İlişki Konusu - "Seviyosan bence git konuş abi"

Users who are viewing this thread

kesinlikle katılıyorum arkadaşlar. bi yere kapatın kendinizi ve bekleyin. o sizi kesinlikle bulacak. siz rahat olun. okul-ev veya ev-iş yapın sadece sorun yok. gün yüzü görmeseniz de olur, sonuçta; o sizi bulacak!
 
Nadir Şah said:
Gerçek sevgiyi şıkları tek tek eleyerek bulamazsın. Onun senin karşına çıkması gerek.
Bir şeyi aramadan bulamazsın.

Sevgi basit bir hormon eyleminden başka bir şey değil a dostlar. Deli divane, şiir aşkı, masal aşkı arıyorsanız ömrü 1 hafta.

Aşkı aramayın.

Sizi ancak size benzeyen biri tatmin edebilir, hobileri, zevkleri benzer kişileri "sevdiğinizi" düşünebilirsiniz. Bu yüzden kodumun uzmanları en iyi karşı cins arkadaşınla evlenin diyor ya. Saf mısınız? En iyi anlaşabildiğiniz insan sizi en iyi şekilde tatmin eder, en rahat davranabildiğiniz kişi sizi en rahat harekete geçirir. Sevgiliyi arayın, arkadaşı olun,yaşça abisi olun (18'e varmadan, vardıktan sonrada maks 2 olun),yaşça kardeşi olun, patronu olun, çalışanı olun.

Arayın, bulamazsanız etrafta karpuz çok. Vura vura tadına bakın. Relaks yaa ohh, dünya bekara ya da flörtleşene güzel.
 
Jacques Collin said:
kesinlikle katılıyorum arkadaşlar. bi yere kapatın kendinizi ve bekleyin. o sizi kesinlikle bulacak. siz rahat olun. okul-ev veya ev-iş yapın sadece sorun yok. gün yüzü görmeseniz de olur, sonuçta; o sizi bulacak!

Öyle değil. Hücreye kapatın kendinizi ve hiç çıkmayın o sizi bulur zaten.

Şaka maka bir  yana aşk ne ya öyle yeniliyor mu?
 
Bugün uzun zaman sonra hesabıma giriş yapıp eski mesajlarımı okurken zamanın nasıl da su gibi aktığını anladım. Hoşlandığım kıza açılmak için sizden nasıl da gaz aldığımı ama yine de başarısız olduğumu yeniden hatırladım. Bir kere olsa anlarım da defalarca olmuş bu ve hep başarısız olmuşum. Bir insan ceaaret nedir hiç mi bilmez? Şimdi Lise 1'de aylarca açılamadığım o kızı görüyorum hâlâ okulda. Halen çok güzel. Seneler nasıl da geçti ben içimde ona karşı büyük bir sevgi beslerken o onlarca erkekle konuşmuştu da en sonunda birini bulmuştu Lise 1'in ilk döneminin sonlarında. Ben karşısında eli ayağı dolaşan , kalbi küt küt atan, heyecandan ne yaptığını bilmeyen beni değil de sırf güzelliği için ve ortam için sevgili arayan o oğlanı seçmişti. Haklıydı da çünkü şimdi hatırlıyorum da benim sevgim hiçbir yarar sağlamazdı ona. Ve onla konuşan diğer erkekler... Nasıl oluyor da bu kadar önyargılı olabiliyorum? O erkeklerin de ondan deliler gibi hoşlanmadığını nerden biliyordum? Halbuki onları da rahatlıkla etkilemiştir onun güzelliği.
Günlerim, haftalarım onun hayali ile geçerdi. Yürüyüşü , gülüşü ve onu birkaç saniye görebilmek için sınıf kapısının önünde dikildiğim günler. Belki geçerken görürüm de bi nebze mutlu olurum diye düşünürdüm. Günlerim onu gördüğüm ve görmediğim günler diye ayrılmıştı.Hani o içimizde hissettiğimiz o güzel duygu var ya işte o bir aldatmaca. Ama pişman değilim hayatın kuralı budur ve böyle ilerler. Ona layık bir erkek değildim. Bu yüzden utanmam veya üzülmem gereken bir şey yok diye düşünüyorum çoğu zaman. Ve diğer kadınlar , onlar bana uygun değillerdi. Yani karşıma yanında mutlu olduğum birinin çıkmasını çok isterdim ama çıkmadı. Hayırlısı olmuş diyorum çoğu zaman ve bu güçlü tutuyor beni. Hayat hep istediğiniz gibi gitmeyebilir ama en azında siz kendi bedeninizi istediğiniz doğrultuda ilerletmeye çalışın. Ben bu güzelliklerin farkına geç vardım. Hayattan beklentilerim yıllar içinde çok değişti ve tabii görüşlerim de. Bu kadar şeyi neden yazdım bilmiyorum ama anlayış gösterin. Bilirsiniz bazen satılarca yazmak istersiniz de yazarsınız böyle. Sebepsiz bazen de sonra silersiniz ben ise bu sefer silmeyeceğim ve ileride tekrar tekrar gelip okuyacağım mesajlarımı çünkü biraz da bu yüzden yazar insan. Ölümsüz olduğunu bir saniye bile olsa hissetmek için.
 
Last edited:
hacı "ona layık değilim" derken neye göre diyosun? kızla tanıştın mı gerçekten? yanılmıyorsam sen kızı tanımıyorsun ki. dolayısıyla şuan en fazla hoşlanarak yazıyosun. belki kız kafa olarak çöp aga ne biliyosun ki yav? belki daha iyisine layıksındır alla alla. yav bi insan kendini bu kadar yeremez. arkadaşlarının da ta ağzına o nası arkadaşlık be. tamam dost acı söyler de dalga geçmez. benim suan bi arkadas var. yakışıklı biri değil ve güzel bi kızı seviyo. çocuk zeki değil ama kız zeki falan. düşün bu çocukla kızı tanıştırmaya çalışıyoruz. çocuk biraz değişik. kızı öküz gibi dikizledigi için kendisinin bilindiğini düşünüyor. kızı görünce kaçıyor falan ama her şeye rağmen hani bi umut basıyoz tuşlara. hani şuna bakıp azıcık kendi pozisyonunu görsen?
 
Sertity said:
Bugün uzun zaman sonra hesabıma giriş yapıp eski mesajlarımı okurken zamanın nasıl da su gibi aktığını anladım. Hoşlandığım kıza açılmak için sizden nasıl da gaz aldığımı ama yine de başarısız olduğumu yeniden hatırladım. Bir kere olsa anlarım da defalarca olmuş bu ve hep başarısız olmuşum. Bir insan ceaaret nedir hiç mi bilmez? Şimdi Lise 1'de aylarca açılamadığım o kızı görüyorum hâlâ okulda. Halen çok güzel halen uğruna ölmeyi göze alacak binlerce erkeği etkileyebilecek güzellikte. Seneler nasıl da geçti ben içimde ona karşı büyük bir sevgi beslerken o onlarca erkekle konuşmuştu da en sonunda birini bulmuştu Lise 1'in ilk döneminin sonlarında. Ben karşısında eli ayağı dolaşan , kalbi küt küt atan, heyecandan ne yaptığını bilmeyen beni değil de sırf güzelliği için ve ortam için sevgili arayan erkekleri seçmişti. Haklıydı da çünkü şimdi hatırlıyorum da benim sevgim hiçbir yarar sağlamazdı ona. Ve onla konuşan diğer erkekler... Nasıl oluyor da bu kadar önyargılı olabiliyorum? O erkeklerin de ondan deliler gibi hoşlanmadığını nerden biliyordum? Halbuki onları da rahatlıkla etkilemiştir onun güzelliği.
      Günlerim, haftalarım onun hayali ile geçerdi. Gittiğim her yer özellikle doğanın içine ve ağaçların altında gelirdi aklımda. İnsan o ağaçların altında başını yaslayabileceği bir omuz arıyor çoğu zaman. Bazıları bulabiliyor ben ise değil bir yâr bir dost bile bulamazdım o zamanlar. Hep ayakta durmak zorunda olan ama kamburlaşmış bir eşyaydım ben. Yürüyüşü , gülüşü ve onu birkaç saniye görebilmek için sınıf kapısının önünde dikildiğim günler. Belki geçerken görürüm de bi nebze mutlu olurum diye düşünürdüm. Günlerim onu gördüğüm ve görmediğim günler diye ayrılmıştı. Ve arkadaşlarımın bu gizli aşkımı öğrendikleri gün, dalga konusu olmuştum çünkü ben şu fani evrende güçsüz bir canlı türüyken o birçok güzel gen ile doğmuş kaliteli bir canlının net bir örneğiydi. Dalga geçildim çünkü mantıklı olmamak komikti onlar için ve ben fazlasıyla mantıktan uzaktım. Hani o içimizde hissettiğimiz o güzel duygu var ya işte o bir aldatmaca. Benim gibi zayıfları mutlu etmek için söylenmiş bir yalan. Eğer bu yalan olmasaydı kendimiz öldürür de bütün işleri üstümüzdekilere bırakırız diye bizi hayatta tutmak için uydurulmuş bir yalan. Tarih boyunca binlerce insan inandı buna Mısırlı köle , toplama kampındaki Yahudi ve sahibin zülümüne maruz kalan siyahi hepsi inanmışlardı buna ve inançları boşa çıktı. Ama pişman değilim hayatın kuralı budur ve böyle ilerler. Ona layık bir erkek değildim. Bu yüzden utanmam veya üzülmem gereken bir şey yok diye düşünüyorum çoğu zaman. Ve diğer kadınlar , onlar bana uygun değillerdi. Yani karşıma yanında mutlu olduğum birinin çıkmasını çok isterdim ama çıkmadı. Hayırlısı olmuş diyorum çoğu zaman ve bu güçlü tutuyor beni. Ve mesajımı okuyan genç arkadaşlarım aşka inanın ama olmayabileceğine de inanın. Hayat hep istediğiniz gibi gitmeyebilir ama en azında siz kendi bedeninizi istediğiniz doğrultuda ilerletmeye çalışın. Okuyun , öğrenin,  pinti olmayın , yiyin , için , gezin ve anı yaşamaya devam edin. Ben bu güzelliklerin farkına geç vardım. Hayattan beklentilerim yıllar içinde çok değişti ve tabii görüşlerim de. Bu kadar şeyi neden yazdım bilmiyorum ama anlayış gösterin. Bilirsiniz bazen satılarca yazmak istersiniz de yazarsınız böyle. Sebepsiz bazen de sonra silersiniz ben ise bu sefer silmeyeceğim ve ileride tekrar tekrar gelip okuyacağım mesajlarımı çünkü biraz da bu yüzden yazar insan. Ölümsüz olduğunu bir saniye bile olsa hissetmek için...
Kardeş yazdıklarına neredeyse üzülecektim ama üzülecek bir şey yok, daha 17 yaşındasın üstelik ne demek ''layık bir erkek değildim'' kim lan bu kız ? Kraliçe elizabeth'in torunu mu nedir yani ? Muhtemelen ortalama veya ortalamanın bir tık üstünde tipte bir kız, ülkede onlardan zibille var ne demek lan diğer kadınlar bana uygun değildi. Sormazlar mı ''kaç kadın tanıdın aslanım'' diye ? Layık değilim dediğine çok takıldım ben, nedir yani fiziken cılız bir tip misin, git spor yap zaten öz güven getirir fitness yapmak, güzel giyin bunları maddi olarak şuan karşılayamıyor olabilirsin buda öncelikle para kazanman demek oluyor. Saçını sakalını suratına uygun şekilde kestir bakımlı ol ne bileyim bak yani kendine. Çok oku, çok izle, çok dinle, çok konuş ve geliştir kendini. Kendine güvenmeyene kimse güvenmez. Benzer bir durum bir kaç sene önce benimde başıma geldi uzun yıllarca çekingen biriydim ve kimseye sadece bir kere görüşle gidip ''ben seninle irtibatımı koparmak istemem'' diyerek numarasını isteyecek kadar tutulmamıştım, numarasını aldım sonra konuştum ettim tanımaya çalıştım ama muhabbeti ben diri tutuyordum meğerse uzun süredir sevgilisi varmış ve bunu benden gizlemedi hatta sormak benim aklıma bile gelmemişti o kadar tutulmuştum ve sevgilisi olsaydı konuşmayacağını düşünüyordum. Ancak yüz yüze 2 kere falan konuşmuştuk ikisinde de inanılmaz rahattım ikincisinde numarasını alabilmem bu yüzden mesela. Belki senin durumdan bundan ibaret tanısan konuşsan hiçte hoşlanacağın birisi değil, yani tanımadığın için büyülü geliyor, uzaktan davulun sesi hoş gelir derler ya o hesap veyahut araya girmek istemeyeceğin kadar başka birini seviyor. İçinde tuttukça başını tutarsın kardeşim o yüzden git başlıktaki taktiği uygula inan bana bi bok olmaz. 
 
:lol: :lol: :lol: :lol:

Olum belki kız eve gidince zart zurt osuruyor, tuvaletten ellerini yıkamadan falan çıkıyor... Yani nerden vardın layık olup olmamaya bu derece uzun paragraf yazacak existential krizlere...

35 yaşımıza kadar yiyip içip sıçacak vaktimiz var beyler, kebab yiyip, şarap için, karpuzlara vurucaz. Bu nedir ya, allah allah.
 
Sertity said:
Bugün uzun zaman sonra hesabıma giriş yapıp eski mesajlarımı okurken zamanın nasıl da su gibi aktığını anladım. Hoşlandığım kıza açılmak için sizden nasıl da gaz aldığımı ama yine de başarısız olduğumu yeniden hatırladım. Bir kere olsa anlarım da defalarca olmuş bu ve hep başarısız olmuşum. Bir insan ceaaret nedir hiç mi bilmez? Şimdi Lise 1'de aylarca açılamadığım o kızı görüyorum hâlâ okulda. Halen çok güzel halen uğruna ölmeyi göze alacak binlerce erkeği etkileyebilecek güzellikte. Seneler nasıl da geçti ben içimde ona karşı büyük bir sevgi beslerken o onlarca erkekle konuşmuştu da en sonunda birini bulmuştu Lise 1'in ilk döneminin sonlarında. Ben karşısında eli ayağı dolaşan , kalbi küt küt atan, heyecandan ne yaptığını bilmeyen beni değil de sırf güzelliği için ve ortam için sevgili arayan erkekleri seçmişti. Haklıydı da çünkü şimdi hatırlıyorum da benim sevgim hiçbir yarar sağlamazdı ona. Ve onla konuşan diğer erkekler... Nasıl oluyor da bu kadar önyargılı olabiliyorum? O erkeklerin de ondan deliler gibi hoşlanmadığını nerden biliyordum? Halbuki onları da rahatlıkla etkilemiştir onun güzelliği.
      Günlerim, haftalarım onun hayali ile geçerdi. Gittiğim her yer özellikle doğanın içine ve ağaçların altında gelirdi aklımda. İnsan o ağaçların altında başını yaslayabileceği bir omuz arıyor çoğu zaman. Bazıları bulabiliyor ben ise değil bir yâr bir dost bile bulamazdım o zamanlar. Hep ayakta durmak zorunda olan ama kamburlaşmış bir eşyaydım ben. Yürüyüşü , gülüşü ve onu birkaç saniye görebilmek için sınıf kapısının önünde dikildiğim günler. Belki geçerken görürüm de bi nebze mutlu olurum diye düşünürdüm. Günlerim onu gördüğüm ve görmediğim günler diye ayrılmıştı. Ve arkadaşlarımın bu gizli aşkımı öğrendikleri gün, dalga konusu olmuştum çünkü ben şu fani evrende güçsüz bir canlı türüyken o birçok güzel gen ile doğmuş kaliteli bir canlının net bir örneğiydi. Dalga geçildim çünkü mantıklı olmamak komikti onlar için ve ben fazlasıyla mantıktan uzaktım. Hani o içimizde hissettiğimiz o güzel duygu var ya işte o bir aldatmaca. Benim gibi zayıfları mutlu etmek için söylenmiş bir yalan. Eğer bu yalan olmasaydı kendimiz öldürür de bütün işleri üstümüzdekilere bırakırız diye bizi hayatta tutmak için uydurulmuş bir yalan. Tarih boyunca binlerce insan inandı buna Mısırlı köle , toplama kampındaki Yahudi ve sahibin zülümüne maruz kalan siyahi hepsi inanmışlardı buna ve inançları boşa çıktı. Ama pişman değilim hayatın kuralı budur ve böyle ilerler. Ona layık bir erkek değildim. Bu yüzden utanmam veya üzülmem gereken bir şey yok diye düşünüyorum çoğu zaman. Ve diğer kadınlar , onlar bana uygun değillerdi. Yani karşıma yanında mutlu olduğum birinin çıkmasını çok isterdim ama çıkmadı. Hayırlısı olmuş diyorum çoğu zaman ve bu güçlü tutuyor beni. Ve mesajımı okuyan genç arkadaşlarım aşka inanın ama olmayabileceğine de inanın. Hayat hep istediğiniz gibi gitmeyebilir ama en azında siz kendi bedeninizi istediğiniz doğrultuda ilerletmeye çalışın. Okuyun , öğrenin,  pinti olmayın , yiyin , için , gezin ve anı yaşamaya devam edin. Ben bu güzelliklerin farkına geç vardım. Hayattan beklentilerim yıllar içinde çok değişti ve tabii görüşlerim de. Bu kadar şeyi neden yazdım bilmiyorum ama anlayış gösterin. Bilirsiniz bazen satılarca yazmak istersiniz de yazarsınız böyle. Sebepsiz bazen de sonra silersiniz ben ise bu sefer silmeyeceğim ve ileride tekrar tekrar gelip okuyacağım mesajlarımı çünkü biraz da bu yüzden yazar insan. Ölümsüz olduğunu bir saniye bile olsa hissetmek için...
Aga Be... :cry: :cry:

tlgklz said:
:lol: :lol: :lol: :lol:

Olum belki kız eve gidince zart zurt osuruyor, tuvaletten ellerini yıkamadan falan çıkıyor... Yani nerden vardın layık olup olmamaya bu derece uzun paragraf yazacak existential krizlere...

35 yaşımıza kadar yiyip içip sıçacak vaktimiz var beyler, kebab yiyip, şarap için, karpuzlara vurucaz. Bu nedir ya, allah allah.

Ama bu d0ru bir tespit.
 
YusufPasha said:
tlgklz said:
35 yaşımıza kadar yiyip içip sıçacak vaktimiz var beyler, kebab yiyip, şarap için, karpuzlara vurucaz. Bu nedir ya, allah allah.

Bu doğru söylüyor bunu dinleyin

YusufPasha said:
tlgklz said:
35 yaşımıza kadar yiyip içip sıçacak vaktimiz var beyler, kebab yiyip, şarap için, karpuzlara vurucaz. Bu nedir ya, allah allah.

Bu doğru söylüyor bunu dinleyin



"Kim ki sizi yüce Nadir'in yolundan caydırmaya kalkıyor. Onları dinlemeyin. Dürüst olan Nadir ve onun elçileridir."

-İnek Suresi, 5.tümce.
 
tlgklz said:
Nadir Şah said:
Gerçek sevgiyi şıkları tek tek eleyerek bulamazsın. Onun senin karşına çıkması gerek.
Bir şeyi aramadan bulamazsın.

Sevgi basit bir hormon eyleminden başka bir şey değil a dostlar. Deli divane, şiir aşkı, masal aşkı arıyorsanız ömrü 1 hafta.

Aşkı aramayın.

Sizi ancak size benzeyen biri tatmin edebilir, hobileri, zevkleri benzer kişileri "sevdiğinizi" düşünebilirsiniz. Bu yüzden kodumun uzmanları en iyi karşı cins arkadaşınla evlenin diyor ya. Saf mısınız? En iyi anlaşabildiğiniz insan sizi en iyi şekilde tatmin eder, en rahat davranabildiğiniz kişi sizi en rahat harekete geçirir. Sevgiliyi arayın, arkadaşı olun,yaşça abisi olun (18'e varmadan, vardıktan sonrada maks 2 olun),yaşça kardeşi olun, patronu olun, çalışanı olun.

Arayın, bulamazsanız etrafta karpuz çok. Vura vura tadına bakın. Relaks yaa ohh, dünya bekara ya da flörtleşene güzel.

Bunun next leveli bu:

 
Last edited:
14 aralık cumartesi günüydü geçtiğimiz cumartesi yani. Hayatımın em güzel 8 saatiydi, öyle güzeldi ki her saniyesi huzur ve mutluluk doluydu. Uzun zamandır sevgiye muhtaç olduğumdanmıdır yoksa şu yaşa kadar gördüğüm bütün o umutsuzluk, karamsarlık, üzüntü ve mutsuzluktanmıdır öyle hissettiğim onu da bilmem. Şuan bu konudan önümü göremiyorum ve geri dönüşlerinizi fikirlerinizi bekliyorum.
14 Aralık Cumartesi 5 gün önce işte kuzenle cebeciden iettye binip beyoğluna doğru yola çıktık makara kukara yapa yapa yolu yarıladık.
Gazi mah. Civarında 2 kız bindi otobüse çokda güzel değillerdi ilk başta ciddiye almadık olayı. Biz yerimizi değiştirdik kızlar arka çaprazım da kaldı bazen ekrana bakmak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz u ak için kızlardan biri benim hoşlandığım(adı Z olsun) Z ile göz göze gelirdik. Taksim civarında inmek için ayağa kalktık baktık ki onlar da kalktı sol tarafımızda kalıyorlardı biz.
arka kapıdan inecektik onlarsa orta. Kafamı sola çevirdim ekrana bakmak için tekrar Z ile gözgöze geldik. Neyse indik otobüsten onları geçtik arkamızdan geliyorlardı. Kuzene nerede olduğumuzu sordum oda bilmiyorum arkamızdakilere sor istersen dedi. Sordum o an işte bizde geceye geldik muhabbetleri falan derken anlaşmamız kaynaşmamız bir oldu. Z nin hep gittiği bü mekan varmış adını hatırlamıyorum orayı önerdi oraya gittik. Yolda giderkende herşeyimiz bir çıkmıştı kafadar çıkmıştı herşey ama herşeyimiz. Kuzenim ile diğer kız (adı İ olsun) önden Z ve bende arkadan gidiyoruz sohbet ederek. Neyse mekana geldik biraz dışarıda bekledikten sonrq girdik en güzel 4 lü masa bizimdi menüler geldi. Z carlsberg önerdi bizde ondan içtik önce muabbet biraz ciddiydi sonrasında yumuşadı özellikle z ile biz çok bakıştık konuşmaktan çok. O an bile karşımda bana bakarken gülümsemesi gözlerinin kısılması beni kendisinden hoşlandırmaya yetmişti. Biraz muabbetten bakışmadan gülmeden sonra sigara alacağımı söyledim z de benimle gelmek istedi. İ ve kuzenimse orada kaldılar. Biz dışarı çıktık karşıdaki büfeye gittiğimizde gül satan bi çocuk geldi gülü zorla bana vermeye çalışınca bende almak zorunda kaldım. Z şoktaydı gülü onq uzattığımda. O kadar mutlu oldum ki o an onun o şaşkınlık ve mutluluk hareketlerine. Aldık sigaraları geri döndük z benim karşıma geçmek istemedi kuzenime i nin yanına geçmesini ve benimle yan yana oturmak istediğini söyledi. Öyle yaptık bu kez daha güzeldi elim belinde şarkı söyledik beraber sarıldık örnek vermek gerekirse “gel gel sarışınım gel şarkısı çaldı o an o da aynı şekilde bana bakarak şarkıya eşlik etti benide cezp etti o anlar). Sabah 4 e kadar oradaydık 12 den önce girmiştik zaten mekana. O 4 saat hep böyle gözlerimizi ayırmadan bakarak, gülerek şarkı söyleyerek geçti. Benimle aynı şişeden içmek istemesi falan geceyi güzel kılan ince detaylardandı. Kısaca çok harika 4 saat geçirdik normalde 2 saatliğine geliyorlarmış sonra döneceklermiş arkadaşlarına sözü varmış ama benim için z ondan da vazgeçti. Bu 4 saatte daha fazlası oldu ama şimdi onuda anlatırsam 4 sayfa dolar bu kadarı yeterli. Ordan çıktık. buraya yalnız geldik beraber çıkalım mı diyerek elimi uzattım sımsıkı tuttu sarıldık ve çıktık ordan. benimşe dans etmek istediğini söyledi ben gitmek istemesem de ikna etti. Eskijiye girdik. Biraları söyledik o gün ömrümde öyle dans((hip hop break) eden birini görmedim cezbetmişti beni belime dolanması önümde oynaması ve herkes olduğu yerde zıplayarak dans ederken bizim öyle kudurmamız da çok güzeldi üstüne bi de herkes bize bakıyordu. Dans ederken (yaklaşma diğer kızlara diyerek sahiplenmesi de gurumu okşayıcıydı) 2 saatte orada durduk öyle dans ederek geçti. Sonra güneşin doğuşunu izlemeye gidecektik ama İ eve gitmek istedi bizde mecbur kalıp gitmek zorunda kaldık. Çıktık giderken el ele gitmemiz sahiplenmiş gibi konuşması(üstün ince üşürsün vs vs muhabbetleri)üstüm inceydi bu arada evet  :smile: yarım saat metroya yürüdük yürürken yine (romantizm ve tatlı konuşmalar falan filan. Ona güzel kız derdim oda sarılarak yakışıklı çocuk derdi. indik metronun gelmesine 20 dk ver gelene kadar da duvara yaşlanıp uzandık o ise omuzumda uyuyordu. Hayatımın en mutlu en huzurlu anlarıydı. Metro geldi bindik aynı şekilde sarılarak gittik yine. Metrodan inip eve kadar yürümeye başladık yaklaşık yarım saat yürüdük o süre zarfında dertleştik hikayesini anlattı bende anlattım. 5 yıllık bi ilişkisinden yeni ayrıldığını henüz sadece aylar geçtiğini falan söyledi. Laf açılmışken sordum bakıştığımız için mi indiniz diye çünkü daha ilk inerken nerdeyiz diye sorduğumda bizde bilmiyoruz içimizden inmek geldi demişti. Açıklık getirdi sen görünce beni seninle tanışmaya iten bişey oldu o yüzden indik dedi. Ve bende ona şu cümleleri söyledim; “Şimdi beni üzen 2 şey var bunlardan biri bu gecenin bitiyor olması diğeri de Sabah olduğunda evlere dağıldığımız da birbirimize böyle davranmayacak olmamız” sonra eve bıraktık sarıldık sonra da gittik bizde merak ediyor diye de kuzenin telefon numarasını al dedi İ ye alinin(yani beniim) şarjı yok ulaşamam dedi. Ulan o bile çok güzeldi be. Neyse eve gittik uyuduk uyandığımda neredesiniz diye yazmıştı bende söyledim hastaneye gitmem gerekiyor diye lütfen üstünü sıkı kalın giyin dedi tekrar ve sonra da biraz konuştuk ne geceydi ama dedim o da evet çok mutluydum huzurluydum diye karşılık verdi. Sonuca gelirsek şuan o yok sadece 5 gün geçti ve ben çok etkisinde kaldım. Kuzenin demesine göre onlar gecelik eğlence kızlarıydı. Ben öyle düşünmedim hiç. Z nin hikayesini dinledim zaten ilk defa tanımadıkları biriyle bunları yapmışlardı kaç kez de söyledi z. Neticeye gelirsek şuan konuşmuyoruz ve ben çok üzülüyorum kafamı kaldıramıyorum hayata geri döndüm yine sıkıntı stres üstüne birde amcamın vefatı sarstı bu da benim aklıma o mutlu dakikaların daha derin gelmesine vesile oldu. Muabbet şu ben onun giderek wpden soğuklaştığını gördüm sonuç olarak kondurmuyorum kaldıramıyorum. Sonra da malum konuşmayı yaptık. Onuda anlatayım. Seni tanıdim temiz kalpli iyi birisin falan dedi sonra da olanların çılgınlık olduğunu ve birdaha yapmayacağını söyledi. 5 yıllılk ayrıldığı sevgilisinin hala acısını çektiğini yorulduğunu söyledi sonra da benimle konuşmak istemediğini. 5 gün ızdırabım oldu. Karşısına çıkasım var ne yapacağımı bilmiyorum lütfen fikirlerinizi paylaşırmışsınız ?
 
Karşısına çıkarak, efor harcayarak elde edebileceğin olumlu bir sonuç yok. Net bir şekilde eski aşkını unutamadığını belirtmiş, şu dakikadan sonra tekrar bir araya gelseniz bile sana aynı duyguları besleyemeyeceği için bir geleceğiniz yok, bariz. Bu öyle çok derin analiz edilecek, deneyim gerektiren bir durum da değil: sen güzel bir olay yaşadın ve vazgeçemiyorsun, uzun bir ilişkide kim bilir kaç güzel olay yaşadı kız.
 
Kızlar geceyi eğlenceli geçirmek için karşısına siz çıktığınız için sizinle takılmışlar.Sen bir süredir ilgi görmediğin için gördüğün ilgiyi istiyorsun aslında o kızı değil.Bir anda tanışıldığı gibi samimiyet iyi değildir yani iyidir de etkisinde kalmaman lazım çünkü gelip geçici şeyler.Uzun süreli ve düzenli arıyorsan bu tür olaylar yaşayarak bulabileceğini sanmıyorum.Bu kız seni kullanmış biraz da sen onu kullanmışsın gibi. Kısa süreli ilgi görebileceğin bi ton insan var sen bu kızı unut bence
 
liseye başladığım ilk sene bu konuda konuştuklarımı hatırlıyorum şöyle seviyordum böyle reddedildim falan,kocaman bir boşlukmuşum.
her neyse. o zaman duyguların gerçek değerini anlayamamıştım sanırım, hala anlamış mıyım emin değilim, çok da duygularını dışa vuran ya da vurmayı beceren biri olmadım.

yaklaşık 9 ay kadar önce 1,5 senelik ilişkim bitti, toparlanmakta zorlandım. sonra bir süre kısa bir ilişkim oldu, onda da kendimi psikolojik baskı altında hissedince ben ayrıldım. zaten çok da duygusal altyapım yoktu.

şimdi;uzun zaman sonra ilk defa, hoşlandım birinden. bir keresinde bu konuda erozbey hoşlanmak kelimesini "like ve love arasında bir şeyler" olarak tanımlamıştı. tam olarak öyleymiş. salsam salamıyorum, dört elle sarılsam sarılamıyorum. açık ve net şekilde ne yapacağımı bilemiyor(dum).

ve şimdi de onunla konuşurken hoşlandığı çocuğa karşı nasıl davranması gerektiğine dair taktik veriyorum.

 
Back
Top Bottom