 616’da inen ayetlerden sonra 627’de bu savaş neticeleniyor. 11 yıl yani. Hayır, bu gregoryen takvime göre 11 sene. 10. yıla girilmeden savaş neticeleniyor ki İslam tarihinde bu olay Hazreti Ebubekir ile bir müşriğin bahse girmesine sebep oldu diye anlatılır. 3 seneliğine falanca miktarda deveye bahse giriyorlar. Putperestler Perslerin kazanacağını, Müslümanlar Hristiyanların kazanacağını iddia ediyor. Hazreti Muhammed olayı duyunca 10 seneye çıkar deve sayısını da filanca miktara diye tavsiyede bulunuyor ve 10. sene dolmadan savaş neticeleniyor. Ayette topyekûn Persler yıkılacak Bizans uçacak demiyor ayrıca. O dönemde Bizans, yenilmesinin akabinde Persleri 9 sene içinde yeniyor mu yeniyor. Sonrası ve öncesinin bir önemi yok. Senin anlattığın diğer meseleler savaştan sonrası ve çok öncesi.

Bizans Arapların sınırına dayanıyor derken zaten oralar Bizans’ındı dediğin gibi. Perslere yenildikten sonra tekrar toparlanıyorlar bunda seninle hemfikirim.
 
Rum Suresi'nde Sasani ya da Pers ifadesi var mı? Bizans'ın zafer kazanacağını yazıyor ama Perslere karşı kazanacağını yazmıyor. Belirtilen ayetlerde Perslere dair bir şey yok. "Rumlar, en yakın bir yerde mağlup oldu fakat bu mağlubiyetlerden sonra kazanacaklar" yazıyor, en basit Türkçesiyle. Rumlar kazanacak da, kime karşı? Belirtilmemiş. Ayrıca "en yakın" ifadesinin "en alçak" anlamına geldiği, tercümede bilerek hata yapıldığı söylenmekte. En alçak dediği yer Lut gölü oluyor, en yakın dediği yer dersen neresi oluyor bilmiyorum ama Medine'ye çok uzak bölgeler. Rum Suresi 614 yılında iniyor. Mağlubiyetten sonra Rumlar galip gelecek diyor ama bizim Rumlar yine yeniliyor ve Mısır, Sasani işgaline uğruyor, Kudüs ile iki mağlubiyet yapar. Bizans'ın o noktada senin de dediğin gibi tarumar olduğu, yenildiği ve bir daha toparlanamayacağı görüşü ortaya çıkıyor ki Sasani hükümdarının meşhur mektubu da bunu gösteriyor. Mektupta "denizin derinliklerinde saklansan da ifadesi" Lut gölünü işaret ediyor. Lut kavminin sular altında kalan şehirleri vardır ya, o inanışa bir atıf. 613-614 yıllarında yenilen Bizansın 3 ila 9 sene arasında yeneceği söyleniyor. Savaşın sona erdiği tarihle (627) arada 14 yıl var ancak bunu duyanlar Bizansın ilk zaferinin başladığı 622 yılını işaret ediyorlar. 622 deyince hesap tutuyor.

Şimdik başlıyoruk. 622 yılında Bizans zaferlerini kazanmaya başlıyor. Bu tarihi baz alırsak hesap tutuyor (8 yıl), ama Ninova savaşının ve yerinin bilindiği mucizesi çürüyor. Çünkü o dönemde Ninova'ya kadar gelemiyor Bizans. Yukarda yazdığım gibi Avar tehditi ortaya çıkınca Trabzon civarından geri dönüyorlar. Ayetler, savaşın en alçak/aşağılak bölgede yapılacağını söylüyorsa Ninova bölgesinden bahsetmesi mümkün değil. Lut gölü civarı kastediliyorsa Bizans orada yenildi. Senin bahsettiğin ayetler ve sure 614 yılında iniyor. Eğer Ninova Savaşı'nı bildiriyorsa hesap uymuyor, dediğim gibi 14 yıl civarı bir şey yapıyor. Sen, benim temelde demek istediğimi anlamamışsın. Kur'an o dönemlerde yazıya geçirilmiş değildi, yazıya geçirilirken üzerinde kolayca oynanmış olabilir. Bunu kanıtlamak mümkün değil, tartışmak da gereksiz. Ama böyle bir ihtimal ortada bence. O ayette Pers ifadesinin olmadığını görebilirsin. Rumların, Persleri yeneceği yazmıyor. Rumlar, Avarları da yenebilirdi. Tamamen o coğrafyanın siyasi yapısıyla yapılmış bir tahmin.

Kimin kazanacağına bahse giriyor, ortaya maddi şeyler koyuyorlarsa kumar oynandığı ortaya çıkmış olur. Bahis varsa, bu kumar demektir. Müslümanlar, Rumların kazanmasını isteyerek onlardan yana bahis koyuyorlar. Alimlerin kitaplarında "Kumarın haram kılınmasında önce yaşandı" deniyor. Bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Kur'an'da geçmese bile Tefsirlerde, hadislerde bu olay yazıyorsa apaçık kumar oynandığı görülür. Mekkeliler Sasaniler kazanınca party moduna geçiyor, Müslümanlar ise üzülüyorlar tabii. Putperestler mutlu, putperestler coşkulu... "Bizans, yenilmesinin akabinde Persleri 9 sene içinde yeniyor mu yeniyor" Yenmiyor. İhtimal ve hesaplar ortada. Yukarıda izah ettim. 622 yılı mı yoksa 627 yılı mı esas alınıyor? Ninova mı Lut gölü mü? Tarihlerle mekanlar bir türlü uymuyor. "İndiği dönemden itibaren 3 ila 9 yıllık bir süre zarfında" madem bu kadar mucizevi bir şeyi bilebiliyor, tahmin edebiliyorlarsa niye tam tarih veremiyor?

Ayrıca pek bahsedilmeyen bir mesele var. Müslümanlar, Sasanileri ateşe taptıkları için sevmezler. 624'te Bizanslılar, Zerdüştların, İran'ın en önemli ateş tapınağı Cloromia'yı yerle bir ediyor ki bahsettiğin deve bahsinin o savaşla alakalı olduğunu düşünenler de var. Müslümanlar buna çok seviniyor doğal olarak. Uzun lafın kısası, tarihler ve coğrafik bölgeler/mekanlar çelişiyor. Hicri takvimde nasıldır bilmiyorum ama Hicri takvime göre tartışmaya başlamadık.
 
Şimdi konu konuyu açacağı için çok girmeyeceğim. Sadece kumar mevzuuna aydınlatma yapayım, yine mantıksız gelebilir. Ayetler 23 senede iniyor. Bu süre zarfında içki içmek bile belirli bir dönem serbestti. İslam kültüre çok müdahale eden bir din değil. Arap kültürünü de dağıtmamış o yüzden. Türk kültüründe de İslam’ın devrimci değil, tekâmülcü olduğunu görüyoruz. Mesela, mevlid diye bir şey yok İslam’da. Türk kültürünün, tengrizm etkisinin tezahürleri bunlar. Ama belirli günlerde toplanıp Kur’an okunduğu için İslam’a aykırı kabul edilemez. Bu kadar sınırlayıcı ve kültürden koparıcı bir din olmamasından kaynaklı. Bunun yanında nas dediğimiz kesin yasaklanması gereken içki, kumar, zina gibi şeyler yasaklanmıştır. Bunun kumarla, içkiyle ne alakası var peki buna benzer olarak?

Kumar, içki gibi İslam’a aykırı fiillerin aniden kaldırılması gibi bir şey söz konusu olamazdı. Hazreti Muhammed bile kumarın bir ayetle sonradan yasaklanacağını ayet inmeden bilemeyebilir. Çünkü gaybı yalnız Allah bilir, bildirdikleri müstesna. Evet, deve mevzuunda bahis vardır çünkü o zamanlar kumar yasak değildi. Buna benzer olarak içkiyle namaza yaklaşmak öncelikle yasaklanmıştır İslam’da. Bak içki içmek yasaklanmıştır demiyorum. Bu sonranın olayıdır. Bunda bana göre mantıksızlık yoktur.

Tarih konusunda anlaşamayacağız o malum. Uzun uzun yazmaya gerek görmüyorum farklı düşünüyoruz.
 
"Hazreti Muhammed bile kumarın bir ayetle sonradan yasaklanacağını ayet inmeden bilemeyebilir. " Doğrudur ama şöyle bir şey var: "Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?”

Zamanında bahis yapıp kumar oynayan halk, bunu sorgulamaz mı? "Ya Muhammed, sen bize zamanında kumar oynattın, bak Allah ne diyor?" demez mi? Bu durum insanların peygambere güvenini sarsmış olmalıydı. Bunun insan ilişkilerinde normali budur. Bugün sarı, yarın hop yeşil oluyor. Akıllı insan durup sorgular, şüpheye düşer.

Zamanında yasak olmayan, peygamberin bile içinde olduğu bir kumar oynanıyor. Sonra yukarıdaki ayetle yasaklanıyor. Tepki çekmesi gerekir, sorgulanması gerekir. Aklı örten denilen şeyler İslam'ın halk arasında yayılmasını zorlaştıran şeyler. Pat diye yasaklanabilirlerdi. "Artık vazgeçiyor musunuz?" ifadesi de saçma. Adamlara zamanında uyarı gelmemiş, oynamışlar içmişler. Aşama aşama yasak getirirsen millet isyan noktasına gelir. Bak bir örnek senaryo: Önce internet yavaşlatılır, ardından bazı sitelere giriş yasaklanır, internet kullanımı kötülenmeye başlar, ufak ufak internetin fişini çekerler... hop İnternet yasağı. Şeytan işi, namazdan alıkoyar vesaire. Kimse buna ses çıkarmayacak, nasıl mantıkla yaklaşayım? Bugün düşün, kimse gıkını çıkarmıyorsa sebebi korkutulmuş olmaktır. Korku ile iman olmaz.
 
"Hazreti Muhammed bile kumarın bir ayetle sonradan yasaklanacağını ayet inmeden bilemeyebilir. " Doğrudur ama şöyle bir şey var: "Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?”

Zamanında bahis yapıp kumar oynayan halk, bunu sorgulamaz mı? "Ya Muhammed, sen bize zamanında kumar oynattın, bak Allah ne diyor?" demez mi? Bu durum insanların peygambere güvenini sarsmış olmalıydı. Bunun insan ilişkilerinde normali budur. Bugün sarı, yarın hop yeşil oluyor. Akıllı insan durup sorgular, şüpheye düşer.

Zamanında yasak olmayan, peygamberin bile içinde olduğu bir kumar oynanıyor. Sonra yukarıdaki ayetle yasaklanıyor. Tepki çekmesi gerekir, sorgulanması gerekir. Aklı örten denilen şeyler İslam'ın halk arasında yayılmasını zorlaştıran şeyler. Pat diye yasaklanabilirlerdi. "Artık vazgeçiyor musunuz?" ifadesi de saçma. Adamlara zamanında uyarı gelmemiş, oynamışlar içmişler. Aşama aşama yasak getirirsen millet isyan noktasına gelir. Bak bir örnek senaryo: Önce internet yavaşlatılır, ardından bazı sitelere giriş yasaklanır, internet kullanımı kötülenmeye başlar, ufak ufak internetin fişini çekerler... hop İnternet yasağı. Şeytan işi, namazdan alıkoyar vesaire. Kimse buna ses çıkarmayacak, nasıl mantıkla yaklaşayım? Bugün düşün, kimse gıkını çıkarmıyorsa sebebi korkutulmuş olmaktır. Korku ile iman olmaz.
Kumar ile ilgili ayet inmeden önce bildiğim kadarıyla arapların oynadığı 2 çeşit kumar türü vardı. Bundan dolayı bu uyarı yapıldı ama diğer dediğiniz yerleri anlamadım sanırım konuyu kaçırdım.

Edit: Bu yapılan ilk ve tek uyarı değil. Bundan önce gelenler de var

“sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki “o ikisinde büyük bir günah ve insanlara bir takım menfaatler vardır. Fakat onların günahı, faydasından büyüktür”
 
Last edited:
Senin bahsettiğin şeylerin benzerini bir internet makalesinde okumuştum daha önce. Meysir ve muhâtara diye iki oyun oynuyorlar. Kumar oynayabilmek için varlıklı olmak gerekir. Fakirler oynayamıyor zaten. Develeri de yok.

Benim söylediklerime bir cevap ya da karşı argüman olmuyor bunlar. Uyarı getirilmiş ise ayet gelmeden önce olması lazım. 628 (yasaklanma ayetinin yılı) yılı öncesi uyarılar yapılmış ise niye Bizans-Sasani savaşı üzerine bahis oynamışlar? Ne zaman oynamışlar belli. 627 yılından 9-10 yıl öncesinde olması gerekir. Bahsettiğin ayet Bakara Suresi'ne ait. Ayet, hicretten hemen sonra vahyedilmeye başlanmış (622) ve on yıl sürmüş. 622 sonrası bahis yapmış olamayacaklarına göre Kur'an ve peygamber yanılıyor. Yukarda tarih mekan çelişkisini anlatmıştım.
 
Homeros, mantık doğru ama ulaşılan netice yanlış. Senin Rum suresi’nin mucize olmadığını savunmanın aksine birçok müşrik Ninova harbinden sonra kitleler hâlinde İslâm’a girdi. Rum suresinde vaadedilenin gerçekleşmediğini söylemenin aksine Müslüman nüfusu 627 yılından sonra kat be kat arttı. İnsanlar bunu görmüş de sorgulamaya gerek kalmadan iman etmiş.

Öte yandan, Hz. Muhammed’in olduğu bir ortamda bahisin oynanması ve sonrasında bahis ve kumarın yasaklanması Kur’an’ın Hz. Muhammed’in düşünceleri olmadığı yönünde bir tez ortaya çıkarır. Adı üstünde, O kendisine gelen vahyi tebliğ etmekle mükelleftir. İnsanlar “bu ne iş ya Muhammed, dün öyleydi bugün böyle” dese bile Hz. Muhammed’in bu esasları kendisinin belirlemeyip Allah’ın iradesi takdirinde olduğunu ilan etmesi bu soruları çürütür. Çünkü inanan zaten tek bir ilah olduğuna ve tüm hükmün onun emri dahilinde olduğuna inanıyorsa “geçmişte öyle irade etti bugün böyle bu nasıl iş” demesinde hiçbir mantıklı gerekçe yok. Kaldı ki, içkinin safha safha yasaklanma süreci çok mantıklı ve insan anlayışına yakışır bir şekilde gerçekleşiyor. Bana bir din inecek ve alışık olduğum içkiyi (ki o dönem su gibi içilirmiş rivayetlere göre Arap toplumunda) gelir gelmez kaldıracak. Ben bu dine soğuk bakarım. Nefret ettirmeden yayılmış bir dindir İslam tarihi sürece bakarsak. Siyaset ilmiyle gelişmiş serpilmiştir.

Bunun haricinde, zaten dinden dönenler çok oldu. Özellikle Hz. Muhammed vefat ettikten sonra dinden dönenlerin sayısı arttı. O yoksa İslam da bitmiştir görüşüne binaen sahte peygamberler türedi. Hatta bilirsin meşhur mürted savaşlarını. İslam toplumunu dağıtmaya yönelik bir tahrif hareketi zuhur etmişti hakeza.
 
Last edited:
Senin bahsettiğin şeylerin benzerini bir internet makalesinde okumuştum daha önce. Meysir ve muhâtara diye iki oyun oynuyorlar. Kumar oynayabilmek için varlıklı olmak gerekir. Fakirler oynayamıyor zaten. Develeri de yok.

Benim söylediklerime bir cevap ya da karşı argüman olmuyor bunlar. Uyarı getirilmiş ise ayet gelmeden önce olması lazım. 628 (yasaklanma ayetinin yılı) yılı öncesi uyarılar yapılmış ise niye Bizans-Sasani savaşı üzerine bahis oynamışlar? Ne zaman oynamışlar belli. 627 yılından 9-10 yıl öncesinde olması gerekir. Bahsettiğin ayet Bakara Suresi'ne ait. Ayet, hicretten hemen sonra vahyedilmeye başlanmış (622) ve on yıl sürmüş. 622 sonrası bahis yapmış olamayacaklarına göre Kur'an ve peygamber yanılıyor. Yukarda tarih mekan çelişkisini anlatmıştım.
Nasıl bir bahis oynandığına dair bir fikrim yok araştırdım ama herhangi bir şey bulamadım. Tek bulduğum site şurada, belki sorularına cevap olabilir.
Tabi bu siteyi önceden okumuş olma ihtimalin yüksek. Sana yanılıyorsun diyerek kanıt olarak bu siteyi sunmuyorum belki aklındaki sorunun cevapları buradadır diye atıyorum.
 
Müslüman nüfusu 627 yılından sonra kat be kat arttı. İnsanlar bunu görmüş de sorgulamaya gerek kalmadan iman etmiş.
Ninova savaşından sonra Persler ve Bizans, İslam karşısında güç kaybediyor. İslam orduları, bu savaş sonrası fetihlere başlıyor; Şam'a doğru ilerleyişleri ve ilk Bizans-İslam savaşı tarihi 629. İmparator'un İslam orduları üzerine yürüdüğünü duyunca komutanlardan biri: "Arkadaşlar, çekindiğimiz şey, ele geçirmek için yola çıktığımız şeydir, yani şehid olmaktır. Dinimizi yüceltmek için savaşalım." diyor. Yani din için savaşmaya başlıyorlar. Dört Halife dönemiyle de giderek yayılıyor. Nüfus, böyle artıyor. Bizans ve Sasani gücü coğrafyadaki etkisini yitirince güçlenen İslam'a katılım olması normal. Bunun Rum Suresi ya da mucizeyle alâkası yok. Bunu görüp iman ettiler diyebileceğin bir şey yok. Güçlünün yanında olma veya ona boyun eğme, klasik.

O site değildi. Çünkü bir profesörün akademik çalışmasıydı benim okuduğum. Tabii o makale İlahiyat Fakültesi için yapılmış. Benim tezlerimi desteklemiyor. O siteyi de iyi biliyorum :grin: Oraları da inceledim zamanında.
 
O site değildi. Çünkü bir profesörün akademik çalışmasıydı benim okuduğum. Tabii o makale İlahiyat Fakültesi için yapılmış. Benim tezlerimi desteklemiyor. O siteyi de iyi biliyorum :grin: Oraları da inceledim zamanında.
Her şeyi inceleyerek bir karara varmış olmak ne güzel :grin: Dİğerleri gibi değilsiniz
 
Hayır, hayır Arap müşriklerinden katılım olduğunu söylüyorum yayılmadan değil.
İslam, başlangıcından beri kabile düzenine ve kabile değerlerine karşı mücadele etti. Arap toplumu, O'un ölümünden sonra dağılıp kabile düzenine geri dönme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. İlk halife seçilen Ebu Bekir, İslam'a göre "sahte peygamber" addedilen kimselerle mücadele ederek içeride birliği sağlıyor ve Arapların eski düzene geri dönmesinin önüne geçmiş oluyor. Ayrıca, daha önce kabileler arası savaşlarda harcanan ve Arap toplumuna zarar veren tavrı, Bizans ve Sasani üzerine çevirerek İslam toplumunun fetih ve cihat amacında birleşmesini sağlıyor. Emeviler döneminde Arap-İslam toplumu, Arap İmparatorluğu oluveriyor. Yani Arap ve İslam kültürü, senin dediklerinin aksine, bayağı karışıyor. Bugün de böyle. Mezhepler arası savaşlar, soy mücadeleleri vesaire bildiğin kabile kültürüne ait şeyler. Hala kabile gibi davranıyorlar. Emeviler döneminden önce Hz.Ömer yanılmıyorsam devlet haline getirmiş. Ama Araplarda devlet kültürü olmadığından pek tutmuyor.

"Güçlünün yanında olma veya ona boyun eğme" demiştim. Arap müşrikler Pers destekçisi idi, daha önce de yazdım. Sasanileri seviyorlardı. Bizans galip gelince ve İslam için hakimiyet şansı ortaya çıkınca imana gelmiş olabilirler. Putperest olmak kazançlı olmaktan çıkıyor sonuçta. Ulusların ve halkların güçlü olduğunu düşündükleri tarafta yer almaları çok görüldük bir şey. Ama bazen işe yaramıyor; Osmanlı-Alman ittifakı gibi.

Peygamberin ölümünden sonra kargaşanın yaşanması, kalben iman edilmediğini gösteriyor bence. Peygamber öldü, İslam bitti. Eee Tanrı var, senin inandığın ölümsüz varlık. O zaman, Araplar peygambere itaat etmiş. O ölünce İslam birliği patır patır dökülmeye başladı çünkü temeli sağlam değildi. Benim çıkardığım sonuç bu. Sonradan birlik sağlanıyor derken yeniden bozuluyor. Döngüye girer gibi.
 
Peygamberin ölümünden sonra kargaşanın yaşanması, kalben iman edilmediğini gösteriyor bence. Peygamber öldü, İslam bitti. Eee Tanrı var, senin inandığın ölümsüz varlık. O zaman, Araplar peygambere itaat etmiş. O ölünce İslam birliği patır patır dökülmeye başladı çünkü temeli sağlam değildi. Benim çıkardığım sonuç bu. Sonradan birlik sağlanıyor derken yeniden bozuluyor. Döngüye girer gibi
Hocam peygamber efendimiz vefat ettikten sonra müslümanların azalması normal değil mi ki ama? Mesela şuan Türkiye'nin %75 inden fazlası Müslüman ama kim dinine bağlı adam gibi? Sorsan imanın islamın şartını sayamaz çoğu kişi.
Demek istediğim, peygamber zamanında müslüman olmak çok daha kolay, şuanda ise çok daha zor tabii. Halen de Müslümanların sayısı azalmaya devam ediyor.
 
O zaman, Araplar peygambere itaat etmiş. O ölünce İslam birliği patır patır dökülmeye başladı çünkü temeli sağlam değildi. Benim çıkardığım sonuç bu. Sonradan birlik sağlanıyor derken yeniden bozuluyor. Döngüye girer gibi.
İşte buna sonuna kadar katılıyorum. Tanrı'nın sesi kesildiği anda bitiyor olay. Korku faktörü kalkıyor ortadan, kaldı ki Arapların Tanrı'nın sözlerini değil direkt muhammedi örnek alması da bilinen bir şey hatta tanrı tarafından söylenen bir şey.
Kaldı ki 30 ile 34. sureler (dahil) sıkıntılı sureler
34. sure, 50. ayet:
De ki, 'Saparsam, kendi kusurumdandır, yolu bulursam Rabbimin bana vahyetmesindendir. O İşitendir, Bilendir.'
33. sure 38. ayet ve 56-57. ayetler de bunun tam aksi yönünde bildiri yapan ayetler.

Muhammedi en ufak detayına kadar rol model arapların (onun gibi giyinip, onun gibi dişlerini fırçalayan, onun gibi davranan) o gittikten sonra boşluğa düşmesi çok normal.
Misal Rum suresinin indiği dönem Ninova muharebesi dönüyor doğru ama Mart ayında yaşanan hendek muharebesi için inen sure? Yahudi katliamı? Allah tarafından söylendiği ahzab ve sebe suresinde yazıyor direkt (https://acikkuran.com/33)

Bunların indiği dönem daha yazıya bile dökülmemiş bir kuran var karşımızda, medine dönemi henüz henüz başlıyorken, bunların doğruluğundan şüphe etmek gerekir.
 
Ben de nüfus olarak artıyor ama iman aşkından değil demeye çalışıyorum. 2050 Fransa'sında Müslüman nüfusun öne geçme ihtimaliyle bizim tartıştığımız şey ne alaka? Bizim ülkede de Deizm yayılıyor diyorlar. Konumuz bu değil.

"Tanrı'nın sesi kesildiği anda bitiyor olay. Korku faktörü kalkıyor ortadan" çok doğru. Güç, Allah'ın sesi olan peygamberdeydi. O gitti, şimdi mücadele zamanı.

Hocam peygamber efendimiz vefat ettikten sonra müslümanların azalması normal değil mi
O zaman Ninova savaşından sonra hem artıyor hem azalıyor. İslam indirildiği toplumda ve coğrafyada tam oturmamış, dünya dini olarak lanse ediliyor.
 
muhammedi örnek alması da bilinen bir şey hatta tanrı tarafından söylenen bir şey.
Peygamber efendimiz bizim için örnek alınabilecek tek insandır. Kimden örnek alıcaz? Kaldı ki, kendisi bile kusursuz bir kul olmamıştır, bilerek.
Ayetler arasında nasıl bir uyumsuzluk olduğunu iddia ediyorsun? Açıklama yapabilir misin çünkü ben herhangi bir uyumsuzluk göremedim?
 
Zaten peygambere itaat edip Allah'a itaat etmeyenler dinden irtidad etti. Bu reddedilen bir şey değil ki. Peygambere itaatin sebebi Allah'a itaat olmalı. *Hazreti Ömer'in* (Edit: Hz. Ebubekir olacak) de, "kim Hazreti Muhammed'e tapıyorsa o ölmüştür" diye bir sözü var keza.

Öte yandan temeli sağlam olmayan dinin bugün milyarlarca temsilcisi var çok mesnetsiz sizin iddialarınız.

Fransa konusunu Emre DANACI’ya cevap olarak söyledim.
 
Last edited:
Back
Top Bottom