Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

Herkesin ideali ve vizyonu birbirinden farklı olduğu için taraflı bir yorum olmuş. Babacan'ın vizyonerliği senin için geçerlidir ama bir başkası için geçersiz olabilir. Ben analizi daha çok seçim atmosferi ve ittifaklar üzerinden dillendirmiştim. Şu yukarıda yazdığımın tam tersini yarın yazabilirim çünkü gündemi sabit olmayan bir dünyada ve ülkede yaşıyoruz. Zaten siyaset de bir bilim olarak irdelenmediği sürece kıraathaneden bir farkı yoktur. Babacan'ın ortaya döktüğü projeler seçim zamanı köy derneklerini ziyaret etmediği müddetçe yavan kalır. Siyasi profili yüksek gibi görünen birisi ama seçim zamanı çok ezilir karşısındakilere karşı. Avantajlı bir alternatif olduğunu düşünmüyorum.

:smile:

göreceğiz bakalım. zaman gösterecek her şeyi.
 
-Şuanda vatandaşlarımız hangi siyasi partiye oy veriyor niye oy veriyor diye kendime soruyorum bi. insanlar oy verdiği siyasi partiden memnun değil. oy veriyorlar. iktidar partisine oy veriyorlar daha kötüsünden çekindikleri için oy veriyorlar. Muhalefete oy veriyorlar çünkü iktidara çok kızdıkları için muhalefete oy veriyorlar.reaksiyon oyları böyle oluyor.
Seçmen-Siyasetçi ilişkisi kaybolmuş bir lider ve parti var ortada. Tamamen harika bir pazarlama ve kitle iletişim örneği var bu yönetimde. Hiç bir ürün bu kadar iyi pazarlanmamıştır. Artık kendi seçmeni ile arasınd "kul" ilişkisi var. Tipik türk seçmeni "abi, baba, devlet, büyüğümüz" diye bir bakışa sahip, hem devlette, hem aile kısaca toplumda. Bu özellikle doğu kültüründe ve hatta yer yer batı kültüründe de var. Kısaca Türkiye harika bir yer bunun için. Halk yani bu toplum artık devletten bir şeyler isteyen bir toplum değil, devlet kendisine ne verse kâr sayan, vermediğini de verse neler olur neler diye kahvehane sohbetine çeviren bir toplum. Devletin kendilerine merhamet etmesini bekliyorlar artık, "çünkü çok kötü bir toplumuz biz, içkisi kumarı zinası çocuk tecavüzü şusu busu" düşünceleri. Artık Erdoğan öyle bir konuma geldi ki 20 yılda, eleştirilemez ve sorgulanamaz halde, üstelik sadece toplum nezdinde değil "muhalefet" için de böyle. Sürekli Erdoğana değil, Erdoğanın çevresine yapılan bir muhalefet var.
Kısaca Erdoğan için an itibariyle bir "Tanrı Kompleksi" olduğu söylenebilir.

Sen ve ben hatta forumdaki buraya bakan kitlenin %60ı henüz hayatında tek bir partinin yönetiminden başka bir yönetim görmediği için, bu tür şeyleri eleştirmemiz çok doğal. Yanlış veya doğru demiyorum, doğal diyorum. Çünkü karşılaştırma yapacağımız bir yerel biçim olmadı, hep farklı toplumların farklı yöneticileri var karşımızda. Bizim toplumumuzdan çıkan, bizim yöneticimiz yok.
[/hr]

Ben oyumu
kullanamıyorum bu yüzden. Oy vereceğim lider varsa bağımsız yoksa iki ana başlıktan uzak insan oluyor.

Türkiye'de yapılan her yeni işin "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla/emriyle/onayıyla" olarak çıkması bence normal ve sağlıklı değil. Düpedüz Siyasetin kapitalizmidir.

Mesela Süleyman SOYLU :smile: İçişleri bakanı. Şöyle uzaktan bir bakınca Erdoğanın kopyası. Neredeyse ona tapacak bir profil çizdi, konuşmalarını dinleyin, sürekli erdoğana teşekkürler, sevgiler vs vs... Erdoğanın birebir kopyası derken şaka yapmıyorum, konuşma dili, hitabeti, mimik ve el hareketleri dersine iyi çalışmış bir şekilde erdoğanla benzer.
Ve tuhaftır, işe de yarıyor, neden? Halka yapılan bir ankette Erdoğan dışında bir lider "düşünebilenlerin" %17'si Soyluyu seçmiş.
%70'i ise birini düşünememiş bu arada.https://www.cumhuriyet.com.tr/haber...lideri-kim-olmali-anketi-ortaya-cikti-170743310 Nisan akşamı istifasını sunması bana karantinadan sürecinden çok, Erdoğanın yıllarıdır yürüttüğü reklam kampanyasının benzeri gibi geldi;
Tam halkımızın hoşlanacağı, mütevazi ve kahraman! bir çekiliş.
Ancak bu mantıklı gelmiyor. Erdoğanın hemen ardından, erdoğana sadık birinin neden çekilmek istemesi bana mantıklı gelmiyor.
Belki de erdoğanın geri tepen ters bir planıydı. Soylunun da kendi medya desteğinin olması, kendi sosyal medya uzmanlarının bulunması, Akp'den bağımsız çalışması da biraz tuhaf değil mi zaten?

Neyse bu ikisi benim kısacık görüşümdür. Bu toplumu yönetebilecek en iyi kişilik özellikleri ilk önce Atatürk'te vardı, kahraman, alçakgönüllü, halktan olduğunu belirten, ileri görüşlü, açık sözlü (hem içte hem dışta), sabırlı, disiplinli, sorun çözücü ve ümitsizliğe kapılmaya izin vermeyen bir yönetici! Peki aynı özellikleri Erdoğan için söyleyebilir miyiz? Bize şuana kadar verdiği mesaj ile evet. O yüzden yapılan analizler, değerlendirmeler boşa. Erdoğan kendi isteğiyle veya sağlam bir Sezar darbesi yemediği sürece dilediğini yapabilecek konumda (bknz Tanrı Kompleksi :smile: )
 
Seçmen-Siyasetçi ilişkisi kaybolmuş bir lider ve parti var ortada. Tamamen harika bir pazarlama ve kitle iletişim örneği var bu yönetimde. Hiç bir ürün bu kadar iyi pazarlanmamıştır. Artık kendi seçmeni ile arasınd "kul" ilişkisi var. Tipik türk seçmeni "abi, baba, devlet, büyüğümüz" diye bir bakışa sahip, hem devlette, hem aile kısaca toplumda. Bu özellikle doğu kültüründe ve hatta yer yer batı kültüründe de var. Kısaca Türkiye harika bir yer bunun için. Halk yani bu toplum artık devletten bir şeyler isteyen bir toplum değil, devlet kendisine ne verse kâr sayan, vermediğini de verse neler olur neler diye kahvehane sohbetine çeviren bir toplum. Devletin kendilerine merhamet etmesini bekliyorlar artık, "çünkü çok kötü bir toplumuz biz, içkisi kumarı zinası çocuk tecavüzü şusu busu" düşünceleri. Artık Erdoğan öyle bir konuma geldi ki 20 yılda, eleştirilemez ve sorgulanamaz halde, üstelik sadece toplum nezdinde değil "muhalefet" için de böyle. Sürekli Erdoğana değil, Erdoğanın çevresine yapılan bir muhalefet var.
Kısaca Erdoğan için an itibariyle bir "Tanrı Kompleksi" olduğu söylenebilir.

Sen ve ben hatta forumdaki buraya bakan kitlenin %60ı henüz hayatında tek bir partinin yönetiminden başka bir yönetim görmediği için, bu tür şeyleri eleştirmemiz çok doğal. Yanlış veya doğru demiyorum, doğal diyorum. Çünkü karşılaştırma yapacağımız bir yerel biçim olmadı, hep farklı toplumların farklı yöneticileri var karşımızda. Bizim toplumumuzdan çıkan, bizim yöneticimiz yok.
[/hr]


kullanamıyorum bu yüzden. Oy vereceğim lider varsa bağımsız yoksa iki ana başlıktan uzak insan oluyor.

Türkiye'de yapılan her yeni işin "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla/emriyle/onayıyla" olarak çıkması bence normal ve sağlıklı değil. Düpedüz Siyasetin kapitalizmidir.

Mesela Süleyman SOYLU :smile: İçişleri bakanı. Şöyle uzaktan bir bakınca Erdoğanın kopyası. Neredeyse ona tapacak bir profil çizdi, konuşmalarını dinleyin, sürekli erdoğana teşekkürler, sevgiler vs vs... Erdoğanın birebir kopyası derken şaka yapmıyorum, konuşma dili, hitabeti, mimik ve el hareketleri dersine iyi çalışmış bir şekilde erdoğanla benzer.
Ve tuhaftır, işe de yarıyor, neden? Halka yapılan bir ankette Erdoğan dışında bir lider "düşünebilenlerin" %17'si Soyluyu seçmiş.
%70'i ise birini düşünememiş bu arada.https://www.cumhuriyet.com.tr/haber...lideri-kim-olmali-anketi-ortaya-cikti-170743310 Nisan akşamı istifasını sunması bana karantinadan sürecinden çok, Erdoğanın yıllarıdır yürüttüğü reklam kampanyasının benzeri gibi geldi;
Tam halkımızın hoşlanacağı, mütevazi ve kahraman! bir çekiliş.
Ancak bu mantıklı gelmiyor. Erdoğanın hemen ardından, erdoğana sadık birinin neden çekilmek istemesi bana mantıklı gelmiyor.
Belki de erdoğanın geri tepen ters bir planıydı. Soylunun da kendi medya desteğinin olması, kendi sosyal medya uzmanlarının bulunması, Akp'den bağımsız çalışması da biraz tuhaf değil mi zaten?

Neyse bu ikisi benim kısacık görüşümdür. Bu toplumu yönetebilecek en iyi kişilik özellikleri ilk önce Atatürk'te vardı, kahraman, alçakgönüllü, halktan olduğunu belirten, ileri görüşlü, açık sözlü (hem içte hem dışta), sabırlı, disiplinli, sorun çözücü ve ümitsizliğe kapılmaya izin vermeyen bir yönetici! Peki aynı özellikleri Erdoğan için söyleyebilir miyiz? Bize şuana kadar verdiği mesaj ile evet. O yüzden yapılan analizler, değerlendirmeler boşa. Erdoğan kendi isteğiyle veya sağlam bir Sezar darbesi yemediği sürece dilediğini yapabilecek konumda (bknz Tanrı Kompleksi :smile: )

Yazını okudum ve beğendim. Ancak bazı noktalarda kuruntu yapmışsın. Türkiye akp'nin bazı itaatkar seçmenlerinden büyüktür. Babam ex-akpli annem ex-chpli ve ikisi de çok dindar insanlar. Buna rağmen onları bazı şeyler hakkında gözlerini açmaya başardım ve bu artık bazı insanlara kendiliğinden olmaya başlayan bir şey. Çok zor günler geçireceğimizden eminim ama barış ve mutluluğun, huzurun geleceği günlere şahit olacağımıza dair hiç bir zaman umudumu kaybetmeyeceğim. Kendime dair olan umudum değil bu kendi halimden memnunum ben. Ülkemize ve toplumumuza dair olan bir umut bu. Ve bu umudu aşılayan insanları da desteklemekten çekinmeyeceğim. Tanrı kompleksine ve itaatkar kölelere gelirsek. Zincirler kırılmak için vardır. Ve burada iş biz gençlere ve itikadı güçlü insanlarımıza düşüyor.
 
Davutoğlu ile Erdoğan arasında bir husumet var yine erdoğanın kompleksi kapsamında. Yine de bu benim görüşüm belki husumet planlıdır.
Ha davutoğlunun yöneticilik becerilerine ve fikirlerine güveniyor muyum? Hayır. İşin içinde Pan-İslamizm tarzı bir yönetim girince babama bile güvenmem.
Babacan'a gelirsek, bakanlıkta olduğu süreçte yalan söyleyemem Türkiye gerçekten ekonomide geçmiş tarihe göre iyi işler çıkardı (2001-2004) ve davutoğlu ile bu noktada bir kesişmesi de oldu dış işleri bakanlığında. Kurduğu partideki isimler açıkçası gayet iyi isimler, iyi işler başarmış isimler. Babacana "henüz" karar veremiyorum. Başka bir iyip gözüyle bakıyorum şuan.
 
Bu isimler AKP'den 2011'den sonra çıkmadığı için AKPli hükmündedir benim için. Oyların azalıp muhalefetin güçlenmesini bekleyip öyle istifa etmenin ne anlamı var?
 
Herkesin ideali ve vizyonu birbirinden farklı olduğu için taraflı bir yorum olmuş. Babacan'ın vizyonerliği senin için geçerlidir ama bir başkası için geçersiz olabilir. Ben analizi daha çok seçim atmosferi ve ittifaklar üzerinden dillendirmiştim. Şu yukarıda yazdığımın tam tersini yarın yazabilirim çünkü gündemi sabit olmayan bir dünyada ve ülkede yaşıyoruz. Zaten siyaset de bir bilim olarak irdelenmediği sürece kıraathaneden bir farkı yoktur. Babacan'ın ortaya döktüğü projeler seçim zamanı köy derneklerini ziyaret etmediği müddetçe yavan kalır. Siyasi profili yüksek gibi görünen birisi ama seçim zamanı çok ezilir karşısındakilere karşı. Avantajlı bir alternatif olduğunu düşünmüyorum.

2 seçim sonrasına bu adam zaten kalmayacakta... Yerine gelecek olan elemanın gerçek var olmaması rahatsız edici.


Bu isimler AKP'den 2011'den sonra çıkmadığı için AKPli hükmündedir benim için. Oyların azalıp muhalefetin güçlenmesini bekleyip öyle istifa etmenin ne anlamı var?

Cioss seni anlayabiliyorum soruna en az 4353 kere farklı bir şekilde savunarak cevap verebilirim ama cevaplarımın %100'ü taraflı olacak çünkü taraflı olmadan ve kendini babacan'ın yerine koymadan cevaplayabileceğin bir soru değil. kendisi de kendince açıklamaya çalışmış son zamanlarda sosyal medyada bolca yapılan PR çalışmaları ile. Davutoğlu hakkında hiç bir fikrim yok. Kendisini dinazor olarak gördüğüm için takip etmiyorum.

------

Şu konuya değinmek istiyorum:
Konuda yazılıp çizilmiş tayyib'i allah figürü olarak gören de var ülkemizde, "Babacan'ın ortaya döktüğü projeler seçim zamanı köy derneklerini ziyaret etmediği müddetçe yavan kalır. " diyerek haklılığını gösteren de var. kendimi liyakatçı olarak da tanımlarım. İstanbul seçimlerinde de imamoğlunu destekledim, seçilmesini istedim. ve kendimi sorguluyorum şuan doğru mu yaptım diye. Ancak cemaat abi. cemaatler.

Köyler, köy dernekleri diyoruz ama menzilciler o sektörü ele geçirmiş durumda. ki kendileri akpci. oradan kimseye zırnık koklatmamaya çalışırlar. gençler için ise süleymancılar ele geçirmiş durumda. her üniversitenin liselerin önüne yurt açan ve gençlerin beynini yıkayan bunları hedef haline almış bir cemaat süleymancılar.

şaşıracaksınız ama süleymancıların hepsi akpli değil. içerisinde chpyide iyipi de ekrem imamoğluyla bolca yalaşan da var. destekledikleri kişiler daha çok yerelde kendisini kim destekliyorsa onu destekliyorlar. istanbulda imamoğlu nun 12 binlik oy farkını hatırlayalım? kendisini kurslarda okumuş diye prını yapmışlardı da ben çok umursamamıştım hata yaptığımı anladım.

Yani dışarı çıksan karşılaştığın her 7-8 kişiden 1-2 kişinin mutlaka bir cemaatle bağlantısı var. Ben istemiyorum abi bu cemaatlerle haşır neşir olanı bunlara muhtaç olanı. Babacana bakıyorum reza zarrab bile kendisi diyor zamanında rüşvet veremediğim 2 kişiden birisiydi dedi. Kendisine torpil rüşvet için gelen kişilerle çok fena bozuşurmuş.

zamanında asker olan yeğeni şehit olmuştu. şimdi ben böyle bir durumda yemişim eskiden akpliymiş ya da chpliymiş umurumda değil.o zaman görevini ve istediklerini yapmak için akpli olmuş akpde kalmış teknokrat, görev aşığı birisi benim gözümde ali babacan. abicim bizi bu durumda ileriye taşıyacak kimse benim oyum ve ailemin oyu onadır. benim için bu kadar.

şu durumda şu toplum ile ve şu medya ile ali babacan nasıl seçim kazanır bilemem o işi kendisi düşünecek benim işim değil nasıl oy kazanacağını düşünmek ancak gönlüm ve aklım onun kazanmasından yana bunu da hiçbir arkadaş ortamında saklamam. umarım halkımız yanlış bir tercihte bulunmaz.
 
Last edited:
Ben köy derneği derken cemaatlerden bahsetmemiştim. Halkın içine inmekten bahsetmiştim yalnız. Babacan çok elit duruyor. Elitleri bu millet benimsemez. Sahici duruşu olması lazım. Bu şifreyi çözen adamlar siyasette başarılı oluyor (icraat anlamında demiyorum, oy kazanmak için).
 
Ben köy derneği derken cemaatlerden bahsetmemiştim. Halkın içine inmekten bahsetmiştim yalnız. Babacan çok elit duruyor. Elitleri bu millet benimsemez. Sahici duruşu olması lazım. Bu şifreyi çözen adamlar siyasette başarılı oluyor (icraat anlamında demiyorum, oy kazanmak için).
abi dur seni alındırcak bir şey demedim demek istemedim. :grin: aklıma okuyunca geldi ona benzer şeyler hazır gelmişken yazayım dedim. aklıma geldi mi yazıp kaçıyorum ben forumdan. kimin ne düşündüğünü önemsemiyorum açıkçası. ancak haklısın düşüncende ne yaparlar bilemem artık. yumruğunu masaya vurup mitinglerde güzel sözler söylemesi lazım.

adnan mendereste toprak ağası idi. artık ne kadar elitti bilemem.
 
Last edited:
Ben de araya düşüncemi sıkıştırayım; ikisine de güvenmiyorum. İdeolojik olarak çark etmelerini geçtim; geçmişteki olaylardan ve özellikle yüce liderin yükselişine katkıda bulunmalarıyla hesaplaşmasını falan bekliyorum. Yoksa farklı olmayacaklar
 
Ben de araya düşüncemi sıkıştırayım; ikisine de güvenmiyorum. İdeolojik olarak çark etmelerini geçtim; geçmişteki olaylardan ve özellikle yüce liderin yükselişine katkıda bulunmalarıyla hesaplaşmasını falan bekliyorum. Yoksa farklı olmayacaklar
ben 'yüce liderin' yükselişinden çok ülkeye katkıda bulunduğunu düşünüyorum. yüce lidere katkıda bulunmaları için oy kazanmalarına katkıda bulunmaları lazım. ali babacan işinde gücünde bir adam. hükümetteki en genç isimdi. davutoğlu%49.5 kazandırmış bir adam aradaki fark bu anlaman açısından söyledim.
 
Valla ileride göreceğiz, dediğin gibi olursa belki iyi olabilir. Dediğimin dışında başka yorum yapamıyorum
Ben yorumumu 2000 sonrası doğmuş birisi olarak yapıyorum. bizden önce doğmuş ama gündemi de iyice takip edip o zamanları objektif değerlendirdiğini düşünen varsa buyursun konuşsun. ki bu konuda hakkında her hangi bir siyasi görüşü benimsememiş kime sorsam, hangi büyüğüme, abime sorsam çok babacan birisi olarak akıllarda kaldığını eli yüzü düzgün birisi olarak tanımlıyorlar kendisini.

Bazı ideolojik bağnazlık ve parti tutuculuğu yapan beyni yanmış muhalif kişilerin aksine tabi.
 
Adnan Menderes Chp'nin elitist duruşu sayesinde kazandı. O dönemde Chp'nin karşısına İnönü'nün yaveri çıksa o da kazanırdı.

Yorumun biraz sığ kalmış böyle demek istemediğinden eminim. bir tek chp'nin elitist duruşundan dolayı kazanmamıştır. adnan mendereste aslında tuhaf sayılabilecek, çapkında birisi. tabi kazanmasının bir sürü sebebi vardır illaki. ama bence en önemlisi o dönemde asıl anadolu halkının çok çektiği fakirlikti. tuzu kuru olanlar için,kent yaşamı süren ve kentte belli bir noktaya gelmiş insanlar için atatürkçü olmak default olarak geliyor ve olmayanı taşlıyorlar zaten. kendini bir değere ait hissetmek kolay çünkü karınları tok ve atamız iyi bakmış, sevip gözetmiş bu aileleri. bu insanlar için 'diğerlerinin' gelişimi ya da hayatı niye önemli olsun ki? bir de fakir, gariban, ayağına daha ayakkabı bulamayan 'diğer' insanlar, peki kalan anadolu,trakya insanları? denize düşen yılana sarılırmış misali. maalesef adnan ali menderesi seçti bu millet. başka ne şansı vardı ki zaten bu insanların? tarih boyunca anadolu insanlarının çoğunluğu = kullanılma, sefalet, cehalet, istismar edilme + travma.
 
Last edited:
@Cevapsız Sorular
Chp harici kim çıkarsa çıksın onu seçecekti o dönem millet. Benim dediğimi demişsin. Bir taraf zenginleşip diğer taraf fakirleşiyorsa orada elitizm vardır zaten. Elitlikle elitizm aynı şey değil bunun ayrımını yapmak lazım önce.
@Calradianın bilgesi
Valla onu bilemem. İlk demokratik seçimde kurucu parti seçimi ezici bir şekilde kaybediyorsa sorgulamak lazım. Ya da millet cahildi öngöremedi diyebilirsiniz ama netice bu.
 
Last edited:
Sahi, Youtube'daki en iyi Türkçe içerik kanallarından şunu atmak vakti gelmiş yine. Vardır izlememiş olan.



Menderes asılmasaydı bu kadar sevilmezdi bence. Hata üstüne hata yapmış bir siyasetçi ve sonuçta altı üstü bir insan işte. Ama asıldığı için direkt haksızlık yapılmış oluyor ve sempati beslettiriyor. Yaptığı yanlışların hesabı sorulmuyor böylece. Uzun vadede adamı astıkları için faydadan çok zarar vermiş 1960 ****ası.

Yalnız Menderes'i Atatürk'ün keşfetmiş olması da çok enteresan bir durum.
 
Back
Top Bottom