Ekliyorum, vakit darlığından film önerileri ilk tercihim ama dizi şeklindeki animeleri de izlerim. Uzun kısa fark etmeden listeyi oluşturayım, uzun gelenleri sonra izlerim.
Yalnız Code Geass’ın filmi/filmleri mi var yoksa çıkacak mı ?
Çıkacak olan şey 3. sezon mu net bilgi bulamadım.
Dizi haricinde yayınlanan film varsa izleyeyim.
-
Full Metal Alchemist mi FMA Brotherhood mu ?
Arada kaldım hangisini tavsiye edersiniz ?
Devam niteliğinde film çıktı fakat şuanda gösterimde olan ülkelerde sinemalarda hala. Daha önce alttaki yorumu yapmıştım.
Finde said:
Yeni Code Geass filmini uzun bir süre göremeyeceğimizi tahmin ederek filmle ilgili yorumlara baktım, daha kötü yorum görmedim. Mükemmel olmuş diyen bir yorum da görmedim. İyiydi filan diyolar.
Bir de ben Anime'nin özeti olan 3 filmi izlememiştim. Orada değişiklikler yapmışlar ve film de bunlar üzerine kuruluymuş. Öğrendiğim bir kaç tanesini spoiler içinde yazıyorum merak eden baksın.
Bu filmlerin sonunda Lelouch kesinlikle ölüyormuş. Animede'ki gibi ortada bir son bırakmıyor. Dolayısıyla son sahne de biraz değişik.
Mao karakteri filmde hiç yok.
Shirley ölmüyor. En ilginci buydu benim için. Filmde de önemli rol oynadığı söyleniyor.
Sonuca gelecek olursak, Lelouch ölü durumda ve onu diriltmek için uğraşıyolar, filmin adı da oradan geliyor. Shirley bu konuda bayağı önemli.
Bir de yeni sezon geleceğine kesin gözle bakmaya başladım. Bu film neredeyse tamamen yol yapmak için anladığım kadarıyla. Çok merak ediyorum.
bugün izleyeyim onu o zaman aradan çıksın o da. finde'nin MAL listesine biraz baktım SnK'ya 8 verip Naruto ve One Piece'e 9 vermesi beni üzdü. code geass'e de 10 vermesi beni meraklandırdı şu an "Code Geass: Hangyaku no Lelouch R2" isimli animenin 25 bölümünü 1080p olarak indiriyorum izleyip bakacağım 10 puanlık ne varmış çok meraklandım
ayrıca FMA:brotherhood'u övüp övüp snk'yı gömüyorsun ikisine de 8 vermişsin allahsız finde
EDIT: çitos sen de at MAL listeni de senin 10 puanlık animelerini de inceleyeyim merak ettim
R2 ikinci sezon yalnız, R1’den başlaman lazım.
Koe no Katachi’ye çok yüksek puanlar vermişler ama kötü yorumlar görmüştüm o yüzden listeye eklememiştim.
Koe no Katachi mangasındaki o havayı yakalayamadı. Çok da normal çünkü film yapılacak kadar kısa bir seri değil. Onun dışında konusu karakterleri epey güzel. Ama mangasını tercih ederim filme.
bugün izleyeyim onu o zaman aradan çıksın o da. finde'nin MAL listesine biraz baktım SnK'ya 8 verip Naruto ve One Piece'e 9 vermesi beni üzdü. code geass'e de 10 vermesi beni meraklandırdı şu an "Code Geass: Hangyaku no Lelouch R2" isimli animenin 25 bölümünü 1080p olarak indiriyorum izleyip bakacağım 10 puanlık ne varmış çok meraklandım
ayrıca FMA:brotherhood'u övüp övüp snk'yı gömüyorsun ikisine de 8 vermişsin allahsız finde
EDIT: çitos sen de at MAL listeni de senin 10 puanlık animelerini de inceleyeyim merak ettim
Ya bazıları ta ilk anime izlemeye başladığım zamanlardan 2012-2014 arası, bazılarına ederinden fazla vermişim; kafamda oturmamış tam nasıl puanlandıracağım. SnK'ye nasıl 8 vermişim lan ben. Şimdi olsa 6 filan verirdim net.
Sao o dönem benim için çok yenilikçiydi. Tamam ilk sezonu yarısından sonra boka sarıyordu da yine de ilk yarısı için büyük artıları var gözümde. Zaten ardı ardına bir sürü kopyası çıktı piyasaya.
Shounen janrası için Naruto ve One Piece bayağı keyifliydi.
Cevabı şu soruya vereceğin cevapla aynı: Death Note sevmiş miydin?
Benim MAL şu: https://myanimelist.net/animelist/Cioss?status=7&tag=
Yalnız aynı şekilde benim puanlara da çok takmaman lazım eklerken çok modumdayımdır yüksek vermişimdir falan belli olmaz. 1-2 yılda bir girip baştan düzeltmeye çalışıyorum aklımda kalan haliyle, tekrar izler miyim, birine önerilir mi gibisinden kıstaslarla.
Jet edit: Bak Bleach'e 10 vermişim misal. İzlediğim ilk shounenlerdendi, yeri ayrı. Bugün olsa sıfırdan hiç başlamaya bile uğraşmazdım galiba ama güzeldi. Mangasını da bitirmiyorum bilerek.
Herkes Death Note’u Code Geass’tan çok beğenmiş ama bende tam tersi oldu. Anime izleyicisi olmayacak kadar az içerikle tanışsam da şöyle bir yorum yapıyorum.
Death Note efsanevi şekilde başlayan, ortalara kadar efsanevi şekilde devam eden, okullarda okutulacak bölümlere sahip. Fakat böyle sağlam bir içeriği çok kötü biçimde devam ettirip kötü bir finalle sonlandırıyorlar.
Code Geass Death Note’a göre daha az akıl oyunları içeriyor ama ortalama üstü başlayan anime sezon 2 ile bambaşka bir boyuta geçiyor. Karmaşıklaşan olay örgüsü, felsefi göndermeler ve mükemmel bir finalle çok daha iyi bir tad bırakıyor.
Ayrıca karakter gelişimleri/dönüşümleri çok fazla, yan rollerin de karakter yapıları oldukça detaylı ve değişken. Death Note’ta yan karakterler Code Geass’a göre daha statik sayılabilir.
Ama Death Note’un konusu ve akıl oyunları bambaşka. Code Geass’a 10 veriyorsam Death Note’a 9.5 veririm. O da animenin eksik olduğundan değil, kendi bölümlerine göre kalite düşüşü yaşamasından.
Death Note benim ilk izlediğim animeydi, başları gayet hoş gelse de sonunu getirmeden bırakmıştım belli bir karakter ölünce. Çünkü o noktadan sonra devam etmesi saçma ve zorlama geliyordu, A karakteri öldü ama bak B var diye onun yerine resmen yeni birini getirip eskisi gibi devam etmeye çalışmışlardı bu ne lan diyip salmıştım.
Cioss'un MAL listesi baya uzunmuş, 300+ anime izleyecek sabrı zamanı nasıl buldun şaşıyorum valla, bir gün size 50 saat falan mı sürüyor ne yapıyorsunuz siz
Hemen ilk baktığım anime SnK oldu, cioss 10 vermiş ancak ikinci sezona basmış 7'yi, ki bence ikinci sezon ilk sezondan daha başarılıydı ancak arada geçen 4 yılın ardından ilgi alaka kopmuş olsa gerek ki 3.sezon part1'e oylama bile yapmamış. Keşke inancınızı kaybetmeseydiniz çok sarıyor ileriki bölümleri, hatta manganın son 115'inci bölümünde Isayama'nın bize animeden spoiler verdiğini öğrenmiş gibi bir şey olduk, yani adam animeye eklediği bir sahneyi şimdi mangada kullandı meğerse çok farklıymış işin boyutu ancak buraya yazmıyorum artık ilgilenen kimse yok diye. Benim SnK ile ilgili en sevdiğim şey foreshadowingin çok sık kullanılması, sürekli karakterler arasında ironik paraleller oluyor ve bu paralelleri farkettiğimde ince düşünülüp yazıldığını görünce daha bir seviyorum bunların düşünülüp eklenmesini. Zevkler renkler ne diyelim.
Koe no katachi'yi bitirdim. Hikayenin konusu güzel, başlangıcı da iyi yaptı ama ilerisi biraz anlamsız geldi bana. Yani bir yere pek bağlayamadılar sanki hikayeyi, bilmiyorum kopuk geldi bana. Kimi no na wa daha güzeldi bence, en azından olay örgüsü bir yere varıyordu, burada ise gelişen bir şey yok sürekli karakterler arasında lüzumsuz drama drama drama gibi geldi, altı boştu biraz.
Cioss'un MAL listesi baya uzunmuş, 300+ anime izleyecek sabrı zamanı nasıl buldun şaşıyorum valla, bir gün size 50 saat falan mı sürüyor ne yapıyorsunuz siz
Eklemediğim bir sürü şey var. İzlediğim yani bayağı bayağı oturup baştan sonra izlediğim hentailerin %95'ini eklemedim üşendim. İzleyip bakıp eklemediğim seriler de var ama unutuyorum hep. Yıllar içinde yavaş yavaş büyüdü uzadı öyle. Aslında 1000-1200 serinin altı hiç uzun sayılmamalı bile. İzlemem gereken daha zibilyon tane seri var. Hesabı ilk açtığımda ekleyecek anime bulamıyordum. Ne izlemiştim he Naruto, Bleach hmm diye kalıyordum.
kierra said:
Koe no katachi'yi bitirdim. Hikayenin konusu güzel, başlangıcı da iyi yaptı ama ilerisi biraz anlamsız geldi bana. Yani bir yere pek bağlayamadılar sanki hikayeyi, bilmiyorum kopuk geldi bana. Kimi no na wa daha güzeldi bence, en azından olay örgüsü bir yere varıyordu, burada ise gelişen bir şey yok sürekli karakterler arasında lüzumsuz drama drama drama gibi geldi, altı boştu biraz.
Slice of Life türü pek sevmiyorsun anlaşılan. Amerikan Hollywood sineması tipi klasik giriş-gelişme-sonuç şeklinde giden iyi vs kötü karakterler yerleştirilen, kahramanın bir şekilde bir şeyleri aşıp başarıya ulaşmaya çabaladığı film boyunca bunun aşamalarının gösterildiği serileri seviyorsun muhtemelen. Koe no Katachi'de işleyiş karakterler üzerinden gidiyor. Başrollerin, yan rollerin duyguları düşüncelerini işliyor zamanla nasıl etkileşimde bulunup değişiyorlar nasıl kararlar alıyorlar başrolün kızla olan ilişkisi neye göre nasıl şekilleniyor bunu anlatıyor. Başka SoL türü anime izleyip sevmediysen türü sevmiyor olabilirsin.
Slice of Life türü pek sevmiyorsun anlaşılan. Amerikan Hollywood sineması tipi klasik giriş-gelişme-sonuç şeklinde giden iyi vs kötü karakterler yerleştirilen, kahramanın bir şekilde bir şeyleri aşıp başarıya ulaşmaya çabaladığı film boyunca bunun aşamalarının gösterildiği serileri seviyorsun muhtemelen
Slice of Life türü diye bir şeyi ilk kez senden duydum şimdi. İkinci cümlede bana hakaret mi ettin tespitte mi bulundun belli değil Ben kendimi belirli türü seviyorum diye kısıtlamıyorum, tür farketmeksizin izleyip karar veriyorum şu noktasını sevmedim bu kısmı iyi olmuş diye, o yüzden dediğin tür hakkında bir yorum yapamam.
Cioss Julius U.X. said:
Koe no Katachi'de işleyiş karakterler üzerinden gidiyor. Başrollerin, yan rollerin duyguları düşüncelerini işliyor zamanla nasıl etkileşimde bulunup değişiyorlar nasıl kararlar alıyorlar başrolün kızla olan ilişkisi neye göre nasıl şekilleniyor bunu anlatıyor.
İlk 30 dakika kadar ana karakterin ve arkadaşlarının sınıflarına gelen kızı nasıl bullylediğini, rahatsız ettiğini görüyoruz, ardından çat diye timeskip giriyor bizim ana karakter annesine para bırakıp intihar falan etme planları yapıyor, arada ne oldu niye pişmanlık duyuyor niye etrafındaki herkesin yüzüne kafasında çarpı koymuş bilmiyoruz. Ardından kızı bir şekilde buluyor, ki bulması da filmin dörtte birlik süresinde gerçekleşiyor, ardından kızı bulduktan sonra geri kalan dörtte üçlük kısım sürekli anlamsız gereksiz dramalarla geçiyor. İlkokul tayfasındaki eski arkadaşlarını bulup toparlıyorlar bir yerden sonra ancak bu kişilerde değişim veya senin dediğin gibi düşüncelerde derine inme olayı falan yok, sarışın olan kız eskiden de neutraldi hala neutral, mavi gözlü siyah saçlı kız eskiden de kalleşti hala kalleş, sign language öğrenmeye çalışan iyimser şişko kız zayıflayıp güzelleşmiş ama karakteri hala aynı. Onların dışında timeskip sonrası eklenilen karakterler de çok bir şey katmıyor filme (sağır kızın kız kardeşinden ve bisikletinin çalınmasını engelledikten sonra ertesi gün artık best friendiz modunda takılan loser çocuktan bahsediyorum). Mesela kız sonlara doğru her şey yolunda giderken sevdiği adamla festivallerde takılırken neden intihar etmeye çalışıyor, bizim çocuk onu kurtarıcam diye niye kendisi düşüyor falan bunlar bana fazla klişe ve cheesy geldi bilemedim yani.
Belki sorun türde değil de bu filmdedir, daha iyi işlense çok daha güzel olabilirmiş çünkü dediğim gibi konu olarak potansiyel bol ancak güzel işlenememiş bir film bana kalırsa.
Modern sinema ve klasik sinema vardır temelde. Hollywood sinemasını sevip genel olarak hiçbir sanat filmini ya da sanat filmi değil de modern anlatı kullanan hiçbir filmi izleyemiyorsan Hollywood tipini seviyorsun demektir. Ben şu türü seviyorum bunu bilinçli olarak isteyeyim gibi bir durum yok. O kadar sinema okuduk yav canımıza okudu sinema kuramları şimdi anlatamıyorum ama aslında daha basit bunlar.
Film yetersiz demiş Hobeto, mangasına bakabilirsin ben okumadım. Filmden beklediğin şeyler Hollywood tipi olduğu için sana garip gelmiş.
Misal karakterin duygudurum değişikliklerini çok güzel yansıtmışlar. Yani kahraman var kötü adamı durdurup dünyayı kurtaracak türü bir hikaye yok zaten bunda. Çocukluğunda bir başkasına kötü davranıyor, bullyliyor, bundan keyif alıyor ama sonra çatışmaya giriyor kendiyle. Çevresinde dışlanıyor. Bu da sosyal olarak awkward birine dönüşmesine sebep oluyor. Suçluluk, pişmanlık, dışlanma vs vs bir sürü şeyden ötürü psikolojisi darmadağın oluyor. Aradan geçen yıllardan sonra kızı görünce vicdanı el vermiyor. Karakterler bu yüzden çok iyi yazılmış dedim çünkü sahte değil de gerçek gibi hissettiriyorlar. Gerçek hayattaki bir insan o durumda ne hissedebilirse onu hissediyorlar. Yıllar sonra kızı görünce tamamen rahat kendinden emin bi şekilde kızla yüzleşmiyor çünkü öyle bir insan olmaz gerçekte. Filmin çoğunda da karakterin vicdanını rahatlatmaya çalışırken ne istediğini çözmeye çalışmasını görüyoruz. Hayattan zevk almayan, geçmiş pişmanlıklarının yükünün altına ezilen birisi ama bir yandan da kızın ona hayatı sevdirmesi çarpıklık yaratıyor. Neyin doğru olduğunu bilmiyor. Neyin ne olduğunu da bilmiyor. Bunları işleyişi çok başarılı animenin.
Bu modern-klasik anlatı ayrımında ortada hatta klasiğe yakın bir anlatım kullanan bir film. Yani sanat filmi hiç değil. Modern anlatı bile denilemez. Ama Hollywood filmlerinden aşina olduğun karakterlerin zırrop diye düşman peşinde koştuğu iyi vs kötü ikilemi üzerinden giden filmler gibi değil. Türkiye'deki sinema izleyicisi fazlasıyla klasik/Hollywood anlatısına maruz kalıyor. O yüzden sanat filmi gördüğümüz zaman kusacak gibi oluyoruz. Yani ben de sevmiyorum izleyemiyorum sanat filmlerini sıkıcı oluyorlar. Ne anlatıyor ne gösteriyor belli değil gibi oluyorlar. 90 dakika filmin 45 dakikası sabit kamera aynı odada geçebiliyor. İlk 20 dakikada hiçbir diyalog geçmiyor olabiliyor.
Ohh sinemaya da değdirdik bugün de kültür akıttık foruma.
Jet ekleme: Slife of Life güzel bir tür ama üstte bahsettiğim olaylarla yarı yarıya ilişkili. Diğer aksiyon, macera, romantizm vs. türlerin aksine slice of life karakterler üzerine yoğunlaşıyor. Onların gündelik yaşamları, gündelik yaşamlarında yaşadıkları zorlukları, duygu karmaşaları, sosyal ilişkileri vs.
Çok uzatmadan rastgele liste atayım ilgini çekene bakarsın anlarsın ne demek istediğimi:
https://www.ranker.com/list/best-slice-of-life-anime/ranker-anime
https://myanimelist.net/featured/1212/Top_20_Best_Slice_of_Life_Anime_of_All_Time
https://honeysanime.com/top-10-slice-of-life-anime/
https://animemotivation.com/best-slice-of-life-anime/
Ben filmi herhangi bir beklenti ile açıp izlemedim ki bana garip gelsin, filmin konusunun bile ne olduğunu bilmeyerek başladım, ki izlediğime pişman değilim güzel de bir filmdi, sadece dediğim konulardan dolayı gereğinden uzun tutulmuş gibi geldi bana. Belki hobeto'nun dediği gibi mangası çok uzun olduğundan filme her şeyi sığdıramayaıp özet geçmiş olabilirler, bu da filmi etkisiz yüzeysel bırakmış olabilir. Mangasını okuyacak kadar ilgimi çekmedi o yüzden sanmıyorum okuyacağımı. Benim anlamadığım filmin eksik yanlarını kabullenmek yerine neden bu filmi beğenmiyorsan genel olarak sanat filmlerini beğenmiyorsun sen hollywoodcusun illa kötü adamı yensinler istiyorsun diyorsun ki? Spoiler içine yazdığım kısımların hepsi hala geçerli, ben zaten kız ile neden çat diye konuşmuyor falan demiyorum, sadece kız ile buluştuktan sonra geçen bir-bir buçuk saat çok işlevsizdi karakterlerin birbirlerine sebepsiz şeylerden ötürü gomen'nasai gomen'nasai diye özür diledikleri bir filmdi/animeydi hepsi bu.
This site uses cookies to help personalise content, tailor your experience and to keep you logged in if you register.
By continuing to use this site, you are consenting to our use of cookies.
