Forumun okunduğunu umarak biraz yorum yapmak istiyorum.
Multiplayer:
Oyunu gtx1050 ti, i7 8750h, 8gb ram bir laptoptan oynuyorum. Grafik ayarlarım en düşükte olsa bile ara sıra fps drop yaşanıyor. Ben bu makineyle nice aaa oyunu orta ayarlarda sorunsuz oynadığım için çok garibime gidiyor. Kapalı betayken daha da kötüydü durum, umarım düzeltirler ileride. Multiplayer aynı Warband gibi keyifli olmuş. Bence şu fps drop işi çözülürse gayet de oynanabilir olmuş. Warbandde bazı serverların bot atarak hayata geçirdiği captain modunu burda direk görüyoruz ve cidden oynaması çok keyifli. Yapay zeka ile ilgili sıkıntılar olduğunu hissetsem de bence bu hali bile iyi. Siege modu ise kasmasa gerçekten harika ve eşsiz bir mod, kuşatma araçları ve silahları daha yıkıcı - daha epik - daha pratik hale gelirse oyuncuya ruh daha iyi geçer diye düşünüyorum. Önceden tasarlanmış gedikleri patlatmak yerine belli bir strateji güdüp duvarın bir kısmını yok edebilmek isterdim, ama sanırım mümkün değil. Oynayış mekaniklerine gelirsem e-spor için alınmış kararları anlıyorum ama en azından özel serverlarda silah seçimini özgürleştirseler çok daha iyi olur. Warbandde kendimiz seçebiliyorduk zırhımızı, silahımızı ve bunlara göre taktik gidebiliyorduk. Şu hayatta çok az şey Nord baltası veya Rodok balyozu keyfi verebilir.
Singleplayer:
Tam olarak anlayabilmek, günahını almamak, peşin hükümlü olmamak adına 30 saat oynadım. Kasma, kaplama kaybolması, uzun yükleme süreleri gibi çözebilecekleri buglara girmeyeceğim. Beni asıl üzen şey bug olmayan şeyler. Genel fikrim ise erken erişim süresi boyunca sadece multiplayer oynamak. Üzülerek söylemem gerekiyor ki Warbandin hikaye modu çok daha keyifli.
Bannerlord daha güzel grafiklere sahip, modellemeler, animasyonlar, harita, çevre, şehir tasarımları çok çok daha iyi ama eski oyundaki temel oynanış problemlerinin neredeyse hiçbirini çözmeyip üstüne bir de bazı iyi çalışan şeyleri de bozdukları için görselliğin güzel olmasının bir anlamı kalmıyor hatta Warband'de kütük gibi animasyonlar, basit ve sade bir görsellik olduğu için göze batmayan kusurlar artık göze batmaya başlamış.
Oyun başlarken bir eğitim çıkıyor, dövüş mekaniklerine hakim olsam da neymiş bu diye merak ettiğim için atlamadım, gayet açıklayıcı olmuş. Daha sonrasında yanınızda kardeşinizle gittiğiniz görevler, adam toplama, diyaloglar, dövüşme vs. çok iyi başlıyor, muazzam akıcı ve zevkli ilerledi oyun eğitim kısmında. Aha dedim, yapmışlar, olmuş bu oyun, yine kütük gibi, yine monoton bir oynanış olmayacak diye çok çok çok heveslendim. -Bu kısımdan sonrası spoiler içerir- eğitim görevi bitince kurtardığınız adam size çok kıymetli bir hediye veriyor. Bu hediye öyle değerli ki çok büyük kazançlar getirebilir diye anlatılıyor ve ne olduğunu anlamanız için bir görev açılıyor. Kardeşinizden ayrılıyorsunuz, yola çıkıyorsunuz araştırma için.
İşte bu nokta, benim oyundan en çok zevk aldığım ilk 10 dakikadan sonraki bitmeyen düşüş noktası. 10 tane soyludan bilgi topla ? Tek tek hepsi nerde ansiklopediden bak sonra haritada kovala onları ? Saçma, sıkıcı, anlamsız ve beklenti yükselten bir görev. İnsan 10 tane soyluyu günlerce kovalayınca çok büyük bir aksiyonun içine atılacağını sanıyor ama durum sadece yaşlı lordların ölen kralı çekiştirmesinden ve anı anlatmasından ibaret. Hediye diye aldığınız şey ise krallık kurmanız veya bir krallığa girmeniz için ticket aslında. Yani çok basit bir şey için ortalık ayağa kalkmış. Sancağı topladıktan sonrası da çok saçma çünkü imparatorluğu yıkmanız veya korumanız için seçenek soruluyor. Ben o sıkıcı 10 kişiyle konuş görevini 200. günde falan tamamladığım için imparatorluk zaten heryeri ele geçirmişti. Ne benim sancağımı sunmama ihtiyacı vardı ne de kimsenin onu dağıtacak gücü. Ve oyun benim için bitti. Yapacak hiçbir şey kalmadı, bırakın Warband gibi yüzlerce, binlerce saat oynamayı, o kadar dengesiz olmuşki 30 saatte bütün dünya fethedildi. Erken erişimde bazı denge sorunları olacağını öngörüyordum ama bu kadarı çok fazla ve bunun erken erişimle alakası olmayan temel bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Warband'de iyi olan bazı şeyler bozulmuş dediğim bu, denge.
Denge konusunu eleştirmeye devam edeyim, mesela benim şuan 1.3 milyon (evet milyon) param oldu oyunda, 2 atölye ve 2 kervan kazandırdı bana bu parayı (şuanda bir atölyemin değeri 800 bin, 15 bine kurmuştum) Bu kadar çok paraya bu kadar basit şekilde erişmek oyunun tüm heyecanını öldürdü benim için. Zaten oyuna başlarken ticaretle uğraşan, zengin bir karakter rolü yapmayı istiyordum ama 2 atölye ve 2 kervanla milyoner olmak işi bozdu. Üstelik bir noktadan sonra paranızın bir önemi yok, yani harcayabileceğiniz bir seçenek de yok. Askerlere gıda almak, yoldaşlara ekipman almak, asker toplamak, haydutlara haraç vermek dışında para harcayacak bir konu yok. Burada konu dengeden çıkıyor, başka bir problem karşımıza çıkıyor o da monotonluk.
Oyunun başlarında kervan kuracak, ticaret yapacak, atölye açacak, haydut kampı yağmalayacak paranız ve ordunuz olmadığı için para kazanmak için en mantıklı şey köylerde ve şehirlerde bulunan tüccarlar ve liderlerden görev almak. Bu görevler aynı warbandde olduğu gibi çeşitlilik olarak çok zayıflar ve bir noktadan sonra gerçekten çok sıkılıyorsunuz. Bir görev türünü 3 kere yapsanız, 3 ünde de bütün süreç tamamen aynı ilerlediği için artık dayanılmaz keyifsiz oluyor. Tamam görev yapmak zorunda değiliz, oyunda özgürüz doğru ama yapacak bir eylem yoksa özgür olmanızın bir anlamı kalmıyor.
Mesela ben oyunda çok para kazandım, demek ki artık zenginim asker-komutan olarak ünlü olmasam bile tüccar olarak ünlü ve güçlü olmam lazım. İnsanların beni gördüğünde çok zengin olduğumu bilmesi ve ona göre davranması gerekiyor ama 1.3 milyon para kasmış karaktere çıkan görev hala 400-500 ödüllü sığır kovalama görevi. Mesela birkaç tüccar ve çete lideriyle anlaşıp ortaya 50-60 bin belki 100 bin 200 bin altın koyup bir lorda rüşvet verip bölgede ticari imtiyaz almak, bir lordun kuyusunu kazmak için yoldaşlarına büyük miktarlarda rüşvet vermek, krallık ordularıyla büyük ticari anlaşmalar yapmak veya banka kurmak, krallıklara borç vermek gibi seçenekler olmalıydı ama yok. Siz ticarete odaklanıp başarılı oluyorsunuz ama oyunun atmosferi sizin ilerlediğiniz seviyede ilerlemiyor. Bu noktada oyun ticaretle uğraşmak isteyen oyunculara bir zenginlik sunmadığı için o kadar da özgür olmadığımızı anlıyoruz.
Savaşmakla, asker olmakla ilgilenmek isterseniz de bu sefer parasızlık çekiyorsunuz, kiralık asker olma bedelleri 20-40 arası değiştiği için aldığınız para maaş ödemenize zor yetiyor- yetmiyor. Büyük bir orduyla krallığa katılacağım zamanda bütün İmparatorluk her yeri ele geçirdiği için krallığa bağlı bir sancak beyi olmak nasıl bilemiyorum ama o kısımda da çok büyük yenilikler olduğunu sanmıyorum. Genel olarak tüm görevler, tüm aktiviteler sıkıcı olmuş ne yazık ki. Evet biz bu seriyi böyle sevdik ama 2010 - 2014 senelerinde böyle sevdik, Warbandin kütük gibi oyun motoruyla sevdik. Artık böyle olmaması için çok imkan varken bunu kimse kabul etmez.
Bunun dışında 2 diyaloga, göreve girmek ve çıkmak için 4 kere yükleme ekranı çıkması, şehir merkezinden hana girerken yükleme ekranı çıkması 2020 senesi için kabul edilemez. Bütün akıcılığı ruhu alıp gidiyor. Ansiklopedi, insanlarla ilişkilerimizi görmek vb. ise zor erişilmesi, pratik olmaması sebebiyle yine önceki oyunlardan bile geri kalan şeylerden biri olmuş. Örnek vermem gerekirse asker almak için aramın iyi olduğu bir asili arıyorum ama tek tek bakmam veya hatırlamam gerekiyor hangi şehirlerdeki asillerle aramın iyi olduğunu. Buna bakmanın bir yolu varsa da pratik değil demek ki.
Bu kadar ağır eleştiriden sonra bazı iyi noktalara da değinmek gerekiyor aslında ama bana göre mevcuttaki sorunlar o kadar kritikki singleplayerı övmek için motivasyon bulamıyorum. Açıkcası ben hayalimdeki oyun deneyimini yaşayamadım. Modları ve erken erişimin bitişini bekliyor olacağım.
