Balex,
Eminim ki benden daha çok basketbol izleyen ve gelişmeleri takip eden birisin, az çok gözlemleyebiliyorum bunu. Neyin ne olduğunu bildiğini tahmin ediyorum, objektif olup biraz eleştiri yap. Benimde dediklerimde yanlış eleştirilerim ve düşüncelerim elbet vardır, ama üzerinde takım sempatizanlığı yapmadan düşünüyorum.
Cafe Crown'un ya da Cola Turka'nın verdikleri bütçeler 10m €'nun altında ufak bütçelerdi. Ülker'in ise Fenerbahçe'ye sağladığı bütçe tam 30m €. Bak sadece bir sponsordan 30m € alıyorsun, sonra toplam bütçesi 23-25m€ olan takım şampiyon oluyor, sense 3. ya da 4. olmayı başarı sanıyorsun. Bütçen çok daha fazlayken Final Four'da hezimete uğruyorsan bu başarı değildir. Başarı bütçenin el verdiğinin fazlasını yapmaktır, bu kadar fazla bütçeye sahipken şampiyon olamayıp anca ilk 4'e girmek başarı değildir. Sana göre başarı olabilir, ama bana göre ve matematiksel hesaplara göre başarı falan değil.
Taraftarın çıkarttığı olaylar diyorsun, ciddi misin bu konuda? Benim dayım çocukluğundan beri Fenerbahçe'li ve basketbolu da çok seviyor, onun hatırına Fenerbahçe tribününde de defalarca Fenerbahçe'nin farklı basketbol maçlarına gittim. Fenerbahçe taraftarı alakasız her maçta Galatasaray'a küfür ediyor. Bir keresinde Fenerbahçe-Galatasaray maçına gittik, maç boyunca baştan sona aralıksız bir şekilde "Dünyanın en büyük o... çocukları" diye bağırıldı Galatasaray'lı basketbolculara, üstüne bir dolu yabancı madde atıldı takıma, kafalarını korumaktan maç oynayamadı Galatasaray'lı basketbolcular. Şimdi gelip Galatasaray taraftarına dil uzatmaya zerre kadar hakkın yok. O Fenerbahçe taraftarı da kanatsız melek falan değil, her şey yanı başımda oldu. Galatasaray'ın sıkıntısı taraftar değil bütçedir. Evet, Galatasaray taraftarı da tribünde pek hoş hareketler sergilemiyor, ama Galatasaray'ın takımı batıran sıkıntısı sadece bütçe.
Galatasaray'ın oyuncu paralarını ödeyememesi üzüntü verici bir durum. Fenerbahçe'de oyuncu paralarını kendi kazandığı para ile ödemediğine göre bence çokta dalga geçilecek bir durum değil bu, bununla dalga geçmeye hakkın yok. Fenerbahçe'nin basketboldan 1 TL karı yok, tüm bütçesi Ülker'den geliyor. Bunu marifet görüp Galatasaray'ı kötülemek doğru değil. Galatasaray 2 sene önce A lisans istiyordu, çünkü oynanan basketbol bunu hak ediyordu ve bir A lisans boştaydı. Galatasaray o zaman o boştaki A lisansı alabilse belki iyi bir sponsor bulabilirdi, bugün bu noktalara gelinmezdi, fakat lisans verilmedi. Bunlar dalga geçilecek şeyler değil, Fenerbahçe'de sonuçta Ülker'in parasını yiyor olmasa 2-3 sezon içerisinde Galatasaray'ın durumundan daha beter olurdu. Yaklaşık 13-14 sene önceydi, ben çocukluğumda Ülkerspor'un basketbol maçlarına giderdim, Fenerbahçe ile birleşmeden önce Ülker tek başına da gayet büyüktü, Efes Pilsen ile çekişirdi. Bugünse Ülker, Fenerbahçe için bulunmaz bir nimettir, çok büyük bir şanstır, bunu kabul etmek lazım.
Türkiye'nin basketbol ülkesi olması pek mümkün değil. Basketbolun seyircisi yok, Fenerbahçe taraftarı ya da Galatasaray taraftarı maçlara gidiyorsa armayı desteklemeye gidiyor, tribünlerde onlarca kişiyle tanıştım, kol kola zıpladık tezahürat yaptık, ortamı çok iyi biliyorum. Bilet fiyatları çok ucuz, buna rağmen çoğu taraftar bilet almıyor. Mesela Abdi İpekçi'de daima sol alt kapıdan yani otopark tarafındaki kapıdan millet biletsiz girer içeri. Ya da taraftar gruplarının başkanları ellerinde koçan koçan biletle gezer stadyumun çevresinde. Durum Fenerbahçe'de de aynı, dayımın oğlan tüm maçlara taraftar grubunun bedava dağıttığı biletle giriyor. Basketbolun taraftarlığı bile bedava bilete bakan arma aşkıyken Türkiye'nin basketbol ülkesi olması ya da basketbolun ülkede değerinin artması çok zor.
Bu ortamda Fenerbahçe'nin, Ülker'den havadan 30m € bütçe alabilmesi bulunmaz nimet, çok büyük bir şans. Ben bir Galatasaray taraftarı olarak Fenerbahçe'yi bu konuda çok şanslı görüyorum. Umarım bir gün böyle bir sponsor bize de nasip olur, ama ne yazık ki bu tarz bir sazan firma daha bulmak pek mümkün olmasa gerek.