İşte başımızdaki şahıs gibi olsaydı zaten o anlaşmayı yapmazdı. Tam olarak priest de bu kafada. Biz her türlü zahmeti çekeriz, sen başta olduğun sürece hiçbir sıkıntı yok kafasında. Yani tam olarak öteki yolu seçiyor. Yoksa halk açlıktan ölmüş, adam yine güllük gülistanlık yaşayıp gidiyor. Ama tam tersi halk rahata kavuşsun diye kendi oğlunu feda ediyor. Toplumun yararını önde tuttuğu için oğlundan vazgeçiyor. Kaldı ki kendi oğluna da bakışı en başta bir lider olarak bir babadan öte. Bu yüzden doğruyu yapan öteki oğluna bir şey demiyor. Öteki türlü zaten böyle bir anlaşma yapması için bir sebep yok. Adam yıllar önce ne durumdaysa yine aynı durumda, tam tersi halkı refaha kavuşuyor.
Ayrıca pişman olması için bir sebep yok zaten, adam kendine göre doğru olanı yapıyor. Toplumun yararını gözetiyor, tam tersi kendi oğlunun sağlığını seçip halkını bir kenara atmaktansa.