State of Decay 2

Users who are viewing this thread

08630D93FEB18919EEE8DA5561C7BF02462326AF


Selam millet. Başlık yanıltmasın, dikkat çekmek adına böyle bir benzetme yaptım ama içeriğine bakarsanız bana katılacağınızı düşünüyorum. Hayatta kalma oyunlarından biri olan State of Decay, Undead Labs tarafından önce Xbox 360 için geliştirilmiş ardından Microsoft Windows için çıkarılmıştır. Yapımcıların ilk oyunu olduğu ve tanıtımından kaynakladığını düşünüyorum ki, çıkış yaptığında yaşadığı sıkıntılarda dahil pek adını duyuramamış ama yabancılar arasında büyük bir kitlesi var tabi. Oyun daha çok diyaloglar, taktikler vesaire üzerine kurulu olduğu için pek Türk Oyuncu kitlesi oluşmamış sanırım. Bu tür oyunları fazlasıyla severim ve tanıtımını da yapayım dedim.

Oyunun atmosferi gerçekten iyi dizayn edilmiş. Evlerin, çevrelerin dekorasyonuna fazlasıyla önem verilmiş ve bu yönden Trumbull vadisini hiç canınız sıkılmadan baştan sona dolaşabilirsiniz. Her yeni oyuna başladığınızda evlerin, binaların, yapıların vesaire içerisinde etkileşime geçilebilir objeler rastgele yerleştirildiği için tekrar tekrar oynanabilir bir hal alıyor. Seslendirmelerde kıvamında olmuş. Müzikler konusuna gelince atmosferin etkisini artırabilecek tarzda hazırlanmışlar ve duruma göre çalmaları o an gereken duyguyu yaşamanızı sağlıyor. Oynanış tarzı ilk başta zorlayabilir ama birkaç denemeden sonra kavrayabilirsiniz. Animasyonlar kusursuz olmasına rağmen nasıl desem bazı animasyonlar arasında geçiş problemleri var ama göz ardı edilebilir. Gerçek zamanlı olması ve gece-gündüz döngüsü de gayet iyi tasarlanmış. Gibi gibi.







 
Rehber tarzında hazırladığım yazıyı farkında olmadan yazdıkça yazmışım. Faydalı olabilir diye düşündüm. İlerleyen zamanlarda tazelerim, eklemeler falan yapabilirim. Tekrar okumaya üşendim, ufak tefek yanlışlar olabilir.

Konu sahibi site Taleworlds'tur. Alıntı yapılması kesinlikle yasaktır, ancak özelden iletişime geçebilirsiniz.




Öncelikle Karakterler;

Oyuna Marcus Campbell ile başlıyorsunuz. Başta söyleyeyim, yönettiğiniz karakter kim olursa olsun ölebilir ve tabi ki kalıcı olarak. Bu yüzden dikkat etmeniz de fayda var hatta karaktere bağlanmamaya çalışın. Şahsen ben Marcus için iki kere baştan başladım oyuna o kadar ilerleme kaydetmeme rağmen. Başlangıç görevlerini yaptıktan sonra karakter değiştirebilme şansınız oluşuyor. Grubunuzdaki karakterlerin güvenini kazandıkça arkadaş olmaya yakınlaşıyorsunuz. Aynı zamanda adamın üzerine umursamaz sürüşler, yardım etmeme gibi olumsuz şeyler yaparsanız güveni azalıyor. Lakin "Friend" yani arkadaş etiketini aldığı anda adamı ölüme terk etseniz "eyvallah kardeş" diyebiliyor, kısacası ufak bir mantık hatası diyelim. Her neyse, arkadaş olduğunuz elemanların karakterlerini yönetebilirsiniz.

Ana karakterler dışında diğer karakterlerin hepsi tamamen rastgele olarak oluşturuluyor oyun tarafından. Bunlar herhangi bir gruba dahil olabilir, pusuya düşmüş evi yurdu olmayan görevini yapınca koşa koşa grubuna dahil olabilecek elemanlar da olabilir. Grubunuzdaki karakterler süs gibi evde durmuyor bu güzel bir şey ama bazen de "evden kıpırdamasa keşke" dediğiniz anlarda oluyor çünkü. Araştırmaya, özel zombi türü avlamaya çıktığında hep başları belaya giriyor ve sizinde kahraman olarak yetişmeniz gerekiyor.  Aksi durumda ölebilir, yaralanabilir, hastalanabilir, daha da kötüsü grubun moralini etkiliyor ve kritik durumlarda kaynak kaybına neden oluyorlar.


Karakterlerin Özellikleri;

Yorulabilir, yaralanabilir, ölebilirsiniz. Bunlar hepsinin birçok olumsuz etkisi var ve bu oyuna gerçekten iyi yansıtılmış. Dört temel özellik mevcut;

Cardio: Hızlı koşarak kuvvetinizi ve sağlığınızı geliştirirsiniz. Sağlık problemi oluştuğunda daha çabuk atlatma, hızlı koşarken, dövüşürken daha az yorulmanızı sağlar ve benzeri.
Wits: Karşılığı zeka diyelim, hızlı arama yaparken gelişir. Geliştikçe daha az gürültü ile daha hızlı arama yapabilirsiniz. Eğildiğinizde daha sessiz ve dikkat çekmeden hareket edebilmenizi sağlar. Ve benzeri.
Fighting: Şey.
Shooting: Şey.

Bu dört temel özelliği yedinci seviyeye kadar geliştirebilirsiniz. Ayrıca spesiyal özellikler için de gereken seviyelere ulaşmanız lazım. Bu spesiyal özellikleri gereken özelliğin istenen seviyesine ulaştığınızda açabilirsiniz. Bunun sonucunda daha farklı hareketler uygulayabiliyorsunuz. Ama işin kötü yanı bu spesiyal özellikler arasından kendi sınıflarında sadece birisini seçip o alanda uzman hale geliyorsunuz. Biraz karışık anlattım ama gördüğünüzde rahatlıkla anlayabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken şey ise seçtiğiniz spesiyal özellikten geri dönüş yok.

Bunun dışında karakteristik özelliklerde mevcut. Örneğin Marcus'un Liderlik yeteneği var ve bu yeteneğini geliştiğinde grup daha kontrol altında olabiliyor. Ayrıca liderlik yeteneği yüksek ise komşularla ilişki daha çabuk yükseliyor vesaire. Çoğu karakteristik özelliklerin bir faydası varken bazılarında olmayabiliyor hatta zararları da olabiliyor. Örneğin Alkolik bir karakter daha yavaş koşabiliyor. Kendilerine faydaları ve zararları bir kenara, gruba katkıları da bir o kadar önemli. Kuracağınız, yükseltme yapacağınız yapılar için meslekler gerekebiliyor ve bazı karakterlerde bu eksikliği karşılayabiliyorlar.

Gözünüzün tutmadığı elemanları uçurumdan aşağıya atın, geldiği yerde daha var bunlardan.

Komşular

Çevrenizde rastgele bir evde "Neighbor" dediğimiz komşular çıkabiliyor. Bu komşular sizin grubunuz kadar işlevsel değil maalesef. Araştırmalara falan çıkarlar ama her seferinde sizin yardımınızı alırlar. Ama siz onların yardımını alamıyorsunuz tabi. Yani yine oyunda üstün olduğunuz manasına geliyor. Görev gereği birkaç tane güçlü grup var ve sadece onlarla aramızda dayanışma sağlıyoruz.

Bu gruplardan elemanlar ölebiliyor. Saldırılarda falan yardıma gitmezseniz ölen komşudan geriye kalanları almaya gidiyorsunuz. Görevlerini yaparsanız zamanla ilişkiniz güçleniyor ve bir süre sonra kendi otoriteniz altına alabiliyorsunuz. Almamazlık yaparsanız telsizden arayıp "darıldık" diye bildiriyorlar. Ayriyeten bu gruplar ile takas yapabiliyorsunuz ama onu diğer karakterler ile görev şeklinde yapıyorsunuz.

Grup için Kaynak, Kendin için Malzeme;

Oyunda beş tür kaynak var, yakıt, cephane, ilaç, yiyecek ve inşa malzemeleri. Bunları araştıracağınız objelerden veya görevlerden elde edersiniz. Parçalamadan evinize ulaştırırsanız gruba moral, kendinize "influence" vesaire kazandırabilirsiniz. Parçalamak isterseniz içinden çıkan malzemeleri diğer malzemeler gibi kullanabilirsiniz. Malzeme dediğim şeyler bulduğunuz silahlar, mermi, çanta, yiyecek, aspirin vesaire. Yani dışarıda kullanabileceğiniz tarzdaki şeyler. Malzemeler konusunda çeşitlilik fazlasıyla var.

Ölülerin arasında yaşamak için Trumbull Vadisini arayın;

Harita üzerindeki evler, binalar, fabrikalar vesaire tamamen sizin artık. Yapmanız gereken hafif beyaz olarak parlamakta olan etkileşime açık objeleri aramak. Sadece E tuşu ile sessiz ve uzun bir arama yaparken Shift+E kombinasyonu ile hızlı ve gürültülü sonucunda sıkıntılı bir arama yaparsınız. Hızlı arama yaptığınızda "Wits" yeteneğiniz gelişir. Kötü yönü ise çevredeki tüm zombilerin dikkatini çekersiniz ve üstünüze toplamanıza neden olursunuz. Kendinize güveniyorsanız deneyin elbet. Her obje içerisinde rastgele malzeme, kaynak çıkar. Çıkacak diye bir şart yok tabi, bazılarından eli boş dönebilirsiniz. Evden her şeyi almaya niyetliyseniz bagajı geniş bir araba ve büyük sırt çantası kullanmaya özen gösterin. Sadece bir kaynak çantasını sırtınıza alabilirsiniz. Araba kullanıyorsanız arkasına alabildiğince yükleyebilirsiniz. Ya da telsiz yardımıyla elemanları çağırıp evi aramalarını isteyebilirsiniz ama bu yöntem ile sadece kaynaklardan kazanç elde edersiniz. Diğer malzemeler direkt dolaba gider. Bir objeyi bir defa arayabilirsiniz, aradıktan sonra dağılacak/bozulacaktır. Oyun boyunca da öyle kalacağından kuşkunuz olmasın. Bu konuda kendinizce taktikler üretebilirsiniz.


Harita, İnceleme Noktaları;

Harita, Trumbull Vadisini kapsıyor ve her bir kısmı keşfedilmeye hazır durumda. Koskoca tarlaların kapsadığı alanlarda kaynak/malzeme arayabilirsiniz. Ya da kamp alanlarında çadırları kurcalamak isteyebilirsiniz. Kısacası gezeceğiniz, arayacağınız koskoca bir harita var. Tabi bu arama tarama konusunda güzel bir kolaylık sağlanmış, "Survey Point" yani inceleme noktaları. Bu noktalara tırmanıp etraftaki tüm soru işaretlerine göz atarak ne olduğunu saptayabilirsiniz. Bir nevi Assassin's Creed serisindeki senkronizasyon noktalarının zahmetli versiyonu. İlla bu noktalara çıkmanıza gerek yok tabi.

Arabaların Cankurtaran olduğu oyun;

Önce üzücü haberi vereyim, 7-8 çeşit araba türü var. Pikap, sportif, aile arabaları gibi kendi aralarında ayrılıyorlar. Bu duruma göre de bagaj ve kişi kapasiteleri, hızları da farklılık gösteriyor. Q tuşu ile korna çalarken, polis araçlarında Ctrl tuşu ile sireni çalıp gürültü yapabilir ve zombileri üstünüze çekebilirsiniz. Zombi sürülerinin üzerine sürüp alayını yok edebilirken LMB tuşu ile kapıyı açıp kapatabilir daha doğrusu kapınıza yapışan zombiyi düşürebilirsiniz. Ayrıca ön kapılarından herhangi birisi eksik ise o arabayı onarmadan kullanmayın. Zombiler sizi çekip düşürebilir çünkü. Araçları onarmak için Atölye kurmalı ve araçları onaran yükseltmeyi yapmanız gerek. Ardından park noktasına aracı bırakıp ertesi gün sağlam bir şekilde alabilirsiniz. Araçları istediğiniz yerde bırakabilirsiniz. Hiçbir şekilde yerlerine dönmüyorlar veya yeniden ortaya çıkmıyorlar. Hatta bagajlarında malzemelerinizi biriktirebilirsiniz ama kaynak biriktirme gibi bir düşünceniz olmasın, benim kaybolmuştu bir müddet sonra. Ayrıca evin yakın civarlarında araçları biriktirmeyin. En fazla 6-7 aracı biriktirebilirsiniz. Bir yeni araç daha getirmeye kalkıştığınızda garaj bellediğiniz yerden bir araç "relocate" yani yer değiştiriyor.

Rick Grimes Olsa Grubu Katleder;

Grup morali diye bir olay söz konusu. Olumlu/olumsuz durumların tümü direkt olarak morali etkiliyor. Moralin yüksek durmasının pek bir etkisi yokken düşük olduğu durumlarda gruptan ayrılmalar vesaire söz konusu oluyor. Morali basit bir şekilde kontrol altında tutabilirsiniz, pek detaya girmeyeceğim.

Para birimi "Influence" ve Telsiz;
Para birimi değil tabi ki ama saygınlık, söz geçirme tarzı bir şey. Kazanması kolaydır ama bazen dikkatli harcamak gerekebiliyor. Telsiz ise Alt tuşu ile ulaşabileceğiniz ana görevler ile özellikler eklenen kullanışlı bir fonksiyon.

Yerleşim Alanları;
Ana görevlerden birisinde aktif olan seçenek ile evinizi istediğiniz yere taşıyabilirsiniz. Sevincinizi kursağınızda bırakacağım ama sadece belirli alanlara taşınma şansınız var ve bunlar beşten fazla. Her bir yerleşim alanın kendi yararları ve zararları var. İnşa edebileceğiniz yapılar için daha fazla boşluk gereken bir evi tercih edebilirsiniz örneğin. İnşa ettiğiniz yapıları yükseltebilir ya da kaldırabilirsiniz.


Senaryo ve Görevler;
Bu konuda yapımcılar bildiğiniz bocalamış. Olayı kavramanızı sağlayacak bir senaryoya sahip ama o kadar da uzun soluklu ya da aksiyonlu değil. Yan görevlerin daha fazla diyaloglu versiyonları gibi sayılabilir aslında. Ama görevleri yapmazsanız olduğunuz yerde sayıyorsunuz. Yeni özellikleri vesaire kazanamıyorsunuz. Daha da kötüsü ise bazı görevlerin süre sınırı var. Mesela doktoru getirmeniz gereken görevi bekletirseniz sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız.

Yan görevler ise çeşitli ve yine süre kısıtlaması var. Görevleri yapıp yapmamak size kalmış ama etkileri de es geçilecek türden değil. Belli bir zamandan sonra tekrarlamaya başlıyor ve can sıkmaya başlıyor ama zevkli hale getirmek size kalmış.
 
Bu oyunun ilk duyurulduğu zamanı hatırlıyorum, çok ilgi çekmeyen bir oyundu. Bende bayağı hype yapmıştı tabi.

Çıkış anındaki controller olmadan oynayama, grafik yetersizliği yüzünden o yaptığı hype'ı kendisine geri verdim ve almadım ama şu an bakıyorum ki hata etmişim galiba.
 
https://www.youtube.com/watch?v=lgX5NoCE74s

Duyuralı baya oldu aslında ama yine de şunu paylaşayım dedim, çıkışına gün saydığım ömrümü yiyecek bir oyun geliyor sonunda. Eşli oyuncu olayı ile daha sağlam bir kitleye ulaşacaklardır. Fakat umarım yanılırım, böyle bir oyuna yine laf olsun diye kısa bir senaryo yazdılar ise ölmüşlerine okuyacağım bu sefer. Onun dışında önceki oyuna kıyasla daha çok detay var ve tabi ki sadece zombilere karşı değil, insanlara karşı da savaşıyoruz.
 
İlk oyununu saatlerce oynadım. Ama bir zaman sonra kendini tekrar etmeye başlıyor. Çıkıp mühimmat ara, sağlık malzemesi topla, gibi gibi. İlk başlarda zevkli ancak sonrasında sıkıyor bu durum. Umarım o döngüyü atlatmışlardır. Görev temalı bir oyunda bu kadar az yan görevin olması da hoşuma gitmiyor. Umarım bu eksiklikleri çözmüşlerdir.
 
Evet millet, State of Decay 2'yi Xbox Game Pass ile ücretsiz oynadım. Önceki oyun ile kıyaslarsam;

Olumlu kısımları;
-Grup içerisinde nüfuz puanı kaldırılmış, diğer elemanları yanınıza ücretsiz alabilir, tedarik dolabından ücretsiz alışveriş yapabilirsiniz.
-Elemanların yetenekleri Dövüş, Kardiyo vesaire hepsi kendi sınıfında özelleştirilebiliyor, baya etkili. Yapacağınız her şey yeteneklerinizi olumlu etkiliyor, mekanik, bilgisayar falan.
-Üs konusunda gereken özeni göstermişler bu sefer. Karakolları da Su Deposu, Elektrik Şebekesi gibi yerleri seçerseniz hem üssü tehlikeye atmaz hem de jeneratör vesaire kurmak yerine lazım olabilecek başka şeyler kurabilirsiniz.
-Benzin 6 lira ama neyse ki kıyamet kopmuş. Arabaların benzin derdi oyunu daha gerçekçi hale getiriyor ve modifikasyon konusunda çok seçenek olmasa da zombilerin içinden geçecek tarz arabalar ortaya çıkabiliyor.
-Ticaret. Sınırlı süreli tüccarlar telsizden "şuradayım" dediğinde güzel şeyler sunabiliyor ama tabi nüfuzun bol olması gerek.
-Komşular. Bu sefer cidden komşu olmuşlar diyebilirim. İlişki ilerlediğinde müttefik konuma geliyorlar ve araba ayarlama gibi telsizden seçenekler sunabiliyorlar ya da tam aksine görevleri yapmadığınızda düşman hale gelebiliyorlar. Tehdit etme olayı da var ama hiç denemedim, nüfuz karşılığı yanınıza yoldaş olarak alabilirsiniz herhangi bir komşuyu.
-Dört harita var ve önceki oyunun haritasına eşdeğer.
-Grafikler, animasyonlar vesaire beni rahatsız eden bir tarafı olmadı.

Olumsuz kısımları;
-Senaryo yine yok hacılar. Temel başlıklar şunlar, üssünü kur, liderini ata, Plague Heart'i şehrinden temizle, efsane ol. Lideri Warlord, Sheriff, Builder, Trader vasıflarından birisini taşıyan elemanı Kahraman konumuna getirdikten sonra atayabiliyorsunuz. Buna göre 4 farklı şekilde finale ulaşıyorsunuz. Ben Warlord ile anasını ağlattım rakiplerimin, diğerlerine bakmadım. Görevlerde akıcılık yok, özel hissettirecek bir yanı yok, rakibi öldürsen "hani zombi avlayacaktık, neden insanlar?" gibi The Walking Dead klişeleri.
-Görevler bu sefer bol ama süre sınırı yine var. Bizim elemanlardan birisi alacak Mustang'i, ortalığı toza dumana katıp zombi ezecek. Ama tabakhaneye bok yetiştirecek herhalde, diğer görevler ile ilgilenirken bir bakmışsın bunun görevi iptal. Hele ki komşular, eli ayağı tutsa da dilencilik işine geliyor. Ona materyal, buna yakıt rahat nefes aldırmıyorlar.
-Haritalar fazlasıyla büyük önceki oyuna göre ama dağa taşa şehir kurmuşlar. Drucker bölgesinde oynadım haritanın ortasından Amazon Nehri geçmiş sanki. Haritalar güzel tasarlanmış fakat şehir tadı yok, tarla tokat biraz işin kolayına kaçmışlar. Gözünüz yakıt istasyonu arıyor sürekli.
-Yağmalama olayının olumsuz bir yanı yok ama önceki oyun gibi örneğin bir ev içerisinde konteynerler rastgele belirmiyor bunun yerine hepsinin yeri belli sadece hangi konteynerlerin devreye gireceği rastgele atanıyor.
-Ömrümden 10 yıl götüren olay, grup sınırı. Maksimum 10 kişilik grup kurabiliyorsunuz, hata kaza 11 yapabilirsiniz tabi. Kaldırın arkadaşım sınırı, hayatta kalıyoruz otelde değil.
-Komşuları müttefik konuma getirdiğinizde kendi grubunuza alabilirsiniz fakat içlerinden birisini sadece. Bir üstteki olaydan ötürü olabilir pek tabi ama geriye kalanların şafağa doğru koşmasına ne demeli? İçlerinden birisini aldık diye diğerleri kaçıyor, durun hele hepinizin cumhurbaşkanı olacağım.
-Karakter tasarımı yok yine. 
 
Back
Top Bottom