Kara Delikler

Users who are viewing this thread

  Aklımda o kadar soru var ki karadelik bunlardan yalnızca biri. Uzaylı diye bir şey var mı? Varda nerede yaşıyor? Tipi nasıl? İnsanlıktan önce üstün bir tür var mıydı acaba... Soruları saymakla bitmez...


ask? said:
Pirate_tr said:
ask? said:
Pirate_tr said:
Karadelikler'in gerçekten bizi zamanda yolculuk yaptırdığına açıkçası inanmıyorum. Pekala kesinlikle ne oludğunu öğrenemeyiz çünkü karadeliklerin içine girecek kadar cesur birisni bulacağımızı sanmıyorum.
Ben giderim nan n'locak ki :lol:


Olm sen canını sokakta mı buldun? Nerden buldun söylese ne iki canlı olurum  :lol:

merak ne güzel şey ne güzel şey merak :grin:


:lol:
 
Benim arkadaşın arabayı kullanabiliriz uzay gemisi ne ki birkaç turbo motor falan ekleriz ( :smile: ) bir de astronot giysisi, kamera ve ip karadeliğin içine atarız :smile: olmadı ask? ı da karadeliğin içine atarız cep telefonuyla araşırız :grin: .
 
Sorun karadeliğe nasıl güvenli bir şekilde girebileceğimiz değil alsında. Karadeliğin ne olduğu. Benim demek istediğim zamanda yolculuk yaptırdığı değil ama zamana bir etkisi olduğu. Einstein'in ikizler paradoksunda olduğu gibi. Bir ikiz "hemen gidip geliyorum" dese de uzay ve Dünya'da işler aynı yürümüyor. Muhtemelen karadelikler de bunun en sert yaşandığı ortamlardır. Veya onun gibi bir şey, bu bilgimle hiçbir yorum yapamam.

Zaten bu sorunun cevabını da karadeliğe girerek bulacağımız kesin... diyorsak çok yanılıyoruz. Bu karadeliğe girme olayı gemileri karada yürütmek gibi bir şey değil. Hatta "Karadeliğe girilmeli mi?" onu da bilmiyoruz. Karadeliğe girerek keşif yapabilmemiz çok uzak bir ihtimal. Bildiğimiz her şeyin yanlış olma ihtimali bile var, çünkü bütün bilgilerimiz teorilere dayanıyor. Yanlış bir şey yaparsak, ki bu düşünceyle ilerlersek yapacağız (çok şükür ki ilerlemiyoruz), muhtemelen çöle düşmüş kutup ayısının durumuna düşeriz. Bu sefer bedevi de o kadar bahtsız olmayabilir! (Ne alakası var bilmiyorum ama bunu söylemişken eklememek olmaz.)

Teori üretmek güzeldir. Düşünün. Bir karadeliğe bir şey attık ve büyük bir süpernova oluştu. Veya karadelikte ani bir değişme oldu, bu sefer bildiklerimiz de tersine döndü. Her şey olabilir, hiçbir şey bilmiyoruz ki. Demin saydıklarımın imkansız olduğunu söylemek çok zor. İmkanı olduğunu da. Karadelikleri süpürge hortumuna benzetmemek lazım.
 
  Sonuçta daha karadelikleri teleskop dışımda görebilmiş değiliz.Başka bir teoriye göre karadelik uzayın başka bir bölümüne açılıyor olabilir.Yani uzayda bükülmelerden oluşan kapılar gibi mesela eğer bu teori doğruysa uzayın çok uzak köşelerine gidilebilir ama NODKRMin dediği gibi kötü bir sonuç da doğurabilir.
 
Benim bu konuda 1 bilgim yok sadece komplo teorisi üreteyim dedim :grin:

Bu karadelikler evrendeki Tanrı hariç teknoloji bakımından bizden çokça üstün olan varlıkların bir yapıtı olamazmı  :shock:
 
Cık, olamaz. Çünkü atmosferde dahi karadelikler var. Çeşitli olaylar sonucu son derece küçük karadelikler oluşabiliyor. CERN'de çıkan "Karadelik oluşaçak!" muhabbeti de direk bununla alakalı. Yani böyle bir karadeliğin oluşması, testten daha fazla sonuç alınmasını sağlar. Kısacası, böyle bir karadeliğin oluşması bilimadamlarının işine gelecektir.

Karadelikler belki de uzayda oluşan bir ortamın veya anormal hızlı değişikliklerin yansıması ve etkileri de bundan kaynaklanıyor. Dediğim gibi, karadelikleri süpürge hortumuna benzetmekten vazgeçin.
 
Bilmiyorum ama eğer öyle olsaydı karadeliğin içlerinden bir şey çıkardı veya içine bir şeyler girerdi. Yakınında hiç belirlenememiş uçan cizimler görülmez miydi başka uzaylıların eseri olsaydı. Hem uzaylı diyince hep aklımıza "bizden gelişmiş üstün bir tür. Patlak gözlü, yeşil derili koca kafalı" şeyler geliyor. Halbuki uzaylılar bence öyle bir şey değildir. Belki bizim "ork" diye nitelendirdiğimiz yaratıklar gibi görünebilir ve ilkel de olabilirler. Hem uzaylıların teknoloji ile alakası olmasına gerek bile yok. BElki de küçük bir organizmadır veya bir çeşit hayvan gibi. Belki uzayda yaşayan başka "türdeşlerimiz" de olabilir. Ama bu uzayda yaşayan türlerin teknolojilerinin bizden çok üstün veya çok alkaç olmasına gerek yoktur hem onalrda teknoloji farklı işliyor olaiblir. Işınlanmalarını sağlayan kara delikler yapıp ta bir yazı şekilleri ve kitapları olmayabilir. Kim bilir?
 
Demek istediğim bu işte. Sizin bahsettiğiniz sıçrama geçitleri. Karadelikler çok daha farklı :grin:
Belki onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ama yapay olmadıkları kesin. Çünkü karadelikler birer "yapıt" değil. Demek istediğim, bir gezegen yapabilirsiniz. Bir yıldıza sert bir etki yaparsınız, yıldızdan parçalar kopar, birkaç milyon tane milyon yıl (!) sonra gezegeniniz hazır! Evet, yapamıyor olabiliriz ama en azından nasıl yapacağımızı biliyoruz! Karadelikler ise birer "oluşum" değiller. Onlar çok daha farklı.

Uzaylılara gelince, koca evrende yalnız olduğumuzu söylemek çok büyük bencillik ama ben gelişmiş bir uygarlık olabileceğine pek de ihtimal vermiyorum. UFO'lara inanmadığım gibi, Area 51'de uzaylılarla uğraştıklarını hiç sanmıyorum. Olayı kısaca anlatayım:

Roosevelt
Malum "kaza". Bir çiftçi bahçesinde bir enkaz bulur. "Enkaz" olarak belirttiği şey alüminyum benzeri bir madde ve üzerinde garip semboller olan birkaç tahta parçası. Sözkonusu madde, alüminyum gibi ama büktüğünüzde eski hâline geliyor. Tahta üzerindeki sembolleri gören çoğu kişi (çiftçi hariç) bunları çiçeğe benzetiyor. Söz konusu olak 1950'lerde geçiyor. Bir süre sonra da (hatta hemen sonra) ordu bölgeyi kapatıyor. Dedikodular da hızla yayılmaya başlıyor.

Gerçek
Yıllar sonra öğreniliyor ki ordu aslında gizli bir casusluk deneyinin peşindeydi. Ne kadar gizli bilinmez ama muhtemelen artık çok anlamsız ve başarısız olduğu biliniyor. Yapılan şu: Bir sürü meteoroloji balonu uç uca bağlanıyor ve yükseklere gönderiliyor. Bir süre sonra da kayboluyor ve çiftçinin bahçesinde bulunuyor. Meteoroloji balonu mu? Sadece tahta ve sözkonusu metalden oluşuyor. Bu metal dediğimiz maddenin adını unuttum ama size bir ödev veriyorum: hemen bakkala gidip bir cips alın. Hepsini yedikten sonra (veya bir tabağa boşaltın, banane!) poşetin içini açın. Evet, alüminyuma benziyor. Şimdi onu bükün, bükebildiğiniz kadar, iyice sıkın, aman ha, yırtmayın! Bırakın şimdi. N'oldu? Eski hâline geldi! Tebrik ederim, yeni bir şey keşfettiniz: cips poşetleri UFOlardan yapılıyor ve sırf bu yüzden kanserojen! Tabi o dönemde bu madde bu kadar yaygın olmadığı gibi sadece orduda, meteoroloji balonlarında kullanılıyordu. Tahtalar mı? Evet, üzerindekiler gerçekten çiçek. Roosevelt'teki bir oyuncakçı dükkanında satılan desenli bir banttan kalan iz. Yani bant tahtaya yapıştırılıyor ama sıcakta uzun süre kaldıktan sonra yapışkanı kayboluyor ve desen tahtada kalıyor. Enteresan bir alfabe falan değil, çoğu görenin dediği gibi sadece çiçek. Tabi ordunun çocuk bantlarıyla ne işi var bilinmez. Yine sonradan ortaya çıkan birkaç görüntüde ordu yeni uçaklar tasarlıyordu. Uçak da daire şeklinde. dairenin 2 tarafı simetrik olarak delik, buralarda pervaneler bulunuyor. Tam ortasında da kokpit. "Öyle uçak mı olur lan!" demeyin, Google'dan "Heinkel Lerche"e bakın ve Lutwaffe'nin yaratıcılığını görün. Eğer Lerche uçabiliyorsa, inanın bu da uçar!

Roosevelt'ten sonra
Bulunan maddelerin bir uzay aracına falan ait olmadığı açıklandıktan bir süre sonra, genç bir çift geceleyin ıssız bir alanda... ne yaptıklarını sormayın, zaten çok da önemli değil. İşte bu sırada hızla daire şeklindeki bir cismin yere düştüğünü görür. Bunlar daha "N'oluyo lan?!" evresindeyken, ordunun kamyonları hızla bölgeye ulaşır. Çifte de eve gitmelerini söyler.

Roosvelt'teki karışıklık
İyice gerilen halk, bu olaydan sonra orduya çok öfkelenir. Bir şey sakladıklarını bilmektedir. "Meteoroloji balonu" olayına asla inanmamıştır. Düşenin uzay aracı olduğuna emindir. Olay hemen bütün dünyaya yayılır ve kısa sürede çok fazla kitap yazılır. Artık halk, kendi dedektifliğini yapmaya başlar. Bundan başka bir şey düşünmez olurlar. Ne var ki insanın kendini bazı şeylere inandırması çok kolaydır. Bu, kafa karışıklıkları sırasında oluşan psikolojik yansımalarla doğrudan alakalıdır ama oraya hiç girmeyelim!

Teoriler
Mantıklı düşünmeye çalışanlar, bazı sonuçlara ulaşabildi. 2. olaydan sonra ordu açıklama yapmayı kesti. Muhtemelen ilk başta açıklama yaptıklarına pişman oldular ama sonradan işlerine geldi, çünkü halk kendi kendine yazdığı uzaylı senaryosuna kendi inanmıştı ve olayın bu şekilde gelişmesi ordunun çok hoşuna gitmişti. Kısacası ordu başka bir şeyin peşinde ve "uzaylılar" seneryosu onların bile aklına gelmemişken, halkın başka bir şeyden şüpheleneceğini düşünüyordu.

Bence...
Ordu gerçekten de "çok gizli" bir casusluk deneyi yapıyordu. Şaşırmayın, 50'lerdeyiz. Muhtemelen bir meteoroloji balonunu ne kadar yükseltebileceklerini test ediyorlardı ki bu yüzden bunları bağladılar. Belli bi bayağı yükseltmişler, tekrar yere inmiş, hem de sert şekilde. Hatta bundan önce de kaybolmuş. Kısacası observasyon üzerine bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı. Bildiğiniz casusluk. Lutwaffe, bulduğu basit helikopterlerle zaten müttefikleri bu konuda bayağı ezmişti. Savaştan sonra da Amerikalıların uzaya uydu falan gönderecekleri yok ya, böyle bir yola başvurdular. Ancak bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı, sadece ne kadar ve nasıl yükselebileceklerini bilmek istediler. Sovyetlerle yaşanan sidik yarışı da bunda bayağı etkili olduğundan küçük bir yatırım yapmak istediler. Bu başarısızlıktan sonra da işi abarttıklarını ve şu anda bunu ölçemeyeceklerini anladılar. Bu yüzden farklı yollar denemek istediler. Aslında bu daire şeklindeki uçağın tasarımı da Lutwaffe'a ait ama (vallahi!) savaş bittiğinden pek de yaygınlaştırılamamış. Tıpkı Lerche gibi. Sistem şöyle oluyor, siz bir uçakla etrafı gözlerken etraftakiler "Aha bak, uçan daire, uzaylılar geldi lan!" diyor, sizin kullandığınızın bir uçak olduğunu anlamadıkları gibi sizi de uzaylı zannediyorlar. Zaten insanlar artık UFO aramak için dürbünle damlara çıktıklarından "anlarlar mı lan" gibi bir endişeniz de olmuyor. Bahsettiğim çifti basan da bunlardan biri olmalı, ancak aerodinamiğini tam olarak ayarlayamamış olacaklar ki her şey yolunda gitmedi. Area 51'de de araştırdıkları şey kesinlikle ama kesinlikle uzaylılar değil. Muhtemelen şu anda bile insanların kendi kendilerini kandırmasıyla, bunları nasıl kolayca ört-baz ettiklerini düşünüyorlar. Bence de "UFO'lar Amerikalı!" demek çok çılgınca ama şöyle bir gerçek var: uzaylılar buraya gelse bizim haberimiz olur!

DİKKAT: Bunları Roosevelt olayı hakkında az biraz bilginiz var diye yazdım, yoksa araştırın, kafanız karışabilir. :lol:
 
Pirate_tr said:
Bilmiyorum ama eğer öyle olsaydı karadeliğin içlerinden bir şey çıkardı veya içine bir şeyler girerdi. Yakınında hiç belirlenememiş uçan cizimler görülmez miydi başka uzaylıların eseri olsaydı. Hem uzaylı diyince hep aklımıza "bizden gelişmiş üstün bir tür. Patlak gözlü, yeşil derili koca kafalı" şeyler geliyor. Halbuki uzaylılar bence öyle bir şey değildir. Belki bizim "ork" diye nitelendirdiğimiz yaratıklar gibi görünebilir ve ilkel de olabilirler. Hem uzaylıların teknoloji ile alakası olmasına gerek bile yok. BElki de küçük bir organizmadır veya bir çeşit hayvan gibi. Belki uzayda yaşayan başka "türdeşlerimiz" de olabilir. Ama bu uzayda yaşayan türlerin teknolojilerinin bizden çok üstün veya çok alkaç olmasına gerek yoktur hem onalrda teknoloji farklı işliyor olaiblir. Işınlanmalarını sağlayan kara delikler yapıp ta bir yazı şekilleri ve kitapları olmayabilir. Kim bilir?

Çıkıyorsa bile görülmezdi :smile: Çünkü karadelikler ışığı bile emiyorlar ki bu zamana kadar görüntülenmedi sanırsam bir yerde bir karadeliğin olduğunu oranın yoğunluğundan anlaşılıyordu galiba.Bu karadelikleride zaman yolculuğundan çok bir evrenden başka bir evrene giriş kapısı olarak düşünenlerde var hatta bir pulsar giriş kapısı karadelikte çıkış kapısı olabilir :grin: ama öyle bir şey varsa baya dayanıklı ve güçlü bir gemi olması lazım herhalde içinden çıkması için şayet ışık bile kaçamıyor
 
Bilim adamlarına göre kara delikler bir yıldızın yakıtını bitirmesi sonucu kendi içine çökmesiyle oluşurlar. Bu çökme işlemi sonucunda bir toplu iğne başı büyüklüğünde bir alana milyonlarca dünyanın kütlesinin sıkıştırıldığı bir yapı oluşur. Bu kütlenin ağırlığı öylesine muazzam bir boyuttadır ki bildiğimiz evrenin ve zamanın çok büyük bir şekilde bükülmesine neden olur. Bu bükülme çok güçlü bir çekim alanı oluşturur ve etkisine giren her şeyi kendisine çeker ışığı bile. Burada bir ayrım ortaya çıkıyor kimi bilim adamları oluşan kütlenin bilinen zaman ve evreni delerek başka bir boyuta açılan bir kapı oluşturacağını söylüyor diğer grup ise bu ortamda hayatta kalmanın mümkün olamayacağını oluşan çekim gücünün çok fazla olması nedeniyle yakalanan herşeyin yukarıda dediğim toplu iğne başı kadar bir ortamda sıkıştırılıp kalacağını söylüyorlar....

Not:Alıntı
 
eğer kara delikler zamanı büküyorsa eğerki gelecekte bu kara deliklerden geçersek başka bi boyutumamı atlayacağız?

Ne yazık ki hayır. Karadeliklerin içerisinde zaman kavramı yoktur.
Tam anlamıyla bir dipsiz kuyu denilebilir.
Zaten bir karadeliğin olay ufku yakınlarındaki kütle çekimi öylesine güçlüdür ki o kütle çekimine dayanmak neredeyse imkansızdır.
Hadi diyelim bu kütle çekimine dayanan bir araç yapıp yaklaşsak bile bu sefer aracımız o o enerji yoğunluğu altında aşırı ısınınacaktır.
Hadi bunu da aşıp olay ufkunu geçtik. İşte o anda bizim için her şey bitmiş oluyor. Geri dönüşü olmayan bir yere girmiş oluyoruz.
İçerideki kütle çekimi öylesine büyük ki ışığın bile kaçmasına izin vermiyor.

Ha bir de şöyle bir durum var. Bazı karadeliklerin bir kurt deliğinin giriş noktası olduğu görüşü var.
Yani karadeliğin bu ucundan girdiğimizde bir anda bu kurt deliğinin karşı tarafından çıkıveriyoruz.
Bu kurt deliğininse nereye çıktığı ne yazık ki bilinemez.
Belki geçmişe, belki geleceğe, belki de evrende herhangi bir yere, hatta eğer varsa başka evrenlere dahi açılıyor olabilir.
Karadelikler gerçekten inanılmaz gizemliler. Şu an için hakkında bilinenler devede kulak kiri denilebilecek kadar az.

Alıntı


Dünya yasamindan Baska yasam Formu varmi?

En yakınımızdan başlayarak,

Mars'ta yok, Jüpiter ve Satürn gaz bulutu, Üranüs, Neptün ve Plüto yaşam formu yok...


Günes sisteminin ötesinde ise yıldızlar var yani herbiri birer günes... 400 milyon tanesi etrafımızda bir bulut gibi yani Samanyolu Galaksisi...

Galaksinin dışına çıktığımızda görürüz ki, bizim galeksilere benzer milyonlarca galaksi ve bunların oluşturduğu galaksi bulutları mevcut...

Evrende bu kadar yıldız olduğuna göre yaşam formu olma ihtimali yüksek...

Evren'e geniş açıyla baka bilme imkanımız olsaydı milyarlarca yıldız sadece toplu iğne kadar yerde toplanmış olduğunu görebilirdik...

Dünyadaki tüm kum taneleri kadar uzayda milyonlarca yıldız mevcut...

Yıldızların (günes) olduğu yerde, gezegenlerde olabilir....

Gezegenlerin olduğu yerde yaşam da olabilir...

Son 40 yıldır bilim adamları aslında bu sorunun cevabını arıyor... Proje'nin ismi SETI ( search for Extra terrestrial intelligence- dünya dışı zeka araştırması)
Radyo sinyalleri ile uzay dinleniyor, sinyaller uzaydaki yıldızlar arası boşlukta bulunan gaz ve tozdan etkilenmeden geçer...
1977 yılında güçlü bir sinyal yakalındı (radyo yayını), başka bir yıldızdan... fakat net bir bilgi edinilemeden sinyal yayını kesildi...

Dünya üzerinde bir avuç toprak inceleme yapılan yer, evren ise Dünya gibi milyarlarca gök cisimini barındıran bir yer!
 
  Dünya dışında yaşam var mı? Sorunsuna kesin bir cevap veremeyiz. Bunlar kesinlikle var diyemeyiz. Yok ta diyemeyiz. Çok üstün bir tür diyemeyiz. Çok alçak bir tür diyemeyiz. İnsanlar gibi diyemeyiz, hayvanlar gibi de diyemeyiz. Uzayda yaşayan türün illa ki çok hücreli olması gerekmez. BElki uzayda yaşayan tek hücreli bakteriler bulunuyor olabilir. Mesela bazı asit dolu gezegenlerde de yaşam olabileceği tespit edildi. Çünkü bir asidin içinde garip bir bakteri bulmuşlardı adını tam hatırlayamadım.
  Bir de yakın bir zaman içinde (2008 veya 2009 du sanırım daha önce de olabilir) yeni bir radyo sinyali yakalanmıştı. 40 saniye süren bir "vaooov" sesiydi bu. 40 saniye uzunluğunda değil de 40 saniye "vaooov maoov" falan demişler işte anlayın :smile: . Tabii bunu söyleyenlerin dilinde ( bunu söyleyen illa ki bir uzaylı olması gerekmiyor belki de başka gezegende yaşayan bir insan türüdür) vaooov bir küfür de olabilir, veya "ne kadar güzel bir gezegen" de olabilir veya bizim dilimizdeki gibi şaşırma anlamı içeren bir söz  de olabilir onu bilemeyiz.


    Kara deliklere gelince.
    Onlar hakkında hiçbir zaman doğru dürüst bir bilgiye sahip olmadık. Uzun bir süre olacağımızı da sanmıyorum. Bildiklerimiz yalnızca varsayımlar üstüne. Bizi başka bir evrene de götürüyor olaiblir (illa uzay olması gerekmiyor belki uzaydan başka bir yer de vardır) bizi yok ediyor da olabilir...
 
timsah_arena said:
Lord Kanji said:
Bakınız: Solucan Deliği

yav böyle moronların imha edilmesi lazım.Modaretöre rapor ettim gereğini yapıcağına eminim.


"Solucan Delikleri", Einstein'in varligini öngördügü, varsayimsal uzay bosluklaridir.

başkasına hakaret etmeden önce n yazdığını oku!
 
Merak ediyorum bu konulardaki bilgilerinizi genelde nerelerden alıyorsunuz?
Kulak dolgunluğu, internet siteleri, kitaplar?

Bunları paylaşırsanız iyi olur aslında.
 
Maelstorm said:
Merak ediyorum bu konulardaki bilgilerinizi genelde nerelerden alıyorsunuz?
Kulak dolgunluğu, internet siteleri, kitaplar?

Bunları paylaşırsanız iyi olur aslında.

Bilmemek değil öğrenmemek ayıp öğrendiğim iyi oldu ve arkadaştanda özürdiliyorum.Kitap,belgesel internet siteleri
 
Back
Top Bottom