Seçmen-Siyasetçi ilişkisi kaybolmuş bir lider ve parti var ortada. Tamamen harika bir pazarlama ve kitle iletişim örneği var bu yönetimde. Hiç bir ürün bu kadar iyi pazarlanmamıştır. Artık kendi seçmeni ile arasınd "kul" ilişkisi var. Tipik türk seçmeni "abi, baba, devlet, büyüğümüz" diye bir bakışa sahip, hem devlette, hem aile kısaca toplumda. Bu özellikle doğu kültüründe ve hatta yer yer batı kültüründe de var. Kısaca Türkiye harika bir yer bunun için. Halk yani bu toplum artık devletten bir şeyler isteyen bir toplum değil, devlet kendisine ne verse kâr sayan, vermediğini de verse neler olur neler diye kahvehane sohbetine çeviren bir toplum. Devletin kendilerine merhamet etmesini bekliyorlar artık,
"çünkü çok kötü bir toplumuz biz, içkisi kumarı zinası çocuk tecavüzü şusu busu" düşünceleri. Artık Erdoğan öyle bir konuma geldi ki 20 yılda, eleştirilemez ve sorgulanamaz halde, üstelik sadece toplum nezdinde değil "muhalefet" için de böyle. Sürekli Erdoğana değil, Erdoğanın çevresine yapılan bir muhalefet var.
Kısaca Erdoğan için an itibariyle bir "Tanrı Kompleksi" olduğu söylenebilir.
Sen ve ben hatta forumdaki buraya bakan kitlenin %60ı henüz hayatında tek bir partinin yönetiminden başka bir yönetim görmediği için, bu tür şeyleri eleştirmemiz çok doğal. Yanlış veya doğru demiyorum, doğal diyorum. Çünkü karşılaştırma yapacağımız bir yerel biçim olmadı, hep farklı toplumların farklı yöneticileri var karşımızda. Bizim toplumumuzdan çıkan, bizim yöneticimiz yok.
[/hr]
kullanamıyorum bu yüzden. Oy vereceğim lider varsa bağımsız yoksa iki ana başlıktan uzak insan oluyor.
Türkiye'de yapılan her yeni işin "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla/emriyle/onayıyla" olarak çıkması bence normal ve sağlıklı değil. Düpedüz Siyasetin kapitalizmidir.
Mesela Süleyman SOYLU
İçişleri bakanı. Şöyle uzaktan bir bakınca Erdoğanın kopyası. Neredeyse ona tapacak bir profil çizdi, konuşmalarını dinleyin, sürekli erdoğana teşekkürler, sevgiler vs vs... Erdoğanın birebir kopyası derken şaka yapmıyorum, konuşma dili, hitabeti, mimik ve el hareketleri dersine iyi çalışmış bir şekilde erdoğanla benzer.
Ve tuhaftır, işe de yarıyor, neden? Halka yapılan bir ankette Erdoğan dışında bir lider
"düşünebilenlerin" %17'si Soyluyu seçmiş.
%70'i ise birini düşünememiş bu arada.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber...lideri-kim-olmali-anketi-ortaya-cikti-170743310 Nisan akşamı istifasını sunması bana karantinadan sürecinden çok, Erdoğanın yıllarıdır yürüttüğü reklam kampanyasının benzeri gibi geldi;
Tam halkımızın hoşlanacağı, mütevazi ve kahraman! bir çekiliş.
Ancak bu mantıklı gelmiyor. Erdoğanın hemen ardından, erdoğana sadık birinin neden çekilmek istemesi bana mantıklı gelmiyor.
Belki de erdoğanın geri tepen ters bir planıydı. Soylunun da kendi medya desteğinin olması, kendi sosyal medya uzmanlarının bulunması, Akp'den bağımsız çalışması da biraz tuhaf değil mi zaten?
Neyse bu ikisi benim kısacık görüşümdür. Bu toplumu yönetebilecek en iyi kişilik özellikleri ilk önce Atatürk'te vardı, kahraman, alçakgönüllü, halktan olduğunu belirten, ileri görüşlü, açık sözlü (hem içte hem dışta), sabırlı, disiplinli, sorun çözücü ve ümitsizliğe kapılmaya izin vermeyen bir yönetici! Peki aynı özellikleri Erdoğan için söyleyebilir miyiz? Bize şuana kadar verdiği mesaj ile
evet. O yüzden yapılan analizler, değerlendirmeler boşa. Erdoğan kendi isteğiyle veya sağlam bir Sezar darbesi yemediği sürece dilediğini yapabilecek konumda (bknz Tanrı Kompleksi
)