her kelimesine katılıyorum abi lütfen şunları geliştiriciler görsün geçen gün yayında dikkate alıyoruz diyolardı oyunda ruh yok gerçekten bunlara ek olarak yanıma aldığım yoldaşlara warbanddaki gibi bağlanamıyorum köyden topladığım askerlerden hiçbir fark hissettirmiyor warbanddaki gibi karakterler oluşturmak zor olmamalı artimenner borcha rolf gibi her oyunda aynıları olsun random olmasın oyunda gerçekten ruh yok dümdüz savaş yap adam kes oyunuMerhabalar, yaklaşık bir haftadır hazırladığım Bannerlord'un eksikleri ve önerilerim ile alakalı yazıyı direkt olarak şirkete ulaştıramadığım için buraya yazıyorum. Bu inceleme oyunun ilk çıktığı zamanına aittir ve muhtemelen bahsedeceğim bazı sorunlar düzelmiştir. Fakat, oyunun dizaynı ve tasarımsal tercihleriyle alakalı yapacağım eleştirilerin başta Armağan Yavuz bey olmak üzere Talewords çalışanlarınca okunmasını ve faydalanılmasını ummaktayım. İşte, 2008 den beri ve muhtemelen 10.000 saatten fazla Mount and Blade oynayan bendenizin Bannerlord'da gördüğü eksikler ve geliştiricilere sunmak istediği fikirler.
- Zırhlar Warband’da olduğu gibi gerçekçi durmuyor ne yazık ki. Grafikleri gelişmiş olsa da genel olarak bol ve yorgana benzer şekilde duruyorlar. Üzerine kaplama yüklenmiş pelüş kıyafetler gibi yani. Doğal olarak bu durum benim grafiklerdeki artışa rağmen Warband’ın grafiklerini tercih etmeme neden oluyor.
- Krallıkların bütün askerlerinin aynı renk giyinmesi gerçekten oyundaki gerçekçiliği öldürüyor. Sanki Age of Empires oynuyormuş gibi gözüküyor ve eski çağların süslü ve renk renk kıyafetlerinin oluşturması gereken görüntüden çok uzaklar.
- Bayrakların sadece tek renk ve üzerine basit bir armadan ibaret olmaları ve her krallığın tek renginin olması aynı şekilde sinir bozucu gözüküyor. Krallığımdan dolayı bayrağımın istediğim renkte olamaması da cabası. Warband’da olduğu gibi renk renk ve desen desen bayrakların geri gelmesini canı gönülden istiyorum. Warband’da lordları artık bayraklarından tanır isimlerini dahi ezberlerdik. Bannerlord’daki bu tekdüzelik lordların hepsini kim olduğu önemsiz kişiler gibi gösteriyor ve çeşitliği öldürüyor.
- Asker ağacının sonuna çok kolay ulaşılıyor bence. En azından bir üst seviye daha eklenmeli bana sorarsanız. (Burada ve pek çok konuda Warband Floris extended modpack’ı örnek göstereceğim, çünkü kendisi en başarılı gördüğüm Warband modlarından ve ondaki bazı mekaniklerin Bannerlord’da bulunmayışı gerçekten üzüntü verici. Warband’ın Floris modpack’ını ve Diplomacy 4 litdum modunu özenle incelemenizi tavsiye ederim.) Floris’de en son seviye askerler son derece zor elde ediliyordu fakat savaşta da bir o kadar kıymetleri bulunuyordu. Son seviye askerinizin ölmesi çok üzüyor ve büyük bir roleplay katıyordu oyuna. Bannerlord’da asker ağacının sonuna bir yerden sonra çok kolay ulaşabilmemiz ve eşraftan kolayca almamız askerlerin değerini son derece düşürüyor.
- Savaş alanına uzaktan baktığımız zaman askerleri birbirinden ayırt etmek son derece zor. Hepsi aynı renkte ve üzerine metal yada kürk giymiş oldukları için olması muhtemel. Tek bakışta karşımızdaki askerlerin asker ağacında kaçıncı sırada olduğunu anlayamıyoruz. Warband’da ve özellikle güzel pek çok modunda olduğu gibi güçlü askerleri gözümüze kestirip onlara dikkat ederek savaşmak ne yazık ki Bannerlord’da yok. Bu aynı şekilde savaşta kendi gelişmiş askerlerimizi hayranlıkla izlememizi de zorlaştırıyor.
- Oyuna başlarken karakterimizin milliyetini seçiyoruz fakat bazı milletlerin bonusları bariz bir şekilde diğerlerinden üstün. Bu konuda daha dengeli ayarlanmalarını ya da kaldırılmalarını çok isterim.
- Karakterimizin milliyetinin oyuna rol yapma açısından daha çok etki etmesini umardım. Milletimizin neredeyse hiçbir öneminin bulunmayışı, üzücü bir durum ne yazık ki.
- Karakterlerimizin haritanın hep aynı yerinden oyuna başlaması, hangi krallıktan başlayacağımızı seçebildiğimiz Warband’a göre bir gerilemedir bana göre.
- Warband’a göre talim alanlarının son derece az olması -hatta yanılmıyorsam Bannerlord’da sadece bir tane var- ve onları kullanmaya ihtiyacımız olmaması yine üzücü bir durum. Şahsen pek çok sefer yeni aldığım acemileri talim alanlarında eğitip kaybettiğim orduyu tekrardan kurmaya çalıştım. Bunu Bannerlord’da da görmeyi isterdim.
- Kurduğumuz bütün karakterlerin aynı arka plan hikâyesine sahip olması oyundaki rol yapma hissiyatını zayıflatıyor. Seçilebilir pek çok arka plan hikayesi ya da en azından Warband’daki gibi basit bir yolculukla oyuna başlamayı çok daha uygun buluyorum.
- Oyuna başlayan herkesin mecburen kendi klanına sahip olması oyunda beni en çok üzen olaylardan birisi oldu. Warband’da en çok sevdiğim şey bir haydut ya da köylü olarak bayrağa sahip olmadan başlayıp, sonra onu zamanla ve uğraşla elde etmekti. Bannerlord’un bize en baştan kendi klanımızı vermesi ve bizi sanki zorunluymuşçasına devlet kurmaya itmesi gerçekten içimdeki oynama isteğini oldukça düşürüyor. Soyluluk derecemizi, klan sahibi olup olmadığımızı falan hep bizim seçmemiz gerekiyor bana göre. Ayrıca oyunda klansız başlama, var olan bir klanın üyesi olarak başlama ya da haydut olma gibi seçenekleri de gerçekten görmek isterim.
- Kadın karakter olarak oynamayı da rol yapma açısından Warband’dan çok daha yüksek seviyelerde görmek isterdim. Kadın savaş lordlarının her krallıkta ve pek çok sayıda olması oyundaki gerçekçiliği ve rol yapma hissiyatını öldürüyor. Warband’da kadın karakterlerimizin erkeklere göre daha çok zorlanması ve önyargıya maruz kalması gerçekten çok güzel düşünülmüş şeylerdi, Bannerlord’da da mantıklı olarak kadınlara karşı daha acımasız bir dünya bekliyordum. Kadınların her krallıkta değil sadece Kuzaitler gibi belli başlı krallıklarda askeri görevlerde bulunması, bazı krallıklarda savaşa katılamasa da şehir ve klan yönetimlerinde bulunabilmesi, bazı krallıklarda ise asla devletin hiçbir işine dâhil edilmemeleri çok güzel olurdu. Kadın karakterimizle bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışmak kesinlikle oyunu son derece zevkli bir hale getirirdi. Kadınların Savaşa kabul edilmediği bir krallıkta tüm imkânsızlıkları yenip ilk kadın savaş lordu olmak ya da kadın bir savaşçı olarak dâhil olduğumuz krallık yıkılınca, kadın olduğumuz için diğer krallıklara katılamamak ve zor bir duruma düşmek düşününce bile çok mükemmel geliyor.
- Oyunun evlilik mekaniği Warband’a göre çok daha kısır, yeni tanıştığımız bir kadını bazen çok kolay ikna edebiliyoruz. Bir kadınla evlenebilmek için durmadan peşinde koştuğumuz bazen lortlarla kavga ettiğmiz Warband’dan sonra, Bannerlor’da çok daha detaylı, hatta kiminle evlendiğimizin dahi önemli olduğu bir oyun beklerdim.
- Şehirle çok hızlı ve kolay bir şekilde geliştirilebiliyor ve bir yerden sonra bütün şehirler son seviye oluyor. Ne yazık ki bu da gerçekçiliği öldüren etkenlerden bir tanesi, şehirlerdeki geliştirmeleri yapmanın çok daha zor olmasını ve gelişmiş bir şehrin hem savunma hem de saldırı anlamında çok etkili özelliklerinin olmasını isterdim.
- Warband’da bazen savaşların sonucu olarak bir kale veya şehir el değiştirirken Bannerlord’da bir savaş içinde bir ülkenin yarısı el değiştirebiliyor ve bu oyunun dünyasının çok küçük hissettirmesine yol açıyor. Warband’dakinden çok daha zorlu kale ve şehir savaşları beklerken son derece hızlı biten savaşlar ve kolayca düşen kaleler görmek çok üzücü.
- Oyun Warband’a göre kolay hale gelmiş ve benim gibi Warband’ı yüzde doksan üç zorlukta oynayan, oyunun gerçeğe yakın olabilmesi için zorlaştırabildiği kadar zorlaştıran bir insana fazlasıyla basit göründü. Warband’da da lortları ve kervanları yağmalayarak büyük paralar kazanabiliyordunuz fakat onları yenecek bir ordu toplamak oyunun ilerleyen vakitlerinde mümkün oluyordu. Bannerlord’da ise çok daha kısa sürede güçlü bir ordu toplayıp hiç zorlanmadan gelişebiliyorsunuz. Total war oyunlarındaki gibi orduyu nasıl yönettiğimizin savaşa etkili olmasını isterdim. Çok daha az askerlerle kazanmanın mümkün olmasını. Atlısı fazla olanın kesinlikle kazanmamasını vs…
- Oyunda Warband’ın aksine bariz şekilde güçlü belli başlı silahlar var ve en güçlü silahları aldıktan sonra oyun çok kolaylaşıyor. Warband’daki gibi aynı tip silahın bile farklı krallıklarda farklı statlarla mevcut olmasını çok isterim. Örnek olarak: Sarranid savaş yayı ile kergit savaş yayı farklı silahlardı ve hepsinin tavlanmış, mükemmel ve güçlü gibi ekstra bonuslar veren sıfatları oluyordu.
- Bannerlord’da var mıydı emin değilim ama silah ve zırhların seviyesinin yükseltilebilir olmasını çok isterdim.
- Bannerlord’da kavgacı sarhoşların kaldırılmasına çok üzüldüm. Ben Floris modunda denk geldiğim ve çok takdir ettiğim tutulmuş suikastçileri beklerken kavgacı sarhoşu bile görememek üzücü oldu.
- Bannerlord’da birisini öldürmenin çok daha fazla sonucu olmasını beklerdim. En azından yakın akrabalarıyla kalıcı düşmanlıklar falan. Ölen kişinin intikamını almak için peşimize suikastçi takmaları, başımıza ödül koymaları, bizi öldürmesi için paralı asker gurupları kiralamaları ya da aralarından bazılarının bize karşı intikam yemini edip karakterimize daha odaklı bir saldırganlık tutumuna geçmesi Bannerlord’dan en çok beklediğim özelliklerdendi.
- Warband’da lortlar hala çok güçlü düşmanlarken, ne yazı ki Bannerlord’da lortlar çok güçsüz kalmışlar. Evet, bizimle daha adil şartlarda dövüşsünler istedik ama bir avuç asker ve boş bir ceple gecen lortlar istememiştik. Birazcık güçlenen herkes lortları çok kolay bir şekilde yenebiliyor. Warband’daki gibi bir lordu yenilgiye uğratmanın büyük ve zorlu bir şey olmasını, oyunun en az yarısına kadar lortlarla yüzleşmekten kaçınmamızı ve bizi yenip perişan eden lortlardan intikam alıp onları öldürmek için hırsla oynamamızı çok isterdim.
- Oyunda kılıç yapma mekanikleri çok güzel duruyor detaylıca incelemedim. Fakat kesinlikle oyuna kendi zırhlarımızı ve kalkanlarımızı yapabileceğimiz mekaniklerde gelmeli. Hatta at ve deve zırhlarına kadar yapabilmeli ve kendi ürettiğimiz zırh ve kılıçları kullanan bir ordu kurabilmeliyiz bence. Bu oyuna eklenirse inanılmaz güzel olur.
- Oyunda kendimiz yapmamış olsak dahi tüm zırh ve silahların demircilerde para karşılığı daha iyi hale getirilebilmesini, buna ek olarak kendi zevkimize göre süsleyip renklerini değiştirebilmemizi, ayrıca altın ve değerli taşlarla kaplayabilmemizi isterdim. Eminim herkes çok severdi.
- Kendi krallığımızı kurduğumuz zaman kendi asker ağacımızı ve asker çeşitlerimizi oluşturabilirsek pek güzel olur. Kendi hazırladığımız asker ağacındaki askerlerimiz normal oyundaki itemleri kullanabileceği gibi bizim ürettiğimiz eşya çeşitlerini de biz istersek kuşanabilmeli. Böylece kurulan krallığın hem görünüş hem kültür hem de savaş taktiği olarak diğer krallıklardan çok ayrı bir yönü olmuş olur.
- Bannerlord’da ana hikâyeye hiç dâhil olmadan oynamanın çok zor olması ve oyunun siyasi kısmına direkt etki etmesi ülkeler arası politikaya hiç bulaşmadan, maceracı gibi oynamak isteyenleri zor duruma sokuyor. Warband’daki giriş görevi hem çok kolay reddedilebiliyordu hem de bizi politikanın ortasına atmak yerine sadece biraz para kazanmamızı sağlıyordu.
- Ana hikâyenin daha çok dallanan seçimlere göre yön değiştiren bir senaryosunun olmasını çok isterdim. Madem bir sancak var ve onu bulan Tanrı’dan kut almışçasına siyasi avantaj kazanıyor, o zaman diğer lortlarında aynı şekilde bayrağı bulma ihtimalinin olması güzel olurdu.
- Warband bana hala savaş açısından gayet güzel geliyor. Bu yüzden Bannerlord’da yeni savaş mekaniklerinden çok siyasi mekanikleri heyecanla bekliyordum. Fakat ne yazık ki Bannerlord siyasi derinlik olarak Diplomacy 4 litdum modunu dahi geçemedi gözümde. Krallıkların birbirleri ile ittifak ve saldırmazlık antlaşmaları imzalamalarını, ticaret antlaşmaları ve kapitülasyonlarla savaşı ticari boyuta da taşımalarını, aynı ülke içinde klanların birbiriyle ve aynı klanda lortların birbiriyle rekabet halinde olmalarını gerçekten istiyordum. Casus ve suikastçı kiralayarak gerek bizi gerek birbirlerini saf dışı bırakmaya çalışmalarını ve bu yolda her birinin din, para, şöhret ya da intikam gibi motivasyonları olmasını umuyordum.
- Karakterimizin geçmişinin oyuna çok az etki etmesi de Bannerlord’da gerçekçiliği öldüren yanlardan birisi. Sanki ortaçağda eline kılıcı alan rahatça dünyanın hâkimi oluyormuş izlenimi veriyor. Karakterimizin geçmişine göre gideceği yolun da zorlaşıp kolaylaşması pek güzel olurdu. Soylu olan birisi çeşitli lortlarla arası iyi olarak ve belli bir şan ile başlarken bir köylü çocuğu lortların arasına kendini kabul ettirmek için çok uğraşmalı hatta lort olduktan sonra dahi bazı lortlar bize soylu doğmadığımız için düşman olsunlar.
- Kuşatmalarda askerlerimizin de bizim kadar etkili olmasını isterdim. Çoğu zaman biz yardım etmediğimiz takdirde kapıları açamıyorlar ya da merdivenlerde kalıyorlar. Askerlerimizin daha gerçekçi bir hücum gerçekleştirmesini bunun yanı sıra rakibin de aynı şekilde sağlam savunma yapmasını çok isterdim. Zira Bannerlord’daki kale kuşatmaları ne yazık ki Warband’dan dahi daha kolay olmuşlar.
- Şehir geliştirmelerinde daha çok çeşitlilik beklerdim. Bir şehrin her açıdan en iyi halde olması gerçekten zor bir iş olmalı, Bannerlord’da belli bir vakitten sonra oyunda her geliştirmesi yapılmış pek çok şehir oluyor.
- Zorlu ve pahalı aşamalarla köyleri kalelere ve kaleleri de şehirlere dönüştürebilmenin mümkün olmasını. Boş araziye köy ya da kale inşa edebilmenin mümkün olmasını ayrıca Düşmanın ya da bizim ele geçirdiğimiz Kale ve şehirleri ya da yağmaladığımız köyleri tamamen yok ederek haritadan silme şansımız olmasını isterdim. Eminim bu oyuna büyük bir strateji katardı.
- Askerlerin isimlendirmelerinde tıpkı “katafrakt”da olduğu gibi spesifik isimler kullanılmasını çok isterdim. Floris modunda bu şekildeydi ve ilk başta zor gibi gözükse dahi bir yerden sonra ister istemez tüm asker tiplerini ezberlemiş oluyordun. Aserai süvarisi dediğimizde gözümüzde çok bir şey canlanmayabiliyor fakat sipahi, memlük, bedevi gibi isimlendirmeler askeri bütün olarak aklımıza kazımamızı sağlıyor. En azından asker ağacının sonundaki güçlü birimlerin böyle özel isimleri olmalı bence.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler...
- Bannerlord’da gördüğüm eksikleri özetleyecek olsaydım. Fazla sade, Fazla kolay, siyasi açıdan zayıf ve asker tipleri Warband’da göre daha çok birbirine benzer durumda derdim. Her şekilde elinize emeğinize sağlık, bize Mount and Blade gibi bir oyunu kazandırdığınız için ne kadar teşekkür etsek azdır.
