Bir Haydutun hikayesi:Ögeday

Users who are viewing this thread

TaparHan

Sergeant at Arms
Hikayeyi beğenmeyenler neden beğenmediklerini de söylerlerse iyi olur.                                                                                   
                                                          Bölüm 1
Kergitlerin bu savaşı Calradia'da büyük bir tepki toplamıştı.Kergit Hanlığı ile Sarranid Sultanlığı  arasındaki kanlı savaşta pek çok yiğit ölmüştü.Sultan Hakim savaştan geri çekilmeyeceğini ve Khergit hanlığını yıkana kadar askerlerinin geri çekilmeyeceğini söylüyordu.Sancar Han'da aynı fikirdeydi.Tulga Şehrinde insanlar hayatlarına devam ediyor ve kervanlar Tulga Şehrine eskisi kadar sıklıkla uğramıyordu.Lonca başkanı kervanların uğramamasının nedenini Sarranid Emirlerine bağlıyordu.Ve haklıydıda Tulga Şehrine gelen kervan sayısı savaştan önce daha fazlaydı.Kergit köyleri Tanrı'ya Dua'yla ayakta duruyordu.Sarranid Sultanlığı'nın askeri kuvveti Kergitlere göre fazlaydı.Bir Khergit köyünde küçük bir çocuk babasının ona aldığı yay ile kuşları avlıyordu.Okundan kaçacak kuşlar çok nadir görülüyordu...Babası isyankar bir hayduttu.Babasının yaklaşık 40 kişilik bir grubu vardı.Annesi hastalıklıydı ve bir değirmende çalışıyordu.Çocuk çok iyi yay kullanıyordu köy halkı tarafından çok seviliyordu...Bu çocuğun ismi Ögeday'dı.Ögeday bir Kergit olduğu için mutlu bir çocuktu.Milletini seviyordu ve milletinin diğer milletlerden üstün olduğunu düşünüyordu.Ögeday tekrar avdaydı yayı ile bir kuşa nişan almıştı.Bir ses duydu sanki babasının sesiydi.Ve ses şöyle yankılanıyordu ''Ögeday ! Ögeday ! '' ...Ögeday babasının geldiğine çok sevinmiş bir biçimde köy meydanına doğru koşmaya başladı.Babası gelmişti Ögeday babasının yanına koşarak yüzüne mutlu bir biçimde baktı.Babası Ögeday'a bir yay gösterdi.


-Baba bunu bana mı getirdin ?

-Evet İchamur Şehrinden 8 bin dinara aldım iyi bir avcı olduğun için yayınında iyi olması şart.

Ögeday durakladı,bu çok paraydı,babasına minnet dolu gözlerle baktı...

-Sağol baba eski yayımıda arkadaşım tonju'ya satarım oda iyi bir avcı olmak istiyormuş.

-Yayını kimseye satma iyi bir avcının yayı asla el değiştirmez unutma bunu.

Ögeday çok mutluydu yayını aldığı gibi ormana koştu.Ve yayını test amaçlı bir kuşa nişan aldı.Ve yayın uğuldamasıyla aynı anda kuşta kan içinde yer çekiminin esiri oldu.Ögeday sevinçle kuşu alarak evlerine doğru koşmaya başlamıştı.Babasını gördü ve kuşu göstererek yay çok güzelmiş anlamında baktı.Ögeday'ın babasının yaşı 50 civarlarındaydı yaşlıydı ve çok iyi kılıç kullanırdı.Ama daha ögeday'a kılıç kullanımını tam olarak öğretmemişti.Ögeday'a yay kullanımını abisi Targut öğretmişti.Targut'un yaşı 20 civarlarıydı ve Targut çok iyi yay kullanırdı.Zagush köyünü,abisi çok severdi ve bütün köylerden üstün köy olarak nitelendirirdi.Zagush köyüne gelen haydutlar artık çok azalmıştı.Köyde sadece 2 tane iyi yay kullanan yoktu 10 civarında kişi vardı.Ama aralarında en iyi olanı Ögeday'dı.Hatta kendisine yayı kullanmasını öğreten abisini bile pek çok denemelerle geçmişti.Ögeday biraz daha avlanıp evinin yolunu tuttu.Babası öksürükler içinde yüzü sarı kesilmiş bir heykel gibiydi.Ögeday ı yanına çağırdı ona haydut grubunun reisi olacağını ve biraz daha beklemesini söyledi.Ögeday ise ;

-Baba niçin abim reis olmuyorda ben oluyorum ?

-Sen daha zeki ve daha çeviksin.Umuyorum ki gücünle Zagush köyünü emrine alırsın.Denemelerine devam et sana kılıç kullanmasını öğreteceğim.

Ögeday sevinçle dışarı çıktı ve hedefine yayıyla nişan alıp yayını serbest bıraktı.Ve bir anda hedefinin kafasında bir ok belirdi.Bu ögeday'ın çok iyi bir okçu olacağına işaretti.Ama kılıç eğitiminide alması gerekliydi.Yakınına gelen bir düşmana karşı savunma yapmak ve onu öldürmek için bu şarttı.

                                                          Bölüm 2
Ögeday 18 yaşlarına gelmişti.Babası iyice yaşlanmıştı ve ögeday'a kılıç eğitimini vermişti.Ve babası ölümün çok yakınındaydı.Ögeday'ın anneside çok yaşlanmıştı.Kardeşi Targut ise Kergit Ordusuna Kıdemli Kergit Okçusu olarak girmişti.Chaurka Noyan'ın en sevdiği askerlerindendi.Ve Chaurka Noyan ile arası muazzam derecede iyiydi.Ögeday'ın evinde öksürük sesleri dinmek bilmiyordu.Ögeday hedefiyle çalışma yaparken babasının onu çağırdığını duydu.Ve hızlıca eve girip babasının yanına koştu.

-Ögeday oğlum sana haydut grubuna reislikten söz ettim değil mi ?

-Evet baba...

-Artık vakit geldi kılıç eğitimini aldın.Ve reisliğe hak kazandın.Elinden geldiğince hazırlığını yap.Grup yakında gelecek.

Ögeday bütün yaylarını ve kemikten yapmış olduğu oklarını hazırladı.Kemikten oku çok dayanıklıydı.Ve kılıcı ile kalkanınıda yanına aldı.Binek atını evinin bahçesinde gördü.
Atınıda yanına alıp grubu beklemeye başladı.Ögeday yorulmuştu zaman geçmişti.Ve ayak sesleri duyulmaya başladı.İri yarı bir adam reisliğinde 40 kişi Ögeday'ın yanına geliyordu...

-Ögeday senmisin delikanlı ?

-Evet...

-İyi hazırlığını yaptıysan babanla vedalaş ve bizimle gel.

-Vedalaştım...

Ögeday atına binerek reisliğiyle 40 kişilik bir haydut grubunla yola koyuldu...Ögeday çok mutluydu 40 kişiye hükmediyordu.Ve Ögeday'ın bir köyü veya bir kervanı yağmalama zamanı gelmişti.Ögeday bir ticaret kervanı gördü.Bu kervan sarranid sultanlığına aitti.Çok muhafızı yoktu.Ögeday grubuna emir verdi.

-Hazırlanın bir kervan yağmalamamız iyi olur.Muhafız sayılarıda az.

-Bütün grup hazır efendim

Ögeday yayına sarılmıştı ve kervanın önünü kesti.Kervan başı Ögeday'a yoldan çekilmesi gerektiğini söyledi.Ögeday bütün altınlarını ve eşyalarını vermeden geçemeyeceklerini ve geçmeye çalıştıkları takdirde ölümle yüzleşeceklerini söyledi.Kervancı ise

-Ha ha ha ne yapacaksın görelim bakalım muhafızlarımın önünde secde etme !

Ögeday yayına kemikten yapılmış bir ok geçirdi ve bir kervan muhafızının kafasına hedef aldı.Yayın ipini bıraktığı an muhafızın miğferi paramparça oldu ve yüzü kana bulandı.Ögeday atta okçuluktada çok başarılıydı.Bir anda üzerine kervan muhafızları kılıçlarını kınından çekmiş derecede gelmeye başladı.Atları ölümün ayak seslerini çıkarıyordu.Ögeday ise yayına bir tane daha kemikten yapılmış bembeyaz bir ok yerleştirdi.Ve nişanını alıp bir kervan muhafızını göğsünden vurdu.Ögeday taktiğini çok iyi derecede yapmıştı.Adamları vurabileceği kadar vuracak sonra ise çekilecekti.Kalan işide haydut grubundaki 20 sağlam adam halledecekti.Ögeday kemikten yapılmış okları ile 7 tane kervan muhafızını öldürdü.Ve geri çekilmek için atını dizginledi.Ögeday'ın Atı çok hızlı değildi ama sahibine sadıktı.Ögeday grubuna emrini verdi.Ve 20 sağlam adam hızlıca atlarıyla kervan muhafızlarının üzerine saldırdı.Kılıç sesleri kulaklara hükmediyordu.Çığlıklar ise kılıç seslerinin kardeşiydi.Bir anda kan kokusu geldi ögeday'ın burnuna.Atı bir anda şaha kalktı.Ve ögeday arkasına baktı.Arkasında bir kervan muhafızı ölmüştü.Ögeday'ı öldürmek için gelen bu kervan muhafızı grubun en yaşlısı tarafından öldürülmüştü.Savaş 20 dakikaya yakın bir zamana kadar sürdü.Her iki tarafında askerleri uzman olduğundan kolay bitmedi bu savaş...

-Reis ! Reis ! Bütün dinarlarını,eşyalarını,kılıçlarını aldık.Ne yapmamızı öneriyorsun ?

-Kendi aranızda paylaşın banada kalanını verin.

-''Tamam reis''dedi mutlu bir edayla haydut...
                                                          Bölüm 3
Targut,ordudaki askerlerden çok saygı görüyordu.Chaurka Noyan onu en iyi okçularından biri olarak nitelendiriyor ve savaşlarda gösterdiği performans için 100'lerce dinar veriyordu.Targut toprağı pek çok haydut kanıyla sulamıştı.Ve böyle de devam edecekti.Targut'un amacı farklıydı o kardeşi gibiydi kimseye itaat etmezdi.Targut kardeşinin 10'larca bozkırdaki haydut gruplarını emrine aldığını biliyordu.Ama Targut dahada güçlenecekti.O bütün kergitleri emrine alacaktı ve Sancar han'ıda tahttan düşürecekti.Amaçları arasında Calradia tacını almak vardı.Ama kardeşi ile bile karşı karşıya gelebilirdi bu taç için...Bir bozkırdaydılar ve kamp yapıyorlardı.Askerler Ögeday'dan bahsediyorlardı.

-Ögeday iyi bir haydutmuş Kergit milliyetçisi diyorlar

-Emrine bozkır haydutlarının çoğunu almış...

-Emrine girmeyenleride savaşarak katlediyormuş.

Targut kardeşinin böyle olacağını biliyordu.Babası ona reisliği vermeyecekti kardeşine verecekti bunu küçüklükten beri biliyordu.Ve Targut ise bir soylu gibi bey olacak ordusu Calradia'da yankılanacaktı.Targut yere uzandı ve Calradia'nın imparatoru olduğunu düşünmeye başladı.Ve yavaş yavaş gözlerine bir ağırlık çöküyordu vücudunu uyku ele geçiriyordı...

-Kalkın ! Bir kervana saldıracağız kalkın !

-Noluyor daha sabah ne kervanı bu ?

-Sarranid kervanı başka ne kervanı olacak sersem !

-Hazırlanın şu kervanın işini bitirelim bu Chaurka Noyan'ın emridir !

-Tamam Targut nerede ?! Savaşta onun gibi bir kıdemliye ihtiyacımız olacak ?

-Buradayım bütün gücümüzü toplayıp kervana saldıralım...

Chaurka noyan liderliğinde yaklaşık 70 savaşçı bir Sarranid Kervanını kana bulayacaktı.Targut her zaman ki gibi Chaurka Noyan'a stratejik yöntemlerinden bahsediyordu.Diğer askerler Targut'a öfke dolu gözlerle bakıyorlardı.Çoğu Targut'u kıskanıyordu.Targut gibi yay kullanan bozkırda nadir bulurdu.Chaurka Noyan ise çok şanslı olduğunun farkındaydı.Targut bir savaşta rakibi çok yıpratıyordu.

-Targut'a bak Chaurka Noyan'ın yanından ayrılmıyor bir sülük gibi !

-Targut kadar iyi yay kullanmıyorsun diye onu kıskanma dostum.

-Targut gibi bir ruhsuz adamda ne buluyorsunuz bilmem !


Kervan başı Chaurka Noyan ile Askerlerini gördü.Ve yüzünü hafif bir beyazlık ile gözlerini kan ele geçirdi.Korkmuştu çünkü Kergitliler bölgelerinden bir Sarranidliyi bile geçirmezdi.

Korkulu bir biçimde kervan muhafızlarına seslendi ;

-Hey ! Çabuk muhafızlar hazırlansın bir bey ile çatışabiliriz.

-Çatışmadan kaçma yolu yok mu ? Sayıca ve Kıdemce bizden daha güçlüler.

-Muhafızlar çabuk hazırlanın ! Sultan Hakim'le uğraşmaktansa bu adamların kılıçları arasında can vermeyi...

Ve bir anda bir ok vızıldaması duyuldu.Kervan başı konuşmasını bitiremeden ok boynuna saplandı.Ve atların nal sesleri ile savaş naraları duyulmaya başlandı...
Hücum ! Chaurka Noyan'ın askerleri onun arslanları hücum !!!

Güneş insanları yakıyordu.Targut hedef almaya çalışıyordu lakin kervan muhafızları yerlerinde durmuyorlardı.Bu yüzden Targut hedefi alamıyordu.Chaurka Noyan kılıcıyla bir kervan muhafızının karnını deşiyordu.Bir Atlı Okçu yerde kıvranıyordu,bir kervan muhafızı ise Atlı Okçunun şah damarını kılıcının diliyle paramparça ediyordu...

Targut tekrar nişan almıştı ve bu seferki rakibi çok kıdemli bir kervan koruyucusuydu.Çok iyi dövüşüyordu biraz yaşlıydı lakin yaşlılığına aldırıpta onu vurmaması iyi olmazdı.Targut yayına okunu taktı ve yayının ipini bütün gücüyle gerdi.Yayı çok iyi bir savaş yayıydı ve bu yaylar her şehirde bulunmazdı.Bu yayları yapan demirciler bile nadirdi.Ve yayının ipi kopacak derecede çok gerilmişti.Targut’un ipi bırakmasıyla okun zıvıldaması bir anda oldu ve yaşlı ihtiyar kalkanınla bloklamadan ok yaşlı ihtiyarın boğazına saplandı...

-Ha ha ha ! İhtiyar bu yaştada savaşa mı girilir ! Torunların nerede ihtiyar ?

-Targut savaştayız dostum böyle labali kelimeleri savaşta kullanma yaralanabilirsin.

-Kes sesini sen beni kendin gibi mi zannettin ?

-İyiliğini düşünende hata...

Targut gülerken bir anda üzerine atı çok hızlı olan kervan muhafızı yaklaşıyordu.Kalkanıyla neredeyse göğsünü,boynunu ve karnını bloklamıştı.Yani Targut’un bu muhafızı yaralaması çok zordu.Targut hemen kılıcını çekti ve çektiği an sağ kolu kan içinde kaldı.Kervan muhafızı Targut’un kolunu azami derecede yaralamıştı.

Kervan muhafızı atını durdurdu ve tekrar dizginleyerek Targut’un üzerine gelmeye başladı.Kervan Muhafızı gençti ama çok iyi
dövüşüyordu ve atını vücudunun bir uzvu gibi kontrol ediyordu.Böyle olması Targut’un işinide zorlaştırıyordu.Targut kaçacaktı
lakin etrafında at yoktu en azından at olsaydı adamın onu yakalaması imkansız bile olabilirdi.Ve Targut uzakta bir bozkır atı gördü.Ata doğru can havliyle koşmaya başladı.Adam ise arkasındaydı aralarındaki mesafe çok uzun değildi.Targut var gücüyle koşuyor kılıcını yere atıyordu.Bir taraftanda sağ kolunu tutuyor kan kaybını engellemeye çalışıyordu.Targut atın yanına yaklaştı ve ata binecekti lakin adam Targut’a çok yaklaşmıştı.Targut öleceğini zannetti ve adamın kılıcına doğru bakmaya başladı.Korkudan ata bile binemedi.Bir anda kervan muhafızının cansız cesedi yere yığıldı.Kervan muhafızı başından vurulmuştu.Targut tanrıya şükretti ve hemen ata binip uzaklaştı.Sancaklarının bulunduğu bölgeye doğru atıyla birlikte gitmeye başladı.Bölgeye geldiğinde arkasına baktı...

-Arkamdan gelen birisi yok atı hemen şu ağacın yanına bağlayayım.Sol tarafımda at dursun.Bende ağacın arkasına saklanayım.Böyle olursa ne sol kolum yaralanır nede bedenime birşey olur.

Targut ağacın arkasında yavaş yavaş uykuya dalıyordu.Gözlerine sanki tonlarca yük binmişti.Vücudu ızdırap içinde yanıyor ve yorgunluktan bitap düşüyordu.
Targut uyandığında bağırış sesleri geliyordu.Mutlu bir frekans vardı havada.

-Savaşı kazandık ganimetleride çokmuş...

-Targut nerede bu arada ölmüş olmasın sakın...

-Ölürse ölsün kibirlinin teki.İyi yay kullanıyor diye Chaurka Noyan tarafından biraz şımartıldı.

Targut’un kalbinde derin bir ağrı belirdi.Sevilmemek ne kadarda kötüydü.Targut bu ağrıya aldırmadı ve içinden ‘’Konuşun bakalım tahta ben geçince kellelerinizi halka göstereceğim !’’...
                                                          Bölüm 4
Ögeday’ın emrindeki adam sayısı çoğalmıştı ve emrindeki haydut grupları sayısı azami derecede artmıştı.Bilgeden aldığı tavsiyeler ve kehanetler işine çok yaramıştı.Ögeday güçlenmişti ve itibarıda çok artmıştı.Onun ismini duymayan haydut grubu ve köylü kalmamıştı.Hatta ismini ve cesaretini duyan haydut reisleri 10 kişilik gruplarıyla emrine girmek için can atıyorlardı.Ögeday'ın emrindeki gruplar ve haydutlar kıdemlilerdi.Kolay kolay ölmüyorlar ve öldüklerinde ise yanlarındada birilerini götürüyolardı.Ögeday'ın duyduğuna göre bir bozkır haydutu grubu vardı.Yaklaşık 30 kişilik bu grup çok saldırgandı.Ögeday bu grubu itaatine almak istiyordu.Bu saldırgan grupla pek çok düşmanına karşı saldıracaktı.Pek çok güçlü kervanı bu grupla etkisiz hale getirecek ve kendi bölgesine yaklaştıklarında son noktayı koyacaktı.Böyle oluncada bütün eşyalar,dinarlar onun olacaktı.Ögeday saldırgan gruba ulak yolladı.Ulak geri dönmedi ve ulaktan haber alınamadı...Ögeday bu vahşi grubun bölgesine gitmeye karar verdi.Tatlı sözle yola gelmiyorlarsa kılıçların keskin uçlarıyla yola getirecekti...Ögeday 40 kişiye yakın grubuyla yola koyuldu.
Emrindeki diğer haydut gruplarını bu işe karıştırmak istemiyordu.Grubuyla haklayamayacağı haydut yoktu.Ve bir ateş gördü alacakaranlıkta yanan bu ateş kin kokuyordu...Ögeday,adamlarından birini bu gruba bakması için yolladı.Tek kişiyle daha az tepki çekeceği için bir tane adamını yollamaya ihtiyaç duymuştu.Adamı geri döndü ve ;

-Reis ! Bunlar ulağımızı öldüren saldırgan grup olmalılar.Belli ki yağma yapmışlar.

-Bozkırın efendisi ben olduğumu bile bile demek ki bir köyü,bir çiftçi grubunu yağmalıyorlar.

-Ne yapmamızı öneriyorsun reis ?

-20 tane Okçu hazırlansın kılıca gerek duymadan işlerini karanlıkta bitireceğiz.

-Tamam reis başka bir önerin var mı ?

-Okçuların hepsine atın ayak kemiğinden oklar ver..

-Tamam reis.

Bütün atlı okçular nişan almışlardı ve gecenin nefesi hepsini kutsuyordu.Ögeday, nişan alma zamanı geldiğini parmağıyla işaret etti.Bütün okçular bir robot gibi yaylarına kemikten okları yerleştirdiler.Ve kampın etrafında oturan adamlara nişan aldılar.
Ögeday kafasını salladığı anda ok vızıldamasıyla birlikte saldırı var sesleri dostluk kurdular.Ve 5 tane Kergit haydutu yere yığıldı.Kılıç sesleri duyuldu ve yaklaşık 10 haydut ögeday ve okçularının üzerine gelmeye başladı.
Aralarında kargı kullanan 2 kişi vardı ve diğerleri yalın kılıçtı.Ögeday askerlerine hemen nişan almalarını hızlanmalarını çok yüksek bir sesle emretti.''Yaklaşıyorlar ! Ögeday bu stratejik planın 20 tane adamımızın ölmesine yol açacak ''...Ögeday hemen bir oku yayına yerleştirdi ve yayın ipini serbest bırakmasıyla birlikte bir kargıcıyı başından vurdu.
Ve arkasında bekleyen kılıçlı,kargılı birliklere emir verdi ''Hücum!''.Bir anda Ögeday'ın arkasından 10 larca adam çıktı ve düşmanın üzerine doğru atak yaptılar.Kılıç sesleri yankılandı ve kan kokusu...
Ögeday tekrar yayına oku taktı ve bir anda üzerine ağır koşu atı olan kılıcı iyi bir demirci tarafından yapılmış adam gelmeye başladı.
Bu haydutu öldürmesi şarttı ve ipi serbest bırakmasıyla ok adamın kalkanına hasar verdi.Ama adam duracağa benzemiyordu amacı Ögeday'ı öldürmekti.
Ögeday,kılıcını çekti ve atını dizginleyerek düşmanının üzerine doğru saldırıya başladı.
Ve düşmanı kılıcını kaldırdı ögeday'ın göğsüne kılıcınla saldıracaktı ki Ögeday kıvrak bir hareketle düşmanının böbrek kısmını kılıcının ucuyla yaraladı.Düşmanı atın üzerinde zar zor duruyordu ama pes edecek gibi değildi.Tekrar ögeday'a atak yaptı ve bu sefer ögeday düşmanının kolunu yaraladı
.Düşman atından bir anda yere düştü ve ayağa kalkamadı.Ögeday yorulmamıştı ve yayına bir ok daha yerleştirdi ve yerde yatan düşmanının göğsünü okla yaraladı.Ve düşman derin bir uykuya daldı.
Haydutlar çok mutluydu sanki bu baskın hepsinin doğum günü gibiydi.
-Kazandık !

-Hem atları Hem ekipmanları mükemmel !

-Ögeday babasından bile daha iyi bir reis !
                                                          Bölüm 5
Ögeday neredeyse bozkırdaki çoğu haydutu itaatine almıştı.Ve artık Sarranid Kervanları sayısı azalmıştı.Sarranid Sultanlığı ticarette zarar ediyordu bu ise savaşta onları etkisiz kılıyordu.Khergit Hanlığı savaşta yeniyordu.Ögeday daha çocukken Sarranid Sultanlığı,Khergit Hanlığı’nı çok güçlü bir derecede eziyordu.Şimdi ise işler tersine dönmeye başlamıştı.Emirlerin hepsi Ögeday’ın ismini duymuştu.Sultan Hakim’de kervan başlarını sorgularken Ögeday’ın ismini duyuyordu.Ögeday her kergit köyüne 2 haydut grubu tayin etmişti.Bir düşman kervan grubu geçince ilk grup onun yolunu kesecek ve ondan geçiş ücreti alacaktı.Kervan grubu biraz daha ilerlediğinde bu sefer 2.grup çıkacak ve kervanın önünü kesecekti.Sonrada kervanı yağmalayacak bütün eşyaları zırhları aralarında paylaşacaklardı.Kalanınıda Ögeday’a bir ulak aracıyla yollayacaklardı.Kergit asker kaçaklarıda Ögeday’a itaat etmek için ayağına geliyorlardı.Ögeday ise sadakat yeminlerini kabul ediyor ve gücünü günden güne arttırıyordu.Ögeday fidyede alıyordu.Çok parası olmuştu ve askerlerininde çok iyi atları,çok iyi zırhları olmuştu.Ögeday bütün bozkıra hükmediyordu.Ve yakında şehirlerede hükmedecekti.

-Sonunda kamp yaptık.Bayada yorulmuştum.

-Bende öyle.

-Sence Ögeday şehirlere ve kalelerede hükmedermi ?

-Ögeday şu anda bozkıra hükmeden tek lider.Sancar Han bile Bozkıra hükmedemiyor.

-Bencede.Sancar han haydutlarla baş edemiyor Ögeday ise hepsini itaatine aldı.

-İstese Sancar Han’ın ciğerini söker.Ama Kergitli olduğu için ona acıyor.

-Ögeday’ın kardeşi Targut çok iyi bir okçuymuş.Ve Bey olacakmış.Böyle olmasıda Sancar Han’a atak yapması için bir avantaj.

-Targut Ögeday’ı sevmiyormuş ama...

-Ya hu kardeşler sonuçta, sende iyice her lafa inanmaya başladın.Kafanı topla biraz !



Sabah olmuştu.Herkez yemek yiyordu.Ekmek,Peynir,Zeytin,Şarap...Haydutlar ne isterse vardı.Ve gayet moralleri iyiydi.Eskiden bu yemekleri ayda 1 kez bile yeseler sevinirlerdi.Şimdi ise her gün yiyorlardı.

Ögeday bilge dostunu odaya çağırdı.Bilge dostu çok zekiydi ve Ögeday’a her türlü öğütü veriyordu.Ögeday’da bu öğütler ile güçleniyordu.Bilge ihtiyardı ve Ögeday’ın huzuruna geldi.Eğilecekti Ögeday ise ;

-Eğilme ! Senin öğütlerin ile bu kadar güçlendim bilge kişi !

-Tamam efendim...Beni çağırmışsınız sualiniz nedir ?

-Ben soğuk krallık Vaegir’ede hükmetmek istiyorum.Ne yapmamı öneriyorsun ey bilge ?

-Efendim bize en yakın olan köydeki haydutları itaate davet edelim.

-Ya etmezlerse ?

-Etmezlersede ya gözlerini korkuturuz yada zorla itaat ettiririz..

-Vaegir Krallığın’da ki haydutlarada hükmedersem sıra Nordlara gelir.Buda çok iyi bir avantaj.

-Efendim bu hemen olmaz ama çok zaman alır bütün Calradia’daki gruplara hükmetmeniz.

-Bize en yakın olan köy hangi köydür ? O bölgedeki Haydutlara davet yollayalım ?

-Bhulaban köyü bize en yakın köy efendim.Etrafında 4 tane haydut grubuna rastladık.

-Tamam oradaki haydutlara itaat daveti yollayın.

-Ya kabul etmezlerse ve ulağımıza zarar verirlerse ne..

-Bir bozkır grubu aynısını yapmıştı onlara yaptığımın,aynısını yapacağım...

Ögeday bir ulağı yollamıştı.Ulak 1 günde Bhulaban köyüne varabilirdi.Ulağın getireceği haber veya grupların davranışı Ögeday’ın belkide kaderini değiştirebilirdi...
                                                          Bölüm 6
Ögeday’ın vaegirli haydutlara yolladığı ulağı hayla dönmemişti.2 gün geçmesine rağmen ulaktan ne haber vardı nede iz.Ögeday düşünceli bir şekilde Vaegir Haydutlarının itaatine girmemesi durumunda neler yapacağını düşünüyordu.
Kendi kendine konuşmaya başladı...
-Ben bozkıra hükmediyorum soğuk krallığa hükmedersem gücüme güç katarım.
-Ya soğuk krallıktaki haydutlar davetini kabul etmeyip ulağını öldürdüyseler...
-Onlarla savaşırım ve gözlerini korkuturum.Bu bozkırda çok işime yaradı.
-Savaşırsın ama oradaki her haydut soğuk krallıkta doğdu ve büyüdü.Diğer haydutlarda sana saldırır çünkü kendi milletlerinden bir gruba zarar vermeni istemezler.
-Onlar milliyetçi değiller ki .
-Herneyse milliyetçiliği geçelimde eğer savaşmaya gidersen oraya o soğukta çoğu askerin hastalanır yada donar ve böyle oluncada rakibin senin ordu düzenini yerle bir eder.Moralleride düşürür.
-Tek seçeneğim var bol bol dua edip işi Tanrı’ya bırakmak...
Ögeday akşamı bekledi hiç yağma yapmadı.Aklı ulaktaydı.Saatler dakikalar gibi hızlı geçiyordu.Akşam olmuştu gökyüzü karanlığa dönüyordu.Yıldızlar insanoğluna ışıklarını veriyorlardı.Ay ise yüzündeki siyah yaralara rağmen her gece insanoğluna ışığını yansıtıyordu.
Sabah olmuştu nal sesleri duydu.Ögeday ayağa kalktı ve kim geliyor diye bakmaya başladı.Ulağı geliyordu.Hemen ulağa gülerek baktı ve mutlu haber getirdiğini düşündü.Eğer kötü birşey olsaydı ya ulak gelemezdi yada ulağın vücudu kan içinde olurdu.
-Efendim ! Başardık 4 tane haydut grubuda artık emrinizde.
-Mükemmel ! Ey ulak sana 100 dinar veriyorum.İstediğin gibi harca !
-Sağolun efendim.
Ögeday çok mutluydu soğuk krallıkta 4 tane grup itaati altındaydı.Bu onu çok mutlu etmişti.Ama tek isteği vardı çok güçlü bir hanlık kurmaktı.
Ögeday yanına bir bozkır haydutu grubunun reisini çağırdı.Öğle vaktinde bozkır haydutu ve 20 civarı adamı Ögeday’ın yanına geldi.Grubun reisi yaşlıydı yaklaşık 50 yaşlarındaydı.Bu çağırdığı grup babasının yaşadığı ve kendi yeri olan Zagush köyünün etrafındaki bir gruptu.Gülümsedi ve zeytin kadar siyah gözleriyle grubun reisinin gözlerinin içine baktı.Baktı ki içinde iyilik mi var kötülük mü var emin olacaktı...
-Babam nasıl iyi mi ? Ve annem nasıl onlara tuttuğum hizmetçi iyi hizmet ediyor mu ?
-Efendim maalesef..Hizmetçi anneniz ve babanızın paralarını çalıyormuş ve işin en kötüsü ise hizmetçi..
-Söyle ne söyleyeceksen !!!
-Efendim hizmetçi çok güçlü bir askerin kızıymış.
-Hizmetçiyi uyardınız mı ? İyi davranması için ve adalet tanrısına itaati için ?
-Evet ama dinlemedi.
-Ögeday’ın gözleri bir anda kanla doldu.
Ayağa kalktı ve grup reisine bağırdı .
-O hizmetçiye şunu söyle;’’Bulaştığın kişi bozkırın efendisi Ögeday Kağan’dır.Uslu durmazsan yemin ederim ki bütün kavmini gazabımla yargılayacağım.
Ögeday koltuğuna oturdu.O bozkırın kağanıydı.Emrinde 100 lerce adam vardı.Soğuk krallığada hükmetmeye başlayacaktı.Ama ilk işi bozkırda bir hanlık kurmaktı.Soğuk krallıkta ise emrine birkaç köy alması yeterli olurdu.
-Zaman gösterecek..
Dedi çok durgun bir sesle lakin içinde çok büyük savaşlar oluyordu.Ve içindeki savaşta ona destek veren askerleri yoktu tek başınaydı...
                                                          Bölüm 7
Atı siyah birisi Ögeday’ın kampına doğru geliyordu.Alacakaranlıkta yüzü pek seçilmiyordu lakin iyi niyetle geldiği belliydi.Ögeday’ın etrafındaki adamları ne olur ne olmaz diye tedbir olarak Ögeday’ı korumak için önlem almışlardı.
-Efendimiz Ögeday Nerede  ?!
-Ögeday şurada oturan kişi.
-Tamam sağol.
Ögeday’ın huzuruna 20 li yaşlarda bir genç geldi ve önünde diz çöküp konuşmaya başladı.
-Efendim hizmetçi ve asker ailesi size itaat etti.
-Çok iyi.
-Size çok iyi zırhlar kılıçlar ve dinar verdiler.İşte bu dinarınız.
Yaklaşık 1000 dinar vermişlerdi.Bu çok iyi paraydı Ögeday çok mutlu oldu.Ve zırhlar ile kılıçlar nerede diye soracakken..
-Efendim Zırhlar ile kılıçlar yanımda getirdiğim yük atındadır.Yük atına 2 tane muhafızım göz kulak oluyor işte şurada.
Ögeday baktı ve gördü.2 tane muhafız bir yük atının sağına ve soluna geçmişler atıda yularından tutuyorlardı.Ögeday inanılmaz derecede mutlu oldu .
-Çok iyi oldu bir asker ailesi bizden korktu ne kadarda güçlüymüşüz..
‘’Efendim’’dedi bir ihtiyar haydut.
-Söyle yaşlı kişi.
-Efendim artık yavaş yavaş bir hanlık kurmaya başlamanız gerekiyor.
-Haklısın ilk bir köyden başlamamız gerekiyor.
-Efendim bence Zagush köyünden başlayalım.Orada sizi seven kişi sayısı çok bu yüzden çabuk kabul ederler.
-Haklısın derhal 15 adam hazırla.Zagush köyündeki yaşlıyla konuşup onu ikna etsinler.Bizim emrimize girsin o köydeki koruyucular ve halk.
-Tabii efendim..
Ögeday çok mutluydu eğer başarırsa ki başarma ihtimali inanılmaz derecede yüksekti.Eğer başarırsa zagush köyündeki çoğu kişi ne derse yapacaktı.Ama daha hanedanlık kurma zamanı değildi.Soğuk krallık diye adlandırdığı yerdeki haydutlarıda emrine alacak sonra ise Nord krallığındaki haydutlara sıra gelecekti.
Bu onun açısından hem daha iyiydi hemde stratejik olarak rakibin başını ezme yönünden mükemmeldi.Ögeday’ın aklına bir anda bir fikir geldi.
-Ey ihtiyar !
-Buyrun efendim ?
-15 adamı Zagush köyüne yollama fikrim değişti.Her sarranid köyüne 1 ulak yolla.Köyün etrafındaki çöl haydutlarını itaatime girmeleri için davet etsinler.
-Tamam ama efen..
-İhtiyar her ulağın yanınada 4 tane muhafız tayin et.Atları ve zırhları güzel olsun.Yani göz korkutmada bire bir olmalı.
-Tamam efendim bende tam onu diyecektim.Ulakları ve muhafızları yollandı bilin.2 güne yollayacağım hazırlayıp.
-Tamam ihtiyar acele et sana güveniyorum.
-Tabii efendim.
                                                          Bölüm 8                                                 
                                                 
Targut artık Chaurka Noyan’ın sağ kolu gibi olmuştu.Ve bir sabah Chaurka Noyan onu yanına çağırdı.
-Targut seni Chaurka Noyan efendimiz çağırıyor !
-Tamam.
Targut Chaurka Noyan ‘ın yanına kadar yürüdü ve önünde diğer askerler gibi diz çökmedi.Bu Targut’un karakterine göre bir güçsüzlük sembolüydü.
-Buyrun beni çağırmışsınız Beyim
-Targut senin artık Sancar Han’ın beyi yada askeri olma zamanın geldi.
-Evet efendim
-Ama bey olursan benim açımdan çok iyi olur.Seninle dostluğumuz sayesinde Sancar Han’ın yanında büyük dereceler alırız.Ve daha çok toprak sahibi oluruz.
-Haklısın efendim bende bey olmayı...
-Evet aynen öyle.
-Düşünüyordum.
-Targut şimdi atını al ve Sancar Han’ın huzuruna git.Ona derebeyi yemini et.Ama Sancar Han’ın huzuruna gitmeden önce köylerden acemi gönüllü topla.Böyle olunca bey olma riskin artar.70-80 askerin olduğu an Sancar Han’ın huzuruna çık.
-Tamam efendim.
-Dikkatli ol haydutlar saldırmasın.
-Birşey olmaz efendim.Yinede beni düşündüğünüz için çok sağolun.
Targut bozkır atına binip yola koyuldu.Yayı,kılıcı ve bütün ekipmanları yanındaydı.Yanında yaklaşık 900 dinar para vardı.Gönüllü toplama parasıydı bu.Yani 90  gönüllü toplayacaktı bu parayla.Targut,ilk işine İchamur şehrindeki handan başlayacaktı.Handa paralı asker bulacaktı.Targut’un hana gelmesi yaklaşık 30 dakikasını alırdı.Targut mecburen İchamur şehrine doğru yola koyuldu.Atını çok yormak istemiyordu bunun için kısa yolları kullanıyordu.Belki bir haydut grubuyla savaşabilirdi ve savaşırken atının hızı ona çok lazımdı.Bunun için atının enerjisini tüketmek istemiyordu.
-Az kaldı İchamur a şimdi varırım.
Targutun ichamura varmasına çok az kalmıştı.Muhafızları görüyordu ve ichamur şehrini görüyordu.Atından inmişti ve atıda peşinden geliyordu.
-Atın dinlenmesi gerek handa hem ben biraz yemek yerim.Hemde atımı bir yere bağlar dinlendiririm.
Targut hana gelmişti biraz şarap içti ve 6 tane paralı askeri emrine aldı.Handa bir oda tuttu.Ve odaya gidip yatağına uzandı.Bey olduğunu ve çok güzel bir eşi olduğunu düşünmeye başladı.Düşünürken yavaş yavaş uyku onu esir aldı ve Targut yavaş yavaş onu efendisi kabul etti.
Targut kapının çalınmasıyla uyandı.Kapıyı açmak için kapıya doğru yürüdü ve kapıyı açtı.Paralı askerlerden bir tanesi targut’un yüzüne bakıyordu.Sanki aceleciydi.
-Efendim ne  zaman yola çıkacağız ?
-Biraz bekle kendime geleyim sonra gideriz.Uyku sersemiyim.
-Tamam efendim.
Targut,yayını kuşandı kılıcını kınına yerleştirdi ve kapıyı açtı.Merdivenlerden aşağı yavaş yavaş indi.Ve hancıya parasını verdi.Sonra ise paralı askerler ile birlikte yola koyuldu.Zagush köyüne gidecekti.Ve onun çevresindeki köylerden adam toplayacaktı.6 askerle yolda gidiyordu.Ve önünü bir anda bir bozkır haydutu kesti.
-Biraz para ver geçmene izin vereyim.Bu bölge benim idarem altında.
-Hmm Demek öyle.Biraz sonra olacak olaylardan sonra sen bana canını bağışlamam için para vereceksin !
Targut kılıcını çıkardığı gibi haydutun yüzünü yaraladı.Bir anda haydutun arkasında yaklaşık 20 kişi atlarıyla Targut’un üzerine gelmeye başladı.
Targut askerlerine hücum emri verdi.Ve yayına ok yerleştirdi.İpi bütün gücüyle gerip bir haydutu boynundan vurdu.Haydut atından düştü ve yere yığıldı.Targut atını dizginleyerek okçuluk manevralarına başladı.Nişan aldı ve gelen bir haydutun atını ayağından vurdu.At dayanamayıp yere yığıldı.Haydut ise kılıcını çekerek Targut’un üzerine gelmeye başladı.Targut tam yayıyla haydutu ayağından vuracaktı ki bir anda sırtında bir ağrı hissetti.Sırtını eliyle kontrol etti ve ok vardı.
Targut üstüne gelen haydutu ayağından vurdu.Haydut acı içinde kılıcını bırakıp ayağındaki oku çıkarmaya çalışıyordu.Targut bu sefer bir kere daha nişan alıp haydutu kafasından vurdu.
Ve targutun arkasında bir nal sesi duyuldu.Targut arkasına döndüğü an bir kargı vuruşu yedi.Ve yere yığıldı.Gözleri kapandı.Bayılmıştı...
-Efendim bu adam tamı tamına 7 adamımızı öldürdü ne yapmamız lazım.
-Targut gözlerini açtı ve kimin huzurunda olduğuna baktı.Karşısında çok yaşlı bir adam vardı.Yanında 6 muhafızı vardı.
-Sen misin benim 7 adamımı öldüren asker ?!
-Evet benim lakin ben Ögeday isimli..
-Ögeday kağan şu an burada yok ne diyeceksen söyle 7 adamımızı öldürdün cezanı keseceğiz !
-Ögeday’ın kardeşiyim
-Kurtulmak için bu bahane çok basit !
-Efendim ne yapalım bu adamı ?
-Götürün sırtına zincir ile 50 kere vurun cezasını çeksin ve bütün parasını alın.
-Durun ben Ögeday ‘ın..
-Kes sesini zırvalama !
Targutun sırtını açtılar ve biraz demir sesi geldi.Bir an sırtında çok acı bir yanma hissetti.Sırtında zaten oktan aldığı çok derin bir yara vardı.Zar zor kanın akmasını engellemişlerdi.Yoksa ölecekti.Ama tabii iyilikten dolayı değil işkence için engellemişlerdi.
Ve Targut yavaş yavaş acı ve yanma içinde bayıldı.
-50 tane oldu efendim daha nabalım.
-Ögeday kağan geldi onu Ögeday Kağan’ın huzuruna çıkarın ve Ögeday kağan gereken cezayı versin.
Targut sürüklene sürüklene Ögeday’ın huzuruna çıkarıldı.
-Ögeday bir anda bu kişinin abisi olduğunu anladı.Ve çok büyük bir şok yaşadı.Bakışları gazaptan merhamete dönmüştü.
Targut ise Ögeday’ın yüzüne baktı.Sanki ben onlara söylemeye çalıştım onlar dinlemedi der gibiydi.Bakışlarıyla her olayı anlatıyordu.
-Ey ihtiyar bu kişiye kimler işkence yaptı ?!
-Efendim huzurunuza getirebilirim.
-Derhal huzuruma gelsin !
-Tabii efendim.
Şişman bir adam Ögeday Kağan’ın huzuruna çıktı.Ögeday adamın yüzüne yarı gazap ve yarı merhametle baktı.
-“Bilseydi yapmazdı’’ dedi içinden.
-Bu adam benim kardeşimdi  biliyormusun ?
-Efendim bilmiyordum çok çok özür...
-İyi bende şimdi senin konuşmana izin vermiyorum.Sen suçsuzsun asıl sana bunu yaptıran ve kardeşimin sözünü kesen suçludur o kim !
İhtiyar şişman adamın yüzüne sanki ‘’sakın söyleme sana bütün dinarlarımı veririm’’ der gibi baktı.
-Şu ihtiyar efendim.
-Derhal kardeşimi bir hekime tedavi ettirin.
                                                        Bölüm 9
                                                        Bölüm 10
                                                        Bölüm 11
                                                        Bölüm 12
                                                        Bölüm 13
                                                        Bölüm 14
                                                        Bölüm 15
                                                          Bölüm 16
                                                          Bölüm 17
                                                          Bölüm 18
                                                          Bölüm 19
                                                          Bölüm 20                       
                                                          Bölüm 21 
                                                          Bölüm 22
                                                          Bölüm 23
                                                          Bölüm 24
                                                          Bölüm 25
                                                          Bölüm 26
                                                          Bölüm 27
                                                          Bölüm 28
                                                          Bölüm 29
                                                          Bölüm 30
                                                          Bölüm 31
                                                          Bölüm 32
                                                          Bölüm 33
                                                          Bölüm 34
                                                          Bölüm 35
                                                          Bölüm 36
                                                          Bölüm 37
                                                          Bölüm 38
                                                          Bölüm 39
 
TaparHan said:
                                                          Bölüm 1
Khergitlerin bu savaşı Calradia'da büyük bir tepki toplamıştı.Kergit Hanlığı ile Sarranid Sultanlığı  arasındaki kanlı savaşta pek çok yiğit ölmüştü.Sultan Hakim savaştan geri çekilmeyeceğini ve Khergit hanlığını yıkana kadar askerlerinin geri çekilmeyeceğini söylüyordu.Sancar Han'da aynı fikirdeydi.Tulga Şehrinde insanlar hayatlarına devam ediyor ve kervanlar Tulga Şehrine eskisi kadar sıklıkla uğramıyordu.Lonca başkanı kervanların uğramamasının nedenini Sarranid Emirlerine bağlıyordu.Ve haklıydıda Tulga Şehrine gelen kervan sayısı savaştan önce daha fazlaydı.Kergit köyleri Tanrı'ya Dua'yla ayakta duruyordu.Sarranid Sultanlığı'nın askeri kuvveti Kergitlere göre fazlaydı.Bir Khergit köyünde küçük bir çocuk babasının ona aldığı yay ile kuşları avlıyordu.Okundan kaçacak kuşlar çok nadir görülüyordu...Babası isyankar bir hayduttu.Babasının yaklaşık 40 kişilik bir grubu vardı.Annesi hastalıklıydı ve bir değirmende çalışıyordu.Çocuk çok iyi yay kullanıyordu köy halkı tarafından çok seviliyordu...Bu çocuğun ismi Ögeday'dı.Ögeday bir Kergit olduğu için mutlu bir çocuktu.Milletini seviyordu ve milletinin diğer milletlerden üstün olduğunu düşünüyordu.Ögeday tekrar avdaydı yayı ile bir kuşa nişan almıştı.Bir ses duydu sanki babasının sesiydi.Ve ses şöyle yankılanıyordu ''Ögeday ! Ögeday ! '' ...Ögeday babasının geldiğine çok sevinmiş bir biçimde köy meydanına doğru koşmaya başladı.Babası gelmişti Ögeday babasının yanına koşarak yüzüne mutlu bir biçimde baktı.Babası Ögeday'a bir yay gösterdi.

-Baba bunu bana mı getirdin ?

-Evet İchamur Şehrinden 8 bin dinara aldım iyi bir avcı olduğun için yayınında iyi olması şart.
Ögeday durakladı,bu çok paraydı,babasına minnet dolu gözlerle baktı
-Sağol baba eski yayımıda arkadaşım tonju'ya satarım oda iyi bir avcı olmak istiyormuş.

-Yayını kimseye satma iyi bir avcının yayı asla el değiştirmez unutma bunu.

Ögeday çok mutluydu yayını aldığı gibi ormana koştu.Ve yayını test amaçlı bir kuşa nişan aldı.Ve yayın uğuldamasıyla aynı anda kuşta kan içinde yer çekiminin esiri oldu.Ögeday sevinçle kuşu alarak evlerine doğru koşmaya başlamıştı.Babasını gördü ve kuşu göstererek yay çok güzelmiş anlamında baktı.Ögeday'ın babasının yaşı 50 civarlarındaydı yaşlıydı ve çok iyi kılıç kullanırdı.Ama daha ögeday'a kılıç kullanımını tam olarak öğretmemişti.Ögeday'a yay kullanımını abisi Targut öğretmişti.Targut'un yaşı 20 civarlarıydı ve Targut çok iyi yay kullanırdı.Zagush köyünü,abisi çok severdi ve bütün köylerden üstün köy olarak nitelendirirdi.Zagush köyüne gelen haydutlar artık çok azalmıştı.Köyde sadece 2 tane iyi yay kullanan yoktu 10 civarında kişi vardı.Ama aralarında en iyi olanı Ögeday'dı.Hatta kendisine yayı kullanmasını öğreten abisini bile pek çok denemelerle geçmişti.Ögeday biraz daha avlanıp evinin yolunu tuttu.Babası öksürükler içinde yüzü sarı kesilmiş bir heykel gibiydi.Ögeday ı yanına çağırdı ona haydut grubunun reisi olacağını ve biraz daha beklemesini söyledi.Ögeday ise ;

-Baba niçin abim reis olmuyorda ben oluyorum ?

-Sen daha zeki ve daha çeviksin.Umuyorum ki gücünle Zagush köyünü emrine alırsın.Denemelerine devam et sana kılıç kullanmasını öğreteceğim.

Ögeday sevinçle dışarı çıktı ve hedefine yayıyla nişan alıp yayını serbest bıraktı.Ve bir anda hedefinin kafasında bir ok belirdi.Bu ögeday'ın çok iyi bir okçu olacağına işaretti.Ama kılıç eğitiminide alması gerekliydi.Yakınına gelen bir düşmana karşı savunma yapmak ve onu öldürmek için bu şarttı.

Hatalarımı söylemeniz iyi olur ilk defa hikaye yazıyorum :lol:

kardeş yukarıda bir kaç düzenleme yaptım bence hikaye güzel
 
ViqoR said:
TaparHan said:
colombos said:
çok güzel devam et merak ettim :grin:
Akşama 4.bölüm yayınlanacak.5.bölümde Gece  :grin:

Hızlı çıkış yaptın :grin: ama güzel olmuş hikaye

Yayınlamadan önce 10.bölüm'e kadar yazmıştım.Sadece 1.bölümü yayınladım bakalım insanlar ne düşünüyor diye.Anket olumlu o yüzden hepsini yayınlayacağım 1 günde 2 şer tane bölüm  :lol:.Ama eğer anket olumsuz olsaydı 10 bölümüde silecektim  :lol:
 
Back
Top Bottom