Gün İçinde Başınızdan Geçen Olaylar V2

Users who are viewing this thread

Atsız'ın Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor kitabını 25 liraya sahaftan aldım. Normal kitapçılarda 40 TL'den aşağı vermiyorlar ikisini. Kitap alacaksanız, amacınız okumaksa sahaflara gidin ilk evvel derim, daha ekonomik. Yok gıcır gıcır olsun kitabım derseniz bileceğiniz iştir.
 
Bugün işe gittim ama rahatsizdim çok duramadin rapor aldim gittim eczanededde ilaçlari aldim eve geldim bişey olcak yada işten kovulcam diye o kadar endişeliyimki ama
 
bizim okulda bi tane 12 var. aldığı kitapların bazıları bitmemiş sanırım, sıfır olanları satıyor. ama ders çalıştığı için çok yayamıyor meşgul oluyor teneffüslerde genellikle. bugün de bunu bana söyledi, alır mısın diye sordu. hayır ama sana musteri bulurum dedim. o da teşekkür etti. ben, tabii %40 komisyonla dedim, sevdiri çekti. gittim ben de minik dokuzlara, dedim işte kitap istiyosanız bende var ucuza bırakırım diye. sonra ikna falan ettim iki tanesi kabul etti. sonra 12'ye gittim müşteri bulduğumu ve vereceği paya göre satış yapabileceğimi söyledim. sonunda %30 payı kabul etti. durum şu ki, kitabı alacaklar gerçek satıcı kim bilmiyor, satan kişi de alıcı kim bilmiyor. muhteşem planlarıma göre kitap 10 liraysa 15'e satıcam. 10 liradan üç liraya payım diye el koyucam. o fazlaca sattığım beşlik zaten cepte. dolayısıyla gerçek satıcı yedi lira kazanırken ben sekiz lira kazanacağım. :lol: hadi bakalım buldum iki tane saf dokuz umarım başarıyla keklerim. ve umarım 12 karıştırdığım haltı anlamaz. yoksa eve bir uzvum işlevini yitirmiş halde falan döneceğim. hadi bakalım forum hayırlısı. :razz:
 
Jacques Collin said:
bizim okulda bi tane 12 var. aldığı kitapların bazıları bitmemiş sanırım, sıfır olanları satıyor. ama ders çalıştığı için çok yayamıyor meşgul oluyor teneffüslerde genellikle. bugün de bunu bana söyledi, alır mısın diye sordu. hayır ama sana musteri bulurum dedim. o da teşekkür etti. ben, tabii %40 komisyonla dedim, sevdiri çekti. gittim ben de minik dokuzlara, dedim işte kitap istiyosanız bende var ucuza bırakırım diye. sonra ikna falan ettim iki tanesi kabul etti. sonra 12'ye gittim müşteri bulduğumu ve vereceği paya göre satış yapabileceğimi söyledim. sonunda %30 payı kabul etti. durum şu ki, kitabı alacaklar gerçek satıcı kim bilmiyor, satan kişi de alıcı kim bilmiyor. muhteşem planlarıma göre kitap 10 liraysa 15'e satıcam. 10 liradan üç liraya payım diye el koyucam. o fazlaca sattığım beşlik zaten cepte. dolayısıyla gerçek satıcı yedi lira kazanırken ben sekiz lira kazanacağım. :lol: hadi bakalım buldum iki tane saf dokuz umarım başarıyla keklerim. ve umarım 12 karıştırdığım haltı anlamaz. yoksa eve bir uzvum işlevini yitirmiş halde falan döneceğim. hadi bakalım forum hayırlısı. :razz:
vay puşt
 
Mantık zehirlenmesi hastalığım olduğu için bu sabah psikologla randevulaşmıştık ancakk dün akşam takıldığım mekandan çıktıktan sonra arkadaşlarda kalmıştım ve sabah psikoloğun randevusuna yetişmek için yağmura raamen 30 km yol katettim sonra pisipisikolog aradı dedi ki hasta oldum yarın gel

affferriimmmn
 
Burada da paylaşmak istedim. 14 aralık cumartesi günüydü geçtiğimiz cumartesi yani. Hayatımın em güzel 8 saatiydi, öyle güzeldi ki her saniyesi huzur ve mutluluk doluydu. Uzun zamandır sevgiye muhtaç olduğumdanmıdır yoksa şu yaşa kadar gördüğüm bütün o umutsuzluk, karamsarlık, üzüntü ve mutsuzluktanmıdır öyle hissettiğim onu da bilmem. Şuan bu konudan önümü göremiyorum ve geri dönüşlerinizi fikirlerinizi bekliyorum.
14 Aralık Cumartesi 5 gün önce işte kuzenle cebeciden iettye binip beyoğluna doğru yola çıktık makara kukara yapa yapa yolu yarıladık.
Gazi mah. Civarında 2 kız bindi otobüse çokda güzel değillerdi ilk başta ciddiye almadık olayı. Biz yerimizi değiştirdik kızlar arka çaprazım da kaldı bazen ekrana bakmak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz u ak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz.
arka kapıdan inecektik onlarsa orta. Kafamı sola çevirdim ekrana bakmak için tekrar Z ile gözgöze geldik. Neyse indik otobüsten onları geçtik arkamızdan geliyorlardı. Kuzene nerede olduğumuzu sordum oda bilmiyorum arkamızdakilere sor istersen dedi. Sordum o an işte bizde geceye geldik muhabbetleri falan derken anlaşmamız kaynaşmamız bir oldu. Z nin hep gittiği bü mekan varmış adını hatırlamıyorum orayı önerdi oraya gittik. Yolda giderkende herşeyimiz bir çıkmıştı kafadar çıkmıştı herşey ama herşeyimiz. Kuzenim ile diğer kız (adı İ olsun) önden Z ve bende arkadan gidiyoruz sohbet ederek. Neyse mekana geldik biraz dışarıda bekledikten sonrq girdik en güzel 4 lü masa bizimdi menüler geldi. Z carlsberg önerdi bizde ondan içtik önce muabbet biraz ciddiydi sonrasında yumuşadı özellikle z ile biz çok bakıştık konuşmaktan çok. O an bile karşımda bana bakarken gülümsemesi gözlerinin kısılması beni kendisinden hoşlandırmaya yetmişti. Biraz muabbetten bakışmadan gülmeden sonra sigara alacağımı söyledim z de benimle gelmek istedi. İ ve kuzenimse orada kaldılar. Biz dışarı çıktık karşıdaki büfeye gittiğimizde gül satan bi çocuk geldi gülü zorla bana vermeye çalışınca bende almak zorunda kaldım. Z şoktaydı gülü onq uzattığımda. O kadar mutlu oldum ki o an onun o şaşkınlık ve mutluluk hareketlerine. Aldık sigaraları geri döndük z benim karşıma geçmek istemedi kuzenime i nin yanına geçmesini ve benimle yan yana oturmak istediğini söyledi. Öyle yaptık bu kez daha güzeldi elim belinde şarkı söyledik beraber sarıldık örnek vermek gerekirse “gel gel sarışınım gel şarkısı çaldı o an o da aynı şekilde bana bakarak şarkıya eşlik etti benide cezp etti o anlar). Sabah 4 e kadar oradaydık 12 den önce girmiştik zaten mekana. O 4 saat hep böyle gözlerimizi ayırmadan bakarak, gülerek şarkı söyleyerek geçti. Benimle aynı şişeden içmek istemesi falan geceyi güzel kılan ince detaylardandı. Kısaca çok harika 4 saat geçirdik normalde 2 saatliğine geliyorlarmış sonra döneceklermiş arkadaşlarına sözü varmış ama benim için z ondan da vazgeçti. Bu 4 saatte daha fazlası oldu ama şimdi onuda anlatırsam 4 sayfa dolar bu kadarı yeterli. Ordan çıktık. buraya yalnız geldik beraber çıkalım mı diyerek elimi uzattım sımsıkı tuttu sarıldık ve çıktık ordan. benimşe dans etmek istediğini söyledi ben gitmek istemesem de ikna etti. Eskijiye girdik. Biraları söyledik o gün ömrümde öyle dans((hip hop break) eden birini görmedim cezbetmişti beni belime dolanması önümde oynaması ve herkes olduğu yerde zıplayarak dans ederken bizim öyle kudurmamız da çok güzeldi üstüne bi de herkes bize bakıyordu. Dans ederken (yaklaşma diğer kızlara diyerek sahiplenmesi de gurumu okşayıcıydı) 2 saatte orada durduk öyle dans ederek geçti. Sonra güneşin doğuşunu izlemeye gidecektik ama İ eve gitmek istedi bizde mecbur kalıp gitmek zorunda kaldık. Çıktık giderken el ele gitmemiz sahiplenmiş gibi konuşması(üstün ince üşürsün vs vs muhabbetleri)üstüm inceydi bu arada evet  :smile: yarım saat metroya yürüdük yürürken yine (romantizm ve tatlı konuşmalar falan filan. Ona güzel kız derdim oda sarılarak yakışıklı çocuk derdi. indik metronun gelmesine 20 dk ver gelene kadar da duvara yaşlanıp uzandık o ise omuzumda uyuyordu. Hayatımın en mutlu en huzurlu anlarıydı. Metro geldi bindik aynı şekilde sarılarak gittik yine. Metrodan inip eve kadar yürümeye başladık yaklaşık yarım saat yürüdük o süre zarfında dertleştik hikayesini anlattı bende anlattım. 5 yıllık bi ilişkisinden yeni ayrıldığını henüz sadece aylar geçtiğini falan söyledi. Laf açılmışken sordum bakıştığımız için mi indiniz diye çünkü daha ilk inerken nerdeyiz diye sorduğumda bizde bilmiyoruz içimizden inmek geldi demişti. Açıklık getirdi sen görünce beni seninle tanışmaya iten bişey oldu o yüzden indik dedi. Ve bende ona şu cümleleri söyledim; “Şimdi beni üzen 2 şey var bunlardan biri bu gecenin bitiyor olması diğeri de Sabah olduğunda evlere dağıldığımız da birbirimize böyle davranmayacak olmamız” sonra eve bıraktık sarıldık sonra da gittik bizde merak ediyor diye de kuzenin telefon numarasını al dedi İ ye alinin(yani beniim) şarjı yok ulaşamam dedi. Ulan o bile çok güzeldi be. Neyse eve gittik uyuduk uyandığımda neredesiniz diye yazmıştı bende söyledim hastaneye gitmem gerekiyor diye lütfen üstünü sıkı kalın giyin dedi tekrar ve sonra da biraz konuştuk ne geceydi ama dedim o da evet çok mutluydum huzurluydum diye karşılık verdi. Sonuca gelirsek şuan o yok sadece 5 gün geçti ve ben çok etkisinde kaldım. Kuzenin demesine göre onlar gecelik eğlence kızlarıydı. Ben öyle düşünmedim hiç. Z nin hikayesini dinledim zaten ilk defa tanımadıkları biriyle bunları yapmışlardı kaç kez de söyledi z. Neticeye gelirsek şuan konuşmuyoruz ve ben çok üzülüyorum kafamı kaldıramıyorum hayata geri döndüm yine sıkıntı stres üstüne birde amcamın vefatı sarstı bu da benim aklıma o mutlu dakikaların daha derin gelmesine vesile oldu. Muabbet şu ben onun giderek wpden soğuklaştığını gördüm sonuç olarak kondurmuyorum kaldıramıyorum. Sonra da malum konuşmayı yaptık. Onuda anlatayım. Seni tanıdim temiz kalpli iyi birisin falan dedi sonra da olanların çılgınlık olduğunu ve birdaha yapmayacağını söyledi. 5 yıllılk ayrıldığı sevgilisinin hala acısını çektiğini yorulduğunu söyledi sonra da benimle konuşmak istemediğini. 5 gün ızdırabım oldu.
 
Dün iki kişinin otopsisini izledim, ilginç bir deneyimdi. Dayanıklı bir insanım, ilk şoku atlattıktan sonra tüm süreci genel hatlarıyla öğrendim. O ilk şok insanı olduğu yere çiviliyor; rahatsız olup çıkan, bayılan arkadaşlar oldu. Bir insanın beynini avuçlarında tutmak çok farklı bir duygu, tarif edemiyorum. Ama o koku insanı çok sarsıyor, tüm gün burnumdaydı koku ve doğru dürüst yemek yiyememiştim. Bugün toparlandım, çalışmaya devam..
 
Harlek said:
Dün iki kişinin otopsisini izledim, ilginç bir deneyimdi. Dayanıklı bir insanım, ilk şoku atlattıktan sonra tüm süreci genel hatlarıyla öğrendim. O ilk şok insanı olduğu yere çiviliyor; rahatsız olup çıkan, bayılan arkadaşlar oldu. Bir insanın beynini avucunda tutmak çok farklı bir duygu, tarif edemiyorum. Ama o koku insanı çok sarsıyor, tüm gün burnumdaydı koku ve doğru dürüst yemek yiyememiştim. Bugün toparlandım, çalışmaya devam..
Sen hukukçu değil miydin ya ne işin var otopside?
 
Cahir Mawr Dyffryn aep Ceallach said:
Harlek said:
Dün iki kişinin otopsisini izledim, ilginç bir deneyimdi. Dayanıklı bir insanım, ilk şoku atlattıktan sonra tüm süreci genel hatlarıyla öğrendim. O ilk şok insanı olduğu yere çiviliyor; rahatsız olup çıkan, bayılan arkadaşlar oldu. Bir insanın beynini avucunda tutmak çok farklı bir duygu, tarif edemiyorum. Ama o koku insanı çok sarsıyor, tüm gün burnumdaydı koku ve doğru dürüst yemek yiyememiştim. Bugün toparlandım, çalışmaya devam..
Sen hukukçu değil miydin ya ne işin var otopside?
Savcılar otopsilerle yakından ilgilenir.
 
Son sınıfta adli tıp dersi var, vize konularını bitirdikten sonra her hafta gönüllü bir grubu otopsiye götürüyor. Vaka denk gelirse otopsiye giriyorsun, denk gelmezse otopsi videosu izletip anlatıyor. Rahatsız oluyorsan otopsiye katılmama, videoyu izlememe hakkına sahipsin, otopsi kısmından final sınavında sorumlu tutmuyor.

Dersler fakülteden fakülteye değişiyor, bizde bu şekilde.
 
Back
Top Bottom