Captain Hood
Banned
~ Başlangıç Rehberi ~
Kalradya Tahtına Doğru!
* Önsöz *
Merhaba, arkadaşlar. İlk rehberim olan "Başlangıç Rehberi", sizlere ve oyuna yeni başlayan arkadaşlara tamamen yardımcı olması amacıyla hazırlamış bulunuyorum. Zor bir seviyede oynayan arkadaşlara faydası dokunacağına inanıyor ve sözü fazla uzatmadan rehberime giriyorum. Umarım faydası dokunur, neyse; başlayalım.
1- Oyuna Başlangıç
Karakterimizi oluşturduk, ve bizi kurtaran tüccarın yanına gittik. Şimdi bizden çeşitli görevler yapmamızı isteyecektir, tabi bunları yapmak tamamen size kalmıştır. Kesinlikle bu görevleri atlamıyoruz, çünkü bu görevler sayesinde az da olsa 600 dinar civarı para kazanacağız. İlk görevimiz, tüccarın bize verdiği parayla çevre köylerden gönüllü toplamaktır. Görevi kabul edip şehirden ayrılıyor ve bize en yakın olan köyü seçip oraya ilerliyoruz. Yanımıza 6 tane köylü almak daha avantajlıdır. En fazla 10 dinar kaybedeceksiniz, ancak o 10 dinardan fazlasını kazanacaksınız bu gönüllüyle. Askerleri topladıktan sonra etrafımızı kontrol ederek (haydutlar dolaşıyor olabilir) şehre geri dönüyor ve hana giriyoruz. Tüccarla konuşup diğer görevi alıyoruz.
Yeni görevimiz tüccarın kardeşini kaçıran haydutlardan onu rehin tuttukları sığınağın yerini öğrenmek. Bunun için o çapulcuları öldürmemiz gerekiyor. Şehirden hemen ayrılıyoruz ve 'Space' tuşuna basılı tutarak Mavi renkte görünen haydut grubunu şehrin etrafından bulmaya çalışıyoruz. Ve onları gördüğümüz gibi saldırıyor, tüccarın kardeşi nerede tutuluyor öğreniyoruz. Sakın şehre uğramayın, boşa zaman kaybetmiş oluruz. Hemen harita modundan çapulcuların inini aramaya koyulacağız. Şehrin yakınlarında bir yerlerdedir, ve zaten üzerinde de yazar. İne doğru ilerliyor ve kendimizi hazır hissettiğimizde dalıyoruz. Yalnız dikkat edin, bazen askerleriniz belli bölgelerde sıkışabilir, ya da arkadan dolanmaya çalışabilir. Bunu engellemek için sizi takip etmelerini emredin ve kafanızı koruyarak haydutlara saldırın. Atacakları taş kafanıza isabet ederse canınızın büyük bir oranını düşürtebiliyor. Tüm haydutları kestikten sonra tüccarın kardeşi yanınıza gelecektir, sonra da bu görev sona erecek zaten. Doğruca hana gidip tüccardan ödülümüz olan parayı alacağız.
Ve son göreve geldi sıra. Şehre sızan birkaç çapulcu var ve biz bunları bir şekilde avlayacağız. Daha savaştan yeni çıktığınızdan aldığınız bir darbe yüzünden canınız az olabilir, eğer isterseniz bir gece bekleyebilirsiniz. Tüccarla konuşup harekete geçin. Oyun açıldığında kılıcınızı ve kalkanınızı ayarlayıp haydutlardan biraz uzak bir yere gidin. En fazla 10 saniye sonra tüccar yanınıza gelip saldırmanızı isteyecek. Hemen kılıcınızı önünüze gelen ilk hayduta savurun ve ölmemeye çalışın. Amacınız 3 haydutu da öldürmek. 3 haydutu öldürdükten sonra bir köşeye çekilin ve muhafızların diğer çapulcuları halletmelerini bekleyin. İşiniz bitince 300 dinarınızı alacak ve görevi bitirmiş olacaksınız. Hadi hayırlı olsun, işimiz bu kadar.
2- Para Kazanmak
Napoleon ne demiş, "- Para, para, para..." Evet, şimdi bizim ihtiyacımız olan en önemlisi ve olmazsa olmazı yeterli miktarda paradır. Peki ya bu parayı nasıl kazanacağız? Sizlere tek bir yöntem sunmayacağım, birkaç tane paylaşıp aralarından birisini tercihinize sunacağım. Kolay gelsin, işin en zor kısmı bu.
# Turnuva Yoluyla Para Kazanmak: Turnuvalar, çeşitli bölgelerde çeşitli şekillerde gerçekleştirildiğinden yapmamız gereken tek şey bizim için uygun turnuva merkezini bulmak. Hemen en yakın şehre uğrayıp arenaya giriyor ve oradaki adamla konuşuyoruz. Ona soracağımız soru nerelerde ziyafet düzenlendiğidir. Hemen bize en yakın yere gidiyoruz, ancak ben sizin yerinizde olursam eğer bir Nord toprağında ziyafet var ise ne kadar uzak olursa olsun oraya giderdim. Çünkü Nord turnuvaları piyade şeklinde oluyor ve %70 balta ile kalkan ya da kılıç ile kalkan alıyorsunuz. Neyse... Gittik turnuvanın düzenlendiği şehre. Eğer kendinize güveniyorsanız elinizde bulunan ortalama 600-700 dinarın 100 dinarını sürekli bahis olarak oynuyorsunuz. Eğer kazanırsanız alacağınız para 3000'i geçiyor. Turnuvaya katıldık, şimdi yapmamız gereken arkadaşlarımızın yanından ayrılmamak. Onlarla birlikte rakiplerinize saldırıyorsunuz ve elleri kazanıyorsunuz. Başa baş kaldığınızda ise mümkün olduğunca hızlı saldırılar yapmaya çalışıyorsunuz. Turnuvayı kazanıyor ve elinize geçen 3000-4000 dinarı kesenize atıyorsunuz.
# Görev Yoluyla Para Kazanmak: Belki de en sıkıcısı... Hemen bir şehre gidin ve lonca başkanını bulup onunla görüşün. Ondan bir görev isteyin ve bu görevi tamamlamak için canla başla uğraşın. Bu yöntem hakkında fazla detaya girmeyeceğim, çünkü birçok çeşiti var. Ancak hepsinde de yapmanız gereken ortak şey kendinizi dış tehtilerden (Haydut vs.) korumak.
# Üçkâğıtçılık Yoluyla Para Kazanmak: Ahaha, umarım bazılarınız şu anda gülümsüyordur.
Evet, evet; oldukça kolay bir taktik. Sizde bulunması gereken tek şey "Şans". Hiç duraklamadan şehri olan bir soylunun ya da kralın yanına gidiyoruz. Ve ondan bir görev istiyoruz, ancak hemen o görevi kabul etmeyin. Aradığımız görev "Şehrin Vergilerini Toplamak!" Herhalde anlamışsınızdır ne yapacağımızı. Eğer bu görevle karşılaştıysanız hatayla fareniz bile kaymasın, çünkü bu gerçekten önemli bir görev. Misyonunuzu kabul edin ve vergilerin toplanmasını istediği şehre yol alın. Ekranda bir seçenek görünecektir "Vergileri Topla" diye. Hemen tıklıyoruz ve vergileri tamamen toplayana kadar boş boş bekliyoruz. Artık paramız hazır ve muhtemelen 11.000 civarında dinara sahipsiniz. Şimdi bu parayı tekrar o soyluya getirmeniz gerekiyor görevi tamamlamak için. "- Ama neden hemen getireyim ki? Biraz bekleyiversin şapşal" diyorsunuz içinizden. Ve parayı ona getirmiyorsunuz. Korkmayın, görev için herhangi bir zaman sınırı yok. Tek yapmanız gereken o lorda bir daha görünmemek.# Yağma Yoluyla Para Kazanmak: İlk başlarda benim en çok uyguladığım taktik buydu. Yapmanız gereken bir kervan veya köylü bulup onlara saldırmak. Bu yolla o ulusla düşman olun ve kafanıza göre bir köy belirleyin. Taktiksel düşünen arkadaşlar kalelerden ve şehirlerden en ırak köyü seçsinler. Güvenlik açısından sonsuz derece önemli. Hemen belirlediğiniz köye saldırın ve para edecek herşeyi alın. Eğer Yağma beceriniz var ise daha hızlı ve daha kârlı yağmalar yapabilirsiniz. Yağmaladığınız ürünleri bir şehir bulup oraya satın.
3- Asker Toplamak
Artık asker toplamanın zamanı geldi. Peki ya nasıl? Az önce para kazanmadık mı? İşte o paralarla asker alacağız. "- Tamam da 600 dinarla da asker alabilirdim." diyorsanız evet, alabilirdiniz. Ancak bize daha farklı askerler lazım, bizi koruyacak türden birşeyler lazım. Hemen en yakın şehre uğrayın ve tavernaya girin. Aradığınız asker işinizi görecek türden olmalıdır. Seçenekler size kalmış, buyrun;
# Arbaletçi Yoğunluklu Askerler: Almanız gereken birlikler Kervan Muhafızları veya diğer arbaletçi birliklerdir. Yeter ki yanlarında bir arbalet bulunsun. Yanınıza en fazla 18 arbaletçi alın, ve geri kalan 10 askeri de zırhlı piyadelerden seçerek grubunuza katın. Sayı 28'i geçmemeli. (Sebebini birazdan açıklayacağım)
# Piyade Yoğunluklu Askerler: Almanız gereken birlikler iyi zırh kuşanmış pahalı askerlerdir. Piyadeler iyi bir seçim, ancak tamamen piyadeniz olmamalı. Yanınıza sadece 20 tane piyade alın, geri kalan 8'ini de arbaletçi yapın. En azından piyadeler yakın mesafeden saldırırken uzaktan da diğer düşmanları öldürecek birlikleriniz olsun.
# Süvari Yoğunluklu Askerler: Almanız gereken birlikler Atlı Paralı Askerler'dir. Bu askerler atlarından dolayı avantajlıdırlar. Yanınıza 20 tane süvari, 8 tane de nişancı ya da piyade almanız yeterli olacaktır.
Püf Nokta: 28 asker sınırı koymamın sebebi, onların yiyecek ihtiyacını kolayca karşılayabilmenizi ve moral sıkıntısı çekmemenizi sağlamaktır. Bu 28 asker ile birçok haydut grubunu yenebilirsiniz. Ya da yanınıza birkaç Gönüllü toplayıp bu askerlerle onları geliştirebilirsiniz. Seçim sizin!
4- Paralı Askerlik
Askerleriniz de olduğuna göre artık düzenli bir şekilde ücret alabileceğiniz bir müttefiğe ihtiyaç duyacaksınız. Alacağınız ücret masraflarınızın bir kısmını karşılayacaktır muhtemelen. Şimdi yapılması gerekenleri anlatalım. Yeterli sayıda askerimiz olduğuna göre bizim fazla tehlikeye girmeyeceğimiz, bizden büyük düşman gruplarına rastladığımızda kolayca kaçışacağımız topraklara sahip olan bir ulus bulmak. Ya da zafer yolunda ilerleyen bir tarafı seçmek. Eğer biraz ekşın istiyorsanız zor durumda olan bir tarafa da katılabilirsiniz.
# Seçim 1= Eğer gerilla taktiği uygulayacaksanız tam size göre bir seçenek. Eğer bunu uygularsanız muhtemelen keyfinizce köy basıp kolayca kaçabilirsiniz. Katılmamız gereken taraf Rodok Krallığı'dır. Peki ya neden? Rodoklar, bulundukları topraklar itibariyle dağlık arazilere sahiptirler. Ayrıca şehirler ve kaleler birbirlerine çok yakındır. Farz edelim ki peşimize 100 kişilik bir Svadyalı ordu takıldı. Rodok topraklarıa girip kolaylıkla bir kaleye sığınabilirsiniz. Çünkü kaleler, köyler ve şehirler birbirlerine çok yakındır. Ayrıca size bir tüyo. Eğer peşinizi kovalayan bir düşman/düşmanlar var ise ve yakınlarda kale ya da şehir bulunmuyorsa bir köye ilerleyin. Evet, yanlış anlamadınız. Bir köye ilerleyin. Çünkü köyde işimizi görecek bir seçenek mevcut. Köye girdiğinizde "Saldırgan bir eylemde bulun" 'a tıklayıp oradan "Erzak Çal" 'ı seçebilirsiniz. Bu sayede biraz süre kazanmış olursunuz, ancak sakın erzakları almayın. Çünkü düşman henüz tam anlamıyla uzaklaşmamış olabilir. Birkaç defa daha aynısını yapın ve görünürden kaybolduklarında bu işi bırakıp toz olun.
# Seçim 2= Sürekli zafer elde eden ve toprakları genişlemiş bir tarafa rastlamışsanız onlara paralı asker olarak hizmet etmeniz yerinde olacaktır. Çünkü sürekli seferler düzenlenmiştir ve çoğu düşman lort ya yakalanmış, ya da savaşı kaybedip kaçıvermiştir. Ve meydan boşta kalmıştır. İşte bu meydanı doldurmak sizin işiniz. Rahatlıkla köy basabilirsiniz.
# Seçim 3= Damarlarınızda Kergit kanı akıyordu... Kergitler Svadyalılar ve Sarranidler tarafından işgal edilmekteydi. O kan bir anda sizi harekete geçirdi. "- Geberin ulen!" dediniz sert br ses tonuyla. Ve bir Noyan'ın yanında buldunuz kendinizi. Artık paralı asker olmak istiyordunuz. Ve Kergitlerin hizmetini girmiştiniz. Aferin size, "Damarlarımdaki kan kabardı, çok ekşın olacak" diyorsunuz ama 10 dakika sonra esir düştüğünüzde "-Keşke yapmasaydım" diyerek hayıflanacaksınız. Hiç tavsiye etmem yeni başladıysanız oyuna. Ama kendinize gerçekten güveniyorsanız ve yenilgiyi göze almışsanız karar size kalmış.
Artık paralı askersiniz. Sakın turnuvaları kaçırmayın, ya da sahtekârlıktan vazgeçmeyin. Çünkü halâ katetmeniz gereken uzun bir yol var rahatlayabilmek için. Ayrıca Paralı Asker olduğunuzu da unutmayın. Söz sahibi değilsiniz ve sadece emir kulusunuz. Ayrıca sizi yakalamak isteyen birçok düşman var.
5- Maceraya Atılın!
Artık kendini hazır hissediyorsun. Ve maceraya atılmak istiyorsun. Yeteri kadar Paralı Asker oldunuz, şimdi bir tımarı haketmediniz mi? Hakettiniz, hakettiniz. Arkanızı kaldırın ve kralınızın yanına gidip "- Yeter ulen, artık toprak istiyorum" deyiverin. Dikkat edin saraydan kovmasın sizi. =) Eğer teklifinizi kabul etmişse artık maceraya yarı yarıya atılmışsınız demektir. Hayırlı olsun ve kolay gelsin! Unutmayın, halâ katedilecek uzun ve bozuk bir yol var!
Umarım yardımcı olmuşumdur, bu ilk rehberim ve seriyi tamamlayana kadar devam edecek. Değerli vaktinizi ayırıp rehberimi okuduğunuz için teşekkürler.
