Üniversitede İlk GÜN!

Users who are viewing this thread

Millet burada gelip "aman herkesle samimi olma" deyip durmuş ama ben zamanında tam tersini yapıp tanıyabileceğim kadar insanla tanıştım. Tabi bunun çoğunluğa vurduğunda boş tiplemelerdi ancak bunun sayesinde "iyi ki tanışmışım" diyeceğim çok fazla arkadaşım oldu. Sana da aynısını tavsiye ederim. Sonuçta kimse babanın oğlu değil canını sıkan insanlarla ilişiğini kesersin olur biter.

Yurtla ilgili ise farklı bir durum söz konusu o yüzden odandaki adamları cidden tanımadan önce aranızda bir mesafe tutmanı tavsiye ederim. Çünkü her taraf öküz, hırbo dolu ve bu adamlarla sınıftakiler gibi öylece ilişiğini kesemezsin. Odandaki adamla hızlıca samimi olursan ve aranızdaki yakınlıktan bir sorun çıktığında tüm sene o adamla uğraşabilirsin. O yüzden 2-3 insanla da aran soğuk olsa problem olmaz.
 
Üniversiteyi toplumdan ayrı bir ortam zannetmeyin, değil çünkü. "Toplumun çoğunluğu günü kurtarmanın peşinde, kendine bir şey katmakla uğraşmıyor, boş gelip boş gidiyorlar" diyorsanız üniversitede de aynı şeyi göreceksiniz. Türkiye'nin en iyi üniversiteleri diyebileceğiniz üniversitelerde bile toplumun her kesiminden insan vardır(kendine bir şey katmayıp sadece diploma almanın peşinde koşan da var, araştırmayı - öğrenmeyi öğrenmek isteyen kişiler de var). Mesela Boğaziçi Üniversitesi'ni herkes över ve çok yukarıda görür, ancak 130 bin sıralamayla da Boğaziçi Üniversitesi'ne girenler var(https://tanitim.boun.edu.tr/2020-taban-puanlari). Sonuç olarak, öğrenci betimlemesinde her tip insan var, hepsine tabii ki güvenilemez. Kimisi çıkar peşinde koşar, kimisi sosyal çevresini genişletmenin peşindedir, kimisi de 3-5 kişi tanıyayım ama düzgün olsunlar der.

Üniversitenin farklılığı, yarı bağımsızlığından geliyor. Lise, ilkokul gibi okullardakinin aksine üniversitede akademisyenler "biraz daha" bağımsızdırlar. Bazı akademisyenler ders anlatmayı daha çok sever, bazıları ise ders anlatmaktan pek haz etmez araştırma yapmayı sever. Akademik kariyer veya en azından yüksek lisans düşünenlerin araştırma yapmayı seven hocalarla daha çok iletişimde olması, bir proje önerisi hazırlayıp götürmesi(lisans dönemindeyken) çok büyük bir artı oluşturur, hatta lisans öğrencisi olarak bilimsel toplantılara bile gidebilirsiniz. Hele lisansta bir makale de yazabilirseniz(özellikle mühendislik ve fen bilimleri okuyanlar), Türkiye'de ve dünyada en dolgun maaş veren yerler önce sizin CV'nizi inceler. Kesin işe girersiniz diyemiyorum, hayat bu malum, ancak CV'niz en üstlerde durur böyle bir durumda.

Benim naçizane birkaç tavsiyem var sadece:
* Siyasi meselelere karışmayın, gerek yok, hem gençliğinizi hem de geleceğinizi yakmaya gerek yok. Siyasi amaçlı "öğrenci kulüpleri" olabiliyor ne yazık ki, siz onlarla vakit geçirmeyin yeter.
* Düzgün öğrenci kulüplerine girin. Kesinlikle girin. Mesela, bölümünüzün kulübü vardır(atıyorum, Endüstri Mühendisliği Kulübü) veya Erasmus kulübü, müzik kulübü, tiyatro kulübü vb. vardır okulun. Üye olun, yönetici olursanız üstüne ekstra olur ama zamanınızı çok çalabilir bu.
* Erasmus'a başvurun. Tutarsa kesinlikle gidin. Ciddi firmalara veya akademik kariyer yapmak için kaliteli okullara başvururken, yurtdışında eğitim, gönüllülük/sosyal sorumluluk projelerinde yer alma, öğrenci kulübü üyeliği/yöneticiliği gibi tecrübeler sizi öne taşıyacaktır.
* Hocalarınızın bir kısmı ve bölüm arkadaşlarınız "ortalama önemli değil" diyecektir. Pek yanlış değil ama yine de önemli. Ben, okulu 3,2 ortalama ile bitirdim. 3,5+ ortalamayla bitirebilseymişim keşke diye düşünüyorum şimdi. Çünkü, ortalama kendi başına bir şey ifade etmiyor ama birçok kaliteli firma veya okul ortalamanıza en azından bir kere bakıyor. O yüzden, ne kadar yüksek, o kadar iyi. 2,60'ın üstü iyidir. 3,15'in üstü çok iyidir. 3,5 üstü ise zaten akademik kariyer düşünmeniz için size tavsiyeler gelebilir.
* İngilizceyi bilin. İngilizce makale okuyabilin. İngilizce makale okuyamazsanız, literatürdeki yeteneğiniz ciddi derecede kısıtlanacaktır.

Benim söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar. Üniversite büyük bir fırsat, nasıl değerlendireceğiniz de size bağlı.
 
Okulun başlamasına 1 ay kala kurulan WhatsApp gruplarından tanıştığım bir kızla iskelede buluşup okula birlikte yürütmüştük. Gün boyunca kulüp tanıtımları vesaire dinleyip akşam diğer iki arkadaşımızla okey oynamaya gittik. İskelede buluştuğum arkadaşımla şimdi 1.5 yıllık bir ilişkimiz var, diğer iki arkadaşımızdan birisi benim, diğeri de kız arkadaşımın ev arkadaşı.

Şansım yaver gitmiş sanırım. Umarım senin de öyle olur, çok takma. En kötü ihtimalle 3. gün alışırsın üniversite hayatına.
 
Back
Top Bottom