Elrohir Oronrá said:
Nadir Shah said:
Elrohir Oronrá said:
Biriyle tanışmıştım. Siyaset konuşmak ve tartışmak için. Daha önceden biriyle tanışmış. BTP'nin kurultayında falan yer almış birisiymiş. Siyasetten baya anlıyormuş falan. Uzun uzun anlatmıştı bana onu. Geçenlerde bana Misak-ı Milli hakkında düşüncelerimi sordu. Ben de ''Artık savaşlar sahada ve toprak fethederek yapılmıyor.'' şeklinde bir yanıt verdim. Bana ''Yanılıyorsun. Türkiye şuan gittiği her yere bayrak diyor ve 2 yıl içerisinde inanılmaz yol katedecek.'' dedi. Ben de ona ''Bunu neye dayanarak söylüyorsun?'' diye sorduğumda bana ''O konuştuğum çocuk ABD'de şuan. ABD'ye giden Türk heyetiyle falan görüşmüş o söyledi.'' şeklinde bir cevap verdi. Kafama takıldı. Düşünüyorum düşünüyorum böyle bir şey mümkün olabilir mi diye. Bir mantık yürütemiyorum. Siz değerli forum ahalisine danışmak istedim.
Ne yani o topraklar şimdi bizim mi olacak?
Söylediklerine göre evet. Bana göre hayır. Böyle bir şeyin olması günümüz şartlarında imkansız artık. Ama neden o ABD'deki şahıs benim tanıdığım kişiye bu yönde bilgi vermiş bunu anlamlandıramadım. Bilmediğim bir şeyler mi oluyor diye sizlere danışmak istedim.
Böyle birşeyin olması için Türkiye Cumhuriyeti resmi bir savaşa girmesi, savaş sonunda anlaşma vs. benzeri resmi bir belge imzalanması veya Lozan'ın belirlediği sınır maddelerinin değişmesi gerekir.Türkiye şuan girdiği yerlere resmi bir ''savaş'' tezkeresi ile değil daha çok sınır dışı sınır ötesi harekat -''Barış Pınarı Harekatı'' ''Zeytin Dalı Harekatı''- isimleriyle girmektedir.
Ayrıca sınırlarımız Lozan Barış Antlaşması ile belirlenmiştir.Sınırlarımız ile ilgili bazı maddeler:
Yunanistan sınırı, Mudanya Ateşkes Antlaşması'na göre belirlendi ve Meriç Irmağı Türkiye ve Yunanistan'ı ayıran sınır olarak kabul edildi.
İran sınırı, Kasr-ı Şirin Antlaşması esas alınarak belirlendi.
Bulgaristan sınırı, 1913 tarihli İstanbul Antlaşması esas alınarak belirlendi.
Irak sınırı, İngiltere ile anlaşmaya varılarak çizildi.
Ege Denizi'nde ise Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adası Türkiye'ye bırakıldı. Diğer tüm adalar Yunanistan'a verildi. On İki Adalar ise İtalya'ya bırakıldı. İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya bu adaları Yunanistan'a bıraktı.
Hatay ise, 1939 yılında bölge halkının yaptığı referandumun sonucunda Türkiye'ye katıldı.
Tüm bunlar 96 yıl önce imzalandı ve etrafta dolaşan şehir efsanelerinin aksine Lozan Antlaşması'nın bir süre sınırı da yoktur.Yani antlaşmanın imzalandığı devletler ile yeni bir uzlaşı veya savaş sonrası anlaşma ortada olmadığı sürece sınırlarımız böyle kalacak.