Yazmakta olduğum kitap hakkında düşünceleriniz.

Birden fazla aynı anda gerçekleşen olaylar nasıl anlatılmalı ?

  • Tüm hikayeler sırayla bitmeli

    Votes: 1 7.7%
  • Hikayeler kesit kesit anlatılmalı

    Votes: 7 53.8%
  • Eğer hikayeleri ilişkilendiren en ufak bir detay varsa kesit kesit anlatılmalı yoksa teker teker anl

    Votes: 4 30.8%
  • Bir kitapta bir hikaye olmalı

    Votes: 1 7.7%

  • Total voters
    13

Users who are viewing this thread

Ogibalboa

Knight at Arms
Başka bir evren bambaşka maceralar.

Kitaptan parçalar ( geliştirilmekte)
Bu yazılar örnek teşkil etmektedir. Kitapta sunulacak hali düzenlenecektir.
Uyandığında saat henüz sabah 05:00 sularıydı. Vücudundaki yorgunluk ve yaralar onu kalkmaktan alıkoyuyordu. Kulağında çınlayan bir sesle aniden irkildi ;
-Uthred ! Kalk hemen, takip edildik, gitmeliyiz !
Rolvo telaşlı bir ses tonuyla Uthred’i kaldırdı ve koluna girip mağaranın derinliklerine doğru götürdü.
Sidgurd, Oculundurr, Kéthgird ve Oath mağaranın genişleyen bir bölümünde bekliyorlardı.
-Savaştan böylece kaçmamız beni rahatsız ediyor Uthred.
Sidgurd vahşi bakışları, bir devi andıran vücudu ve kaplan kükremesi gibi çıkan ses tonuyla yunan mitolojisindeki Herkül'ü andırıyordu.
-Mızraklar değil de arkamdan gelebilecek bir ok beni endişelendiriyor Sidgy.
-Okun sana isabet etmesi için elini ve ayaklarını bağlamaları gerekiyor Kéth. Bu konuda en son endişelenecek kişi sensin. Ayrıca bana Sidgy dememeniz konusunda anlaşmıştık sanıyordum !
-Tamam sakin ol ayıboğan! Bunu beğendin mi Sidgy ? Bundan sonra sana ayıboğan diyelim ?
Kahkahalar yükselirken Oath öne çıkıp bu diyaloğu sonlandıracak olan konuşmayı yaptı.
-İçinde bulunduğumuz duruma göre şamatayı biraz abartmıyor musunuz ?
Oath’ın sert ve otoriter ses tonu mağarayı inletmiş ve konuşmasının ardından mağarada derin bir sessizlik çökmüştü. Herkesin dikkatini çektiğinden emin olduktan sonra devam etti.
-Pekala, mağara dağın yamacında Northia gölünün hemen yanındayız. Nehir boyunca ilerlersek Erlundurr’a ulaşabiliriz . Keth yukarı tırmanıp bizim dağın tepesinde olduğumuza onları inandırırsan kaçmamız için bize uzunca bir zaman kazandırırsın. Bu sırada biz nehri takip edeceğiz. Onları aldattığından emin olduğunda bize yetişeceğinden eminim.
Kéthgird başını eğerek onayladı ve hızlıca mağaradan çıktı.
-Bizde hemen buradan uzaklaşmalıyız. Çabuk olalım.
Sidgurd Uthred'i sırtına aldı ve mağaradan çıktılar. Bu sırada Kéthgird çoktan tepeye yaklaşmıştı. Elindeki -kendi deyimiyle-  Alev Topu’nu yerden çıkardığı kıvılcımla ateşledikten sonra onlara doğru gelen garnizon askerlerine doğru attı. Küçük tombul camdan yapılma bir su kabının içine koyduğu alev tozu -Keth böyle havalı isimler koymayı sever-  fitil yardımıyla alev aldıktan sonra askerlerin üzerine patladı ve birkaç asker yanmaya başladı. Bu onları birkaç saniyeliğine kaçırsa da kısa sürede toparlanıp tepeye doğru ilerlemeye başladılar. Keth ise karmaşadan yararlanıp tırmandığı kayalıklardan tekrar indi ve hızlıca arkadaşlarının yanına doğru ilerledi.

Heringrad

Bir ada hayal edin, baştan uca dolaşabilen insanlar hakkında
yazılmış nice kitapları şehir kütüphanelerinde en başta duran,
büyüklüğü adına yazılan şiirler her yıl törenlerde ozanlar
tarafından okunan bir ada! Kuzeyinde uzun ağaçlı derin
ormanların bulunduğu, güneyi bodur palmiyelerle dolu ve
güneşin toprağı her bir parselinde aydınlattığı bir kara, Doğusu
deniz ikliminin iç kısımlara girmesini engelleyen dağlar
nedeniyle gündüzleri öylesine sıcak, gece ise bir o kadar
soğuk. Batısı ise engebenin çok yüksek olduğu soğukların hiç
bitmediği bir yer olarak bilinir. Başı karlı dağlar ve serin
yamaçları doğu ve batı arasında bir sınır çizgisi gibidir.
Batı’nın bu ....



Heringrad bir savaşçı için arena, maceraperestler için cennet
ancak kendini savunamayacak kadar güçsüzler için korkunç bir
kara parçası. Adada konuşulan tek dil olan İngradlum’da her
kan, ingrad ise ada anlamına gelir. Heringrad adası da Kanlı
Ada , yani bütün bu Erthlum’da(Yer yüzü) bilinen ve keşfedilen
tek kara parçası. Hiçlik Okyanusu’nun adı da bundan gelir.
Okyanusa açılanlar  .....



Bir Devrin Başlangıcı
Rivayetlere göre Athonkhul bu diyarda gözlerini açalı yaklaşık
4 bin yıl oldu.. Athonkhul ve ailesi bu adanın ilk yerlileridir.
Sorthgar sahillerinde uyanıp, adaya yayılmışlardı. Buraya nasıl
geldikleri ya da buranın hangi gezegen olduğu hakkında bir
fikirleri olmasa da emin oldukları tek şey vardı ; Burası devasa
bir cennet.

Yapılan Anketler
Tüm isimler yabancı dillere benzetilerek yazılmalı :arrow: 3 (13.6%)
İsimler tamamen Türkçe olmalı.  :arrow: 10 (45.5%)
Yer ve Kahraman isimleri/lakapları yabancı ancak eşyalar Türkçe olmalı  :arrow: 6 (27.3%)
Diğer.  :arrow: 3 (13.6%)
Toplam Oy Verenler: 22

Hikayesi ve olayları 7 (26.9%)
Fantastik Ögeleri 7 (26.9%)
Dünya kavramının olmaması 4 (15.4%)
Hayal gücünü uyandırması 8 (30.8%)
Toplam Oy Verenler: 12
 
Hitap etmeyi planladığın kitleye göre yapman daha mantıklı olur sanki, 2. seçenek derim ben. (anketteki 2. seçenek değil) Ama tabi barut gibi basit bir kavramı, latince vs vs karıştırarak zorlaştırman anlamsız kaçar. E zaten İngilizce'den şundan bundan Türkçe'ye kelime girmesinin nedeni de Türkçe'de karşılayacak kelime olmaması değil mi.
 
Dünya tamamen kurgu olacağı için Tolkien'in elfçesi gibi farklı dillerin karışımı olabilecek bir dil oluşturmak istedim aslında. Hikaye kitabın yazıldığı dilde anlatılacak ancak bir kurgu dünyası olduğunu hissetirebilmek için bazı isimlerin yabancı olmasını istiyorum. Tabi bunun ağırlığı hakkında arada kaldım. Çok fazla yabancı kelime hikayede karmaşıklık yaratabilir. Ancak tamamen Türkçe olunca hikayedeki o yabancılık hissi kalkar. Çünkü kahramanlar Türk değil birtakım şeyler kendilerine özgü olmalı.

Ayrıca bazı yabancı isimler insanın hoşuna gitmiyor değil. "Ainulindale" gibi  :shifty:

Edit ; Eşya konusunda katılıyorum. Eşyalar yine Türkçe olacak yalnız bildiğimiz halleriyle olmayacak. Yani günümüzde kullandığımız kelimeler değilde daha çok benzetmeler.
 
Türkçe yazmanı öneririm.
Onun dışında hedef kitlen neresi, internetteki kullanıcılar(blog vs) mı yoksa kitap halinde basmak mı istiyorsun. İlgiye göre devam ederim diyorsun ancak bir yerde prestijin ve referansın olmadığı sürece kimse bakmaz. Bunun için hikaye paylaşma camiaları/blogları var ordan başlayabilirsin ama orası da amatör.
  Daha da önemlisi, iyi mi yazıyorsun kötü mü yazıyorsun; edebi birikimin ne kadar bunlar da önemli. Bir eleştirmenin yorumunu almadan da öğrenmek pek kolay olmasa gerek. Bu bağlamda yazmak emekle orantılı bir iş, pek çok insan ilk yazdıklarının iyi olmasını ister ancak insan doğası gereği olamaz ve hevesleri kırılır. Bunun için bolca pratik edinmelisin ve okumalısın. Vereceğin emeğin karşılığını önceden göremediğin için taşak isteyen bir iş. Kolay gelsin.
 
Bana kalırsa forumda bölüm bölüm değil sezon sezon yaz, sezonlar bitene kadar bilgisayarında tut. Çünkü bölüm bölüm yazarsan her bölümde istediğin ilgiyi görmediğin için şevkin biraz daha kırılacak. Ve özel isimler için izlediğin tutum sadece çok yaygın-evrensel şeyler için yabancı olsun. Örneğin mahalleler, koylar, ilçeler Türkçe'yken şehirler, ülkeler, savaş isimleri yabancı isimli olabilir. Ünlü ve ünsüz yapılar da buna dahil: bilinmeyen bir köprü veya bina Türkçe bir isme sahip olurken dünyaca bilinen bir yapı yabancı isimli olabilir. Yani kısaca yerli isimler Türkçe, küresel isimler yabancı olmalı. Mantığını kavramışsındır zaten. Ve seçtiğin fantezi türünün hakkını verebilirsen forumca sevilirsin. Beline- pardon eline kuvvet. :party:
 
Kahraman isimleri yabancı olmalı bence. Modern isimlerle eski isimleri birleştirip orjinal bir şeyler elde edebilirsin. Ama kafa yorup uğraşman gerek biraz. Aklıma gelirse mesajı editleyip yazarım.
Kendin kafa yorup bir isim bulman çok daha keyif verecektir ama başlangıçta birkaç fikir almak için internetteki name generator'ları deneyebilirsin.
http://www.namegenerator.biz/medieval-name-generator.php
http://www.namegenerator.biz/fantasy-name-generator.php#generator-bookmark
http://www.namegenerator.biz/kingdom-name-generator.php

Yer isimleri konusunda büyük krallık & şehir isimleri Mercy'nin de bahsettiği gibi yabancı olmalı diye düşünüyorum. Bunun yanında yerel halk arasındaki ufak yer isimlerinin Türkçe olması daha uygun olur. Hobbit'deki Bag End'in 'Çıkın Çıkmazı' gibi orjinal bir şekilde Türkçeleştirilmesi gibi. Halk arasında lanetli olduğu inanılan bir orman ismi yabancı bir isimden ziyade 'Karanlık Orman', 'Uğursuz Orman' gibi isimlerde olması daha uygun olur. Birde kafiyeli güzel bir isim bulursan çok daha güzel olur.

Eşya isimlerinin birkaç orjinal istisna hariç Türkçe olması, kitabın en azından ilk seferde daha okunaklı olmasını sağlayabilir.
 
Eğer farklı bir şey arıyorsan eski dilleri incelemen daha iyi olur. Özellikle yeni bir dünya yaratacağını düşünüyorsan hikayedeki dünyanın günümüzden veya bizim dünyamızdan farklı olduğunu ima etmek için iyi bir yol bence. :smile:
 
Kurgulanmış evreni olan kitapları pek sevmiyorum. Neden bir olaydan yola çıkıp insanları,yasaları vb. eleştirmiyor veya övmüyorsun? Gerçi yine kitapta anlatılmak istenen büyük bir düşüncen varsa güzel olur.
 
Vizyonu geniş çünkü. Bir de eğer ki ileride işleri büyütürüm, dil yaratayım diyorsan ki yaratılmış bir dille konmuş isimler her zaman daha tutarlı ve ahenkli görünür, bizzat denediğim ve yapmamanı önereceğim hataları söyleyebilirim.

Ama fikrin çok hoşuma gitti hemen çıksa da okusak.
 
Yazdıklarımı ufaktan buradan paylaşacağım ancak kesinlikle hikayeden bir spoiler olmayacak. Bu 6 kişinin isimleri ve lakapları kendi kişiliklerini belirtecek cinsten olsun istiyorum. Bu ekip birbirini tamamlayan ve her biri farklı özelliklerde kişilerden oluşacak.

Uthred , Oath , Sidgurd, Kéthgird, Oculundurr, Rolvo. Şuan için düşündüğüm isimler.

Uyandığında saat henüz sabah 05:00 sularıydı. Vücudundaki yorgunluk ve yaralar onu kalkmaktan alıkoyuyordu. Kulağında çınlayan bir sesle aniden irkildi ;
-Uthred ! Kalk hemen, takip edildik gitmeliyiz !
Rolvo telaşlı bir ses tonuyla Uthred’i kaldırdı ve koluna girip mağaranın derinliklerine doğru götürdü.
Sidgurd,, Oculundurr, Kéthgird ve Oath mağaranın genişleyen bir bölümünde bekliyorlardı.
-Savaştan böylece kaçmamız beni rahatsız ediyor Uthred.
Sidgurd vahşi bakışları, bir devi andıran vücudu ve kaplan kükremesi gibi çıkan ses tonuyla yunan mitolojisindeki Herkül'ü andırıyordu.
-Mızraklar değil de arkamdan gelebilecek bir ok beni endişelendiriyor Sidgy.
-Okun sana isabet etmesi için elini ve ayaklarını bağlamaları gerekiyor Kéth. Bu konuda en son endişelenecek kişi sensin. Ayrıca bana Sidgy dememeniz konusunda anlaşmıştık sanıyordum !
-Tamam sakin ol ayıboğan! Bunu beğendin mi Sidgy ? Bundan sonra sana ayıboğan diyelim ?
Kahkahalar yükselirken Oath öne çıkıp bu diyaloğu sonlandıracak olan konuşmayı yaptı.
-İçinde bulunduğumuz duruma göre şamatayı biraz abartmıyor musunuz ?
Oath’ın sert ve otoriter ses tonu mağarayı inletmiş ve konuşmasının ardından mağarada derin bir sessizlik çökmüştü. Herkesin dikkatini çektiğinden emin olduktan sonra devam etti.
-Pekala, mağara dağın yamacında Northia gölünün hemen yanındayız. Nehir boyunca ilerlersek Erlundurr’a ulaşabiliriz . Keth yukarı tırmanıp bizim dağın tepesinde olduğumuza onları inandırırsan kaçmamız için bize uzunca bir zaman kazandırırsın. Bu sırada biz nehri takip edeceğiz. Onları aldattığından emin olduğunda bize yetişeceğinden eminim.
Kéthgird başını eğerek onayladı ve hızlıca mağaradan çıktı.
-Bizde hemen buradan uzaklaşmalıyız. Çabuk olalım.
Sidgurd Uthred'i sırtına aldı ve mağaradan çıktılar. Bu sırada Kéthgird çoktan tepeye yaklaşmıştı. Elindeki -kendi deyimiyle-  Alev Topu’nu yerden çıkardığı kıvılcımla ateşledikten sonra onlara doğru gelen garnizon askerlerine doğru attı. Küçük tombul camdan yapılma bir su kabının içine koyduğu alev tozu -Keth böyle havalı isimler koymayı sever-  fitil yardımıyla alev aldıktan sonra askerlerin üzerine patladı ve birkaç asker yanmaya başladı. Bu onları birkaç saniyeliğine kaçırsa da kısa sürede toparlanıp tepeye doğru ilerlemeye başladılar. Keth ise karmaşadan yararlanıp tırmandığı kayalıklardan tekrar indi ve hızlıca arkadaşlarının yanına doğru ilerledi.
 
|Güncelleme|
Hikaye Heringrad isimli bir dev adada geçecek. Heringrad üzerinde çalıştığım yeni dilde Kanlı Ada anlamına gelmektedir. Her kan, Grad ise ada anlamına gelmektedir.
Kitapta geçen bazı isimler;
Adanın kuzeyi ; Northgard./ Northia (Kuzey) Güney bölgesi ; Sorthgard. /Sorthia (Güney) (Gard : Kıyı anlamına gelmektedir.) Evrenin Origininden bazı kişiler : Athonkhul , Muthgrid , Jauron , Frudel ...........
İlk kitapta hikayeyi anlatırken ufak ufak yarattığım dünyanın temelinden de bahsedeceğim. Eğer bu hikayeden istediğim gibi bir feedback alırsam bu evrenin nasıl başladığına dair bir hikaye daha yazmayı düşünüyorum. ( Lotr ve Silmarillion gibi).

İlerleme ;
Kitaba giriş ve Origin hikayesinden bir kısım yazıldı. Ayrıca adadaki yaşam ve bölgeler tanıtıldı. Tanıtım üzerinde fazla durmayıp hikayeye giriş yapmayı düşünüyorum.
 
6 arkadaş var demişsin. Bence isimleri birbirinden farklı olmalı. Biri adanın kuzeyinden geldiği için daha sert bir dil kullanan halktan çıkmış. Biraz daha barbar bir insan. Biri kraliyet ailesine uzaktan akraba olan iyi biri. Ailesini terketmiş. Başa geçme amacı var vs. Biri kuzey ormanlarında yaşayan para kazanma amaci ile sehire gelen biri. Bilgili biri avcılık tuzak kurma ok atma vs.
Eğer şehir isimleri olacaksa bence yabancı bir isim değilde türkçe ve anlami olan bir isim olmalı. Mesela yuzuklerin efendisindeki Miğferdibi gibi. Uçuk olmadı umarım :grin:
 
Evrenin başlangıcı hikayesini öğrendikten sonra yer ,karakter isimlerinin neden böyle olduğunu anlayacaksınız. İlk başta Lotr gibi kendi evrenimi kurayım dedim. Ancak daha sonra düşündüm ki neden diğerlerinden farklı bir şey yapmayayım ? Çünkü ilk düşündüğüm hikaye çakma Lotr / Elder Scrolls gibi bir şeydi. Bende böyle sanal dünya değil de kurgulanmış bir gerçeklik yaratmak istedim.  Ve bu hikaye daha önce duyduklarınızdan çok daha farklı.
Dil konusuna gelince, yer isimlerinin Türkçe olması kulağa daha hoş geliyor. Ancak ben hikayenin bir Türk hikayesi olmadığını hissettirmek için bazı yerlerde kurguladığım dilden örnekler vereceğim.

Bir sonraki anketim fantastik ögelerle ilgili olacak. 
 
Back
Top Bottom