Kılıç, Kan,At,Svadya

Users who are viewing this thread

Status
Not open for further replies.

MicRopSoFt

Banned
mount-and-blade-knight.jpg


Kalradya, tarihinin savaşla yazıldığı yurt. Tek olmak için uğraşan krallar, hırslı kontlar, aşkı bekleyen leydiler. Hepsi parçasıydı bu lanetli yurdun. Onu lanetli yapanlar bunlardı. Her geçen gün yeni maceracıların geldiği Kalradya'ya biri geldi ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. O farklıydı, başkaydı. O Jango idi.

Kalradya'nın belki de en merkezi konumundaki Svadya Krallığı eski görkemini yitirmişti. Kuzeydoğuda Nordlar, doğuda Vaegirler, güneyde Kergitler, batıda Rodoklar. Aslında hepsi birbirine düşmandı. Ama şimdi karşılarında bitkin bir aslan varken neden didişip dursunlar ki? Alabildiklerini almalıydılar. Harekete geçtiler.

Svadya'nın durumu kötüye gide dursun Jango ise turnuvalardan turnuvalara koşuyor, hem adını duyuruyor hem de para kazanıyordu. Zira zırh, silah ve iyi bir at almalıydı. Girdiği her turnuvadan birincilikle ayrılıyor, arena adıyla sarsılırken kendisi hiçbir şey yapmadan oradan ayrılıyor ve atına binip uzaklaşıyordu. Hedefi belliydi. Yakındaki büyük savaşı seziyor ve kendisini hazırlaması gerektiğini düşünüyordu. Fakat tek başına güçlü olamazdı. Bir krallığın parçası olmalıydı. İlk olarak Nordlar Jangoyu komutan yapmak istediler ama o bunu reddetti. O bir krallığı seçmişti bile. Svadya..
.
 
- Efendim, Jango adlı bir çapulcu geldi,sizinle görüşme talep ediyor.
- Hemen kellesini vurun gitsin.
Muhafız kralın ölünde eğilirken içeri Jango girip nöbetçileri bayıltır.
- Selam olsun Svadya hükümdarı Harlaus'a der fakat kralın önünde eğilmez.
- (Şaşkın halde) Hhhh Yine bir akbaba.Söyle bakalım beni niye rahatsız ettin?
- Seni rahatsız etmekteki amacım kılıcımı sunmaktı.
- Svadya'ya bağlılığını bildirmek için geldin demek.Buna emin misin?Bu yükü kaldırabilir misin?
- Ben bu yükü taşıyabilirim fakat Svadya beni taşıyabilecek mi emin değilim.

Kralın yüzünde hafifçe bir tebessüm oluştu. Karşısındaki korkusuz biri gibi gözüküyordu ve aynı zamanda ukala...
- Peki, o zaman benden sonra tekrar et...
- ...
- Tamam, artık Svadya Krallığı'nın bir Kontusun. Bundan sonra Lord Jango diye anılacaksın. Ülkemde sana saygı duyulacak.Ta ki sen yenilene kadar...
- Svadya için kılıç sallamak benim için bir onurdur der ve dışarı çıkar.


Başarmıştı, artık Svadya'nın bir komutanıydı. Diğer kontlarla iletişime geçmiş ve ülkenin durumu hakkında bilgi toplamıştı. Denebilirdi ki Svadya'nın  durumu dışardan gözükenden daha kötüydü. Ordu çoğunlukla eğitimsiz askerlerden oluşuyordu. Fakir ile zengin arasında büyük bir uçurum vardı. Köyler haydutlar tarafından yağmalanıyor, derebeyleri bunların önüne geçemiyordu. Kont, ilk olarak kendisine bir ordu kurma işine girişti. Köylerden gönüllü gençleri topluyor, onları eğitiyordu. Bunlar gelişedursun, beklenen olay gerçekleşti. Savaş başladı.

Rodok Krallığı Svadya'ya savaş ilan etti. Fakat diğer krallıklardan ses çıkmadı. Svadya'da seferberlik ilan edildi. Jango bu savaştan umutsuzdu ve henüz ordusunu kurmuş değildi. Bu sebeple pasif kaldı. Ne var ki Svadya ezilecekken hiçbir taraf birbirine üstünlük sağlayamadı ve Rodok kralı çaresiz ateşkes önerdi.Svadya ilk sınavından şans eseri geçti. Herkes zafer sarhoşuyken Jango buna sevinememişti. Çünkü bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacaklarını biliyordu.
 
oysgjangoshbasrgfmyHarlausadsgfjadsgesnfSwadyaaydsglordnnfndksfnayajsgyfrodok

Sen bundan bişey anladın mı ?
 
Eleştirmen Mod:On

Hala çok hızlı ilerliyorsun bence biraz ayrıntılara girmen lazım ayrıca nasıl hemen kont oldu ve kont olduysa niye lord diyorlar...?

Eleştirmen Mod  : Off :smile:
 
Yazar mod:Açık

Tamam ayrıntıya giriyorum artık.Kont la lord aynı şey ben ismimi :Lord Jango yaptım :wink:

Yazar mod :Kapalı
 
jangoharlausswadyalordrodok
geri kalanlar klavye katliamından kalanlar
tek düzgün bunları bulabildim anlamında galiba
ama bu bir hakaret değil yanlış anlama
yazın iyi ama fazla basit ve kısa ama çok uzat demiyorum
mesela bağlılık yemini bölümü
orası şunun gibi bir şey:
bakkala giriyorsun.selamün aleyküm aleyküm selam sonra ne istediğini söylüyorsun ve nerede olduğunu soruyorsun.bu arada da muhabbet ediyorsun.sonra fiyatını soruyorsun ve hayırlı işler diyerek bakkaldan çıkıyorsun.
olabilirdi ama sen orayı şöyle yapmışsın:
bakkala giriyorsun.etrafa göz atıp hemen alacağını alıyorsun.selam sabah yok.muhabbet yok.ne kadar olduğunu bildiğin için parayı adamın kafasına çalar gibi pat diye parayı koyuyorsun ve sessizce çıkıyorsun.
sen orada onu yaptığın için beğenmedim.
biraz daha yazını geliştirmelisin.
 
Jango büyük bir tedirginlik hissediyordu.Dört bir tarafa casuslar yolladı.Evet tedirginliği boşa çıkmamıştı.Nordlar seferberlik ilan etmişti.Hemen gidip kontrol etti.Haber doğruydu.Hiç vakit kaypetmeden Pravene gitti.Kralla görüşmek istediğini söyledi.Kral o sırada uyumaya hazırlanıyordu.Nöbetçilere yarın gelsin dedi.Jango artık dayanamadı nöbetçileri geçip kralın odasını bastı.Kral saşırmıştı Jango hemen söze girdi:
-Ey büyük Svadya krallığının hükümdarı size yeni haberler getirdim.
-Ey benim lordum söyle seni dinliyorum.Umarım getirdiklerin iyi haberlerdir.
-Ne yazık ki kralım haberler hiç iyi değil hemde hiç.Biliyorsunuz diğer ülkeler bize ticaret ambargosu koydular.
-Evet bunu bliyorum zaten.Eğer söyliyeceklerin bu kadarsa gidebilirsin.
-Hayır kralım bu kadar değil.
-(korkmuş bir edayla)Evet.Seni dinliyorum.
-Kralım, casuslarım sayesinde öğrendiğim kadarıyla Nord Krallığı seferberlik ilan etmiş.Bende bizzat gidip doğruladım.Sınırımızdaki ordu sayılarını        arttırıyorlar.Savaş yaklaşıyor, belki ani bir saldırıyla...
-Bir saldırı mı? Sen ne dediğinin farkında mısın Jango?
-Farkındayım, fakat biz onlara saldırmazsak onlar bize saldıracaklar.
-Ülkeme kan getiremem,savaşı göze alamam.
-Savaş kapınızda zaten.
-Bu konuşma bitmiştir.

Kızgın bir şekilde odadan ayrıldı. Harlaus çok büyük bir hata yapıyordu ama bunun farkında bile değildi.

Beklenen olay gerçekleşmişti.Nord Krallığı kısa bir süre sonra savaş açtı.Fakat sadece bu da değil, bir sonraki gün Vaegir Krallığı ile Kergit Hanlığı da savaş ilan etti. Svadya birden köşeye sıkışmıştı.Kral ordusunu nereye götüreceğini şaşırmıştı. Kısa zamanda Svadya ordusunun 3'de 2'si yok oldu ve savunmaya geçti.Fakat bu da işe yaramıyordu.Kaleler teker teker düşüyordu.Kötü bir haber daha geldi ve Rodok Krallığı ateşkesin bitmesiyle savaş ilan etti.Svadya tam anlamıyla kuşatılmıştı.Jango ise ordusunu kurmaya çalışıyordu.Çok geçmeden Kergit Hanlığı 2 kalenin onlara bırakılmasıyla şartıyla barışı kabul etti.Fakat Svadya hala ağır saldırılar altındaydı.Nord Krallığı kuzeydeki birçok kaleyi ele geçirdi ve Suno'ya dayandı.Veagir ise Svadya'nın en önemli şehirlerinden Dhirim'i almıştı.Bu olay Harlaus'da büyük bir öfkeye neden oldu. Lâkin Jango'nun ordusu artık hazırdı, saldırıya geçti.


İlk olarak Nord Krallığı'na saldıran Jango vur-kaç  taktiğiyle yaklaşık 300 Nordluyu cehennemin dibine gömmüştü.Fakat onun da 60 kişilik ordusundan 45 kişi kalmıştı.Kral Harlaus'dan mareşallık istedi fakat alamadı,Nord Krallığı'na yapılacak ortak saldırılarla kaybedilen  topraklar alınabilecekken kral Nord Krallığının ateşkes isteğini kabul etti.Jango yine kraldan kazık yemişti, hatta Svadya'dan ayrılmayı  bile düşündü, kendi ülkesini kuracaktı fakat Svadya'yı bu durumda  bırakmak ona yakışmazdı. Atını Rodok cephesine sürdü.Vyincourd Kalesini kuşattı ve birkaç kayıpla ele geçirdi, zaten aslında burası Svadya'nın bir parçasıydı. Kraldan bu kaleyi istedi ve Metalist ile arasını bozmak  istemeyen Harlaus bunu kabul etti. Bu kaleyi tekrar geri almak amacıyla Rodok Krallığından büyük ordular geldi fakat Metalist'tin yardımına yaklaşık 600 kişilik Svadya ordusu gelmişti.Yapılan büyük savaşlar sonunda Rodok kayıpları 700'ü buluyordu.


mbwarband20100424235056.jpg
 
Kenterte,isim mi arıyorsun?Yapçağın şu

Gerçek isminin başına seni anlatan bir veya sana uyan bir kelime bul.(Örnek=Murat,Kara Murat)Bunu isim ve kelime hoşuna gidene kadar yap.Hoşuna gitmeyip güzel olur diye
düşündüğünü yapma asla ama.
 
Jango kaleyi ve askerlerini güçlendirirken Rodok krallığından öncüler geldi.Önce deneme saldırısına geçildi.Jango onların gelmesini bekledi.Surların üzerine çıktıkları andada hepsini bayılttı.Bunları bir şikilde kullanacaktı.1-2 gün geçmeden Rodok krallığı Vyincourd kalesinin önde kamp kurmuştu.Ama anlayamadıkları bir şey vardı neden öncü birlikler dönmemişti?Ölse bile en azından bir iz olurdu.Ertesi gün yoğun ok ateşi desteğinde Rodoklar saldırıya geçti.Jango merdivenleri ittiriyor yada üstüne kızgın lav döktürüyordu.Ama artık Rodoklar çok yaklaşmıştı.Ve o anda beklenmedik bir şey oldu yağmur yağmaya başladı.Tüm Rodoklular gibi Jangoda şaşırmıştı.Rodoklular geri çekiliyordu.Evet geri çekiliyordu.Ama bu çekiliş fazla uzun sürmedi.Tekrar saldırıya geçtiler ama her seferinde saldırıyı tepeliyordu.Artık iyice kızan mareşal Jangoya mektup gönderdi.

"...teslim olmanız halinde askerlerinize ve size zarar verilmeyecek, size bir lord gibi davranılacak.Direnmeniz halinde imha edileceksiniz ve esir alınmayacak..."

Jango'ya yollanan mektup buydu.Yanındaki üst düzey askerler sonuna kadar savaşmayı  öngörse de Jango'nun kararı beklenmedikti; güneş doğmadan tek bir asker bırakmaksızın kuşatmadaki açıktan yararlanıp kaçmaktı.Alınan esir Rodoklularıda üstelerine Svadya zırhları giydilirip bağlayıp surların önüne koymaktı.Bu şekilde kale daha geç düşecekti.Bazı askerler bunu korkaklık olarak değerlendi ve sert tartışmalar çıktı.Aslında askerler liderlerine karşı diklenemezlerdi fakat Jango aşırıya kaçmamak şartıyla bu baş kaldıramalara bir şey demiyordu.Tüm karşı çıkmalara rağmen Jango kararlıydı.

-Korkak tavuklar gibi kaçacak mıyız!
-Öldürdüğümüz haydutlardan, yağmacılardan, it-kopuktan ne farkımız kalır?
-Biz savaşacağız sonuna kadar!
-Rodokların alay konusu olmayacağız!

Jango askerleri arasındaki haykırışları sabırla dinliyordu.Ta ki:

-Bu Svadya'ya ihanettir!

Bu Jango'nun sabrını taşıran son damlaydı, elleriyle askerin yakasına yapıştı tek tekme ile surlardan aşağıya attı. Herkes bir anda afallamıştı. Jango söze başladı:

-Kaçmanın korkaklık olduğunu söylüyorsunuz. Kaçmak da  bir savaştır.Biz geri döneceğiz, biz savaşmaya devam edeceğiz. Ama yarın değil! Haydutlardan ne farkımız kalıyor diyorsunuz, onlar arkalarına bakmadan kaçıyorlar.Oysa ki biz arkamızı döneceğiz ve kılıcımızı çekeceğiz!Esir düşmektense kaçıp, başka bir gün dövüşeceğiz.  Yarın yaşayıp, ileride Svadya'nın zaferini gördükten sonra öleceğiz! Kalmak isteyen kalsın, şerefiyle (!) ölsün. Fakat ölümü hiçbir işe yaramayacak.Asıl Svadya'ya ihanet budur! Bu gece kaledeki son gecemiz, şafak sökmeden yola çıkıyoruz!


mbwarband20100425190255.jpg


Jango ve ordusunun ayrılışından Rodokların haberi bile olmadı.Bu nedenle bomboş kaleyi 3 gün kuşattılar.Jango ise Suno yolunu yarılamıştı ki 100 kişilik bir Vaegir ordusu ile karşılaştı.1-2 kayıpla Vaegir ordusu imha edildi.Lordları sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Bu savaştan sonra Vaegir Krallığı ateşkesi kabul etti. Kuşkusuz bunda Kergit Hanlığı'nın savaş ilanı da etkili olmuştu.

mbwarband20100425190410.jpg


Jango
'nun önemli bir Rodok kalesini kuşatmasıyla beraber Rodok Krallığı ateşkes istedi.Kralsa savaşa devam etme korkusundan Rodok Krallığından bir şey istemedi. Jango ise Vyincourd Kalesini Rodoklara teslim etmedi fakat ses çıkaramadılar Rodoklar.Barış zamanından faydalanıp ordusunu geliştirmeye başladı.Kral ve lordları ise Praven'de ziyafet veriyordu...
 
Status
Not open for further replies.
Back
Top Bottom