11 ülkenin bakanından Türkiye'ye tam puan

Users who are viewing this thread

Mandalorian

11 ülkenin bakanından Türkiye'ye tam puan
Avrupa Birliği üyesi 11 ülkenin dışişleri bakanları Türkiye'ye destek verdi.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 11 ülkenin dışişleri bakanları, Türkiye’nin AB için önemini anlatan ve Ankara'nın üyeliğine destek veren ortak bir makale kaleme aldı.

11 BAKAN İMZA ATTI
Makaleye Litvanya, İsveç, Letonya, Finlandiya, Almanya, İtalya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Estonya ve İngiltere’nin dışişleri bakanları Audronis Azubalis, Carl Bildt, Edgars Rinkevics, Erkki Tuomioja, Guido Westerwelle, Giulio Terzi, Janos Martonyi, Karel Schwarzenberg, Samuel Zbogar, Urmas Paet ve William Hague imza koydu.

TÜRKİYE BÜYÜYEN BİR AKTÖR
AB şu an Euro Bölgesi’ndeki sorunlara odaklanmış durumda. Bu durum ülkelerimizdeki ekonomik büyüme adına ciddi bir tehdit teşkil ediyor. Ancak bu sıkıntılı dönem, AB’nin komşularına sırt çevirmesine neden olmamalı. Özellikle Türkiye, Ortak Pazar ekonomisinin yeni itici gücü ve ortak dış politika hedefimize katkıda bulunabilecek, büyüyen bir bölgesel aktör. Bizler, Türkiye’nin üyelik sürecinin ve ekonomik rekabetçilik, enerji güvenliği ve bölgesel istikrar gibi ortak değerler için gösterdiği çabaların, hem AB’ye hem de Türkiye’ye büyük faydaları olduğuna inanıyoruz.

ANAYASA DEĞİŞKLİĞİ GÜNDEMLERİNDE
2000’lerin başından beri Türkiye bölgesel bir güç olarak, Balkanlar’ın batısı, Orta ve Doğu Asya ve Afrika Boynuzu’ndaki etkisini artırdı. Afganistan’ın komşuları, ilk kez Türkiye’nin ev sahipliğinde uzlaşma için adımlar atma kararı aldı. Arap Baharı, Türkiye ve AB’nin birlikte çalışmasının bölgeyi daha iyi bir duruma getireceğini gösterdi. Bizler Türkiye’nin AB’nin dış politika tartışmalarındaki artan varlığını memnuniyetle karşılıyoruz. Böyle bir küresel belirsizlik döneminde, Türkiye’nin yanımızda olması, bize AB’nin kolunun küresel alanda ne kadar ileriye uzanabileceğini göstermiştir. Türkiye ekonomisi de yıldan yıla katlanarak büyüdü. Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımın üçte ikisinden fazlası AB’den geliyor. Türkiye’nin yüzde 10’luk büyüme potansiyeliyle, bu ilişkinin daha da derinleşme potansiyeli çok büyük. Türkiye aynı zamanda hükümet yapısını, toplumunu ve demokrasisini de dönüştürdü. Ordunun sivil kontrolünde çok güçlü adımlar atıldı, yargı reformu da yolda. Azınlıkların hakları kademeli olarak iyileştirildi. Bugün Türkiye 1980 darbesinin ardından ordunun yazdığı anayasayı değiştirmeye hazırlanıyor.

YENİLENMİŞ OLUMLU AJANDA
AB, 2000’den bu yana bu dönüşümün kalbinde yer aldı. Brüksel, demokratik kurumların güçlendirilmesi, temel hakların korunması ve sivil toplumun güçlendirilmesi gibi reformlara destek olmak amacıyla 2011 yılı için 750 milyon eurodan fazla teknik destek ve fon sözü verdi. Son dönemde müzakereler hayal kırıklığı yaratacak kadar yavaş ilerliyor ancak Türkiye AB müktesebatına uyum için reformlarını sürdürüyor. Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin AB-Türkiye ilişkileri için gündeme getirdiği “yenilenmiş olumlu ajanda”yı da memnuniyetle karşılıyoruz. Böylece ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi, diyaloğun derinleştirilmesi, Türkiye’nin iç reformlarının desteklenmesi ve yasadışı göçün önlenmesi için yeni fırsatlar ortaya çıkmış oldu.

Doğal olarak, üyelik süreci Türkiye’nin uyması gereken bazı koşulları da beraberinde getiriyor. Türkiye AB standartlarına uymak için daha çok çalışmak zorunda. Avrupa Komisyonu’nun 2011 yılı İlerleme Raporu’nda yargı süreçlerinin basın özgürlüğüne etkisiyle ilgili kaygılar ve azınlıkların haklarının korunması için daha fazla çaba gerektiğiyle ilgili tavsiyeler dile getirildi. Yeni anayasa, Türkiye’nin dönüşümünde ilerleme sağlanması için önemli bir fırsat olacak. Türkiye aynı zamanda Kıbrıs’ta çözüme destek vererek, daha önce söz verdiği gibi limanlarını Kıbrıs Rum yönetimine açmalı. Kıbrıs’ta çözüm sağlanmasının getireceği fayda, adanın çok ötesinde etkili olacaktır. Türkiye’nin üyelik süreci hem AB hem de Türkiye için stratejik ve ekonomik açıdan hayati önem taşıyor. Bizler Türkiye’nin Avrupa hedefine ulaştırmak için reformlarını sürdürmekteki kararlılığını memnuniyetle karşılıyor ve desteğimizi sunuyoruz. Birlikte, Türkiye ve AB dünyanın şu an içinde olduğu ekonomik ve siyasi fırtınalardan güvenle çıkacaktır.
 
http://www.sondakikahaberleri.info.tr/haber/320421-11-ulkenin-bakanindan-turkiye-ye-tam-puan
a4 said:
Mandalorian said:
TÜRKİYE BÜYÜYEN BİR AKTÖR
Bu başlık açıklıyor aslında herşeyi.
Cakal seniiii gec anladim ama olsun.
 
Comrade Dimitri said:
Hepsi başbakanımız sayesinde. Peygamber gibi adam neden sevmiyorsunuz? Böyle böyle büyüyecek Büyük Türkiye...

Dış ekonomik özgürlüklerin kısıtlanması ve daha dindar bir nesil için yola devam.
 
Swordmaster said:
Comrade Dimitri said:
Hepsi başbakanımız sayesinde. Peygamber gibi adam neden sevmiyorsunuz? Böyle böyle büyüyecek Büyük Türkiye...

Dış ekonomik özgürlüklerin kısıtlanması ve daha dindar bir nesil için yola devam.

Hayır dindarlık değil. Amerika'nın karar verdiği bir biçimde dindar mı olmak, yoksa kendi inancımız doğrultusunda mı hareket etmek?
 
Bizi alacak olsalar Romanya' dan önce alırlardı. Avrupanın işi parayla olsaydı Yunanı kovar bizi alırlardı. Bunların meselesi başka. Alacakları yok, kapıdan kovacaklarıda yok. Öyle "bir ümit" beklesinler diyorlardır heralde.
 
Şartlar uygulanması bence tamamen bahane, ben şu an AB'de bulunan bazı ülkelerin Trans Avrupa ulaşımın ilerlemiş olması başta olmak üzere oradaki çoğu şartı istenen seviyeye getirmediğini düşünüyorum ki, tahminimde ülkelerin maddelerine çok olmasa da göz attım.Düşündüğüm gibiymiş.Zaten Türkiye'nin de şu an AB'nin yapısına uygun olduğu söylenemez.Ama adamların niyetsizliği vize konusunda Türkiye'ye çıkardığı zorluklardan da anlaşılıyor.Zaten AB için Türkiye ancak bir araçtır, daha öteye geçeceğini düşünmüyorum pek.
 
Herkese sundukları koşullar işte. Bahane edebildikleri sürece eder adamlar. Haklılarda. Türkiye AB'ye uygun bir ülke değil.

Birde 2003te başvurup 2013'te kabul edilecek olan bir ülke var. Onlarda aynı koşullara tabi tutulmuş. Hırvatistan.

Biz 1987de başvurmuşuz.
 
Herkese sunulan koşul farklı, başvuru yapan ülkeden beklenen farklı. Bir kere Türkiye'de işçi kaynıyor, AB'ye üye olma ihtimali üzerine Türkiye'ye iş imkanı için gelenler gidenlerin yanında bir hiç kalır. Başka bir deyişle kendi işlerinden olma gibi bir tedirginlikleri var. Onun dışında hadi bütün bu koşulları sağladık, yine de karşımıza Kıbrıs meselesini çıkaracaklardır.

Goker said:
Herkese sundukları koşullar işte. Bahane edebildikleri sürece eder adamlar. Haklılarda. Türkiye AB'ye uygun bir ülke değil.

Tam aksine AB'ye ekonomik anlamda canlılık getirebilecek bir ülke, fakat sadece dini bütünlüğün bozulması söz konusu. Bir de kaç yüzlerce sene hep karşılarında buldukları bir milleti benimsemek çok da kolay olmasa gerek.
 
Back
Top Bottom